4. Ceza Dairesi 2013/23947 E. , 2014/4714 K.
"İçtihat Metni"
İmar kirliliğine neden olma suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda mahkumiyetine dair, ...1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 10.12.2009 tarih ve 2009/679 esas, 2009/1398 karar sayılı hükmün, sanık tarafından temyizi üzerine,
Dairemizin 22/11/2012 gün ve 2012/16154 esas, 2012/27647 sayılı kararıyla;
" Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede ;
Sanığa yükletilen imar kirliliğine neden olma eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Yasada öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın yasal bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından sanık ..."in ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA," karar verilmiştir.
I- İTİRAZ NEDENLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27/06/2013 gün ve 2013/155526 sayılı yazısı ile;
“……………..
Somut olayda, mahkemece yapılan yargılama sonunda sanığın suçu işlediği sabit görülerek "imar kirliliğine neden olmak" suçundan neticeten 6.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, ayrıca adli sicil kaydında gözüken..... Sulh Ceza Mahkemesinin 900,00 TL doğrudan verilen adli para cezasına ilişkin 23/12/2005 gün ve 2005/182 Esas, 2005/347 Karar sayılı ilamı tekerrüre esas kabul edilerek, aynı yasanın 58. maddesi uyarınca cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiş, hükmü inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesince hüküm onanmıştır. Oysa yukarda açıklandığı üzere, gerek netice cezanın adli para cezasına ilişkin olması, gerekse de tekerrüre esas alınan mahkumiyetin kesin nitelikli adli para cezasına ilişkin olması nedeniyle, 5237 sayılı TCK’nun 58. maddesinin uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Bu durumda hükmün tekerrür ile ilgili fıkrasının hükümden çıkarılmak suretiyle, 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekirken, onanmasına karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Sonuç ve istem : Yukarıda açıklanan nedenlerle Yüksek Dairenizin 22/11/2012 gün, 2012/16154 Esas, 2012/27647 Karar sayılı onama kararının kaldırılarak, ...1. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/12/2009 gün ve 2009/679 Esas, 2009/1398 Karar sayılı kararının, tekerrür ile ilgili kısmın hüküm fıkrasından çıkartılmak suretiyle, 1412 sayılı CMUK nun 322. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA karar verilmesi, saygı ile itirazen arz ve talep olunur.” isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü:
II- İTİRAZIN KAPSAMI
İtiraz, imar kirliliğine neden olma suçundan sanık ... hakkında verilen mahkumiyet kararının onanmasına dair, Dairemizin 22.11.2012 tarihli kararına ilişkindir.
III- KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz gerekçeleri yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,
Dairemizce verilen 22/11/2012 gün ve 2012/16154 esas, 2012/27647 karar sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,
...1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 10.12.2009 tarih ve 2009/679 esas, 2009/1398 karar sayılı hükmün yeniden incelenmesi sonucu;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen imar kirliliğine neden olma eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
5275 sayılı İnfaz Kanunu’nun 108. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin ancak hapis cezalarında uygulanabileceği gözetilmeden, seçenek yaptırım olarak adli para cezasına hükmolunmasına karşın, tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık ...’in temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası itiraz yazısına uygun olarak, “mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulamasına ilişkin bölümün karardan çıkarılması” biçiminde DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hüküm, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 13.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.