17. Hukuk Dairesi 2016/13338 E. , 2017/6132 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kasko rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 21289794/0 no.lu genişletilmiş kasko poliçesi ile müvekkili ... şirketi nezdinde sigortalı... plakalı araca 15.08.2014 günü saat 01.40 suların ...ın sevk ve idaresindeki ... plakalı aracın çarpışması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, trafik kazasının meydana gelmesinden davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu, yapılan ekspertiz incelemesi sonucu müvekkilinin sigortalısı olan araç maliki Murat Tepe’ye 09.10.2014 ve 24.10.2014 tarihlerinde toplam 47.806,17 TL hasar tazminatı ödendiğini, bu ödeme sonrası müvekkili ... şirketinin TTK nun 1472. maddesi gereğince sigortalını halefi durumuna geldiğini, davaya konu trafik kazası nedeniyle karşı aracın trafik sigortacısı ... ... A.Ş."den 26.800,00 TL tahsil ettiklerini belirterek, geriye kalan 21.006,00 TL"nin ödeme tarihinde itibaren avans faiziyle davalılardan dayanışmalı ve ortaklaşa tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı tarafın kazada %100 kusurlu ve hasar miktarının 40.513,76 TL olduğu, ... plakalı aracı kaza tarihinde ... poliçesi ile ... teminatı altına almış olan ... ... A.Ş. tarafından davacı ... şirketine 26.800,00 TL ödeme yapıldığı, davacı ... şirketinin bakiye kalan alacağının 13.713,76 TL olduğu belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile; 13.713,76 TL"nin ödeme tarihi olan 09.10.2014 tarihinden itibaren yasal
faiziyle davalılardan ortaklaşa ve dayanışmalı olarak alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, kasko poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarara sebep olan karşı araç maliki ve sürücüsünden rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı taraf, kasko poliçesi ile sigortaladıkları araç için ödedikleri 47.806,17 TL hasar onarım bedelinin 26.800,00 TL"sini karşı araç ..."den aldığından bakiye 21.006,00 TL hasarın tahsilini talep etmiş; mahkemece, 03.03.2016 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda, hasar miktarının 40.513,76 TL olduğu, ... plakalı aracı kaza tarihinde ... poliçesi ile ... teminatı altına almış olan ... ... A.Ş. tarafından davacı ... şirketine 26.800,00 TL ödeme yapıldığı belirtilerek, davacı ... şirketinin bakiye kalan alacağı 13.713,76 TL hasar onarım bedeli yönünden davacı lehine hüküm tesis olunmuştur. Mahkemenin hükme esas aldığı 03.03.2016 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde; davacının talep edebileceği hasar onarım bedelinin belirlenmesi bakımından, ekspertiz raporundaki tespitlerin esas alındığı, bu rapordaki hasarlı parçalar ve işçilik bedelleri gözetilerek hesaplama yapıldığı görülmekte ise de; anılan ekspertiz raporu ile yapılan hesaplamada KDV ilavesinin yapılmadığı, bilirkişinin de KDV ilavesiz bedeli esas alarak rapor tanzim ettiği görülmektedir. Alınan bir mal ve hizmet için KDV ödemesi yapılmasının zorunlu olması nedeniyle, davacı sigortacının kaskoladığı aracın tamirini gerçekleştiren yetkili servise parça ve işçilik bedelleri için hesaplanan KDV de dahil olacak şekilde ödeme yaptığı dosya kapsamı ile sabittir. Bu durumda hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplama eksik ve hatalıdır. Eksik inceleme ve yeterli olmayan bilirkişi raporuna göre karar verilemez.
Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, rapor düzenleyen makina mühendisi bilirkişiden davacı tarafın sunduğu fatura ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafın talep edebileceği KDV dahil gerçek hasar onarım bedelinin miktarı konusunda ayrıntılı, gerekçeli, denetime açık bir ek rapor alarak sonucuna göre karar vermek iken, hatalı bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, TTK.’nda düzenlenen ve mutlak ticari işlerden olan ... sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, mahkemece, talep gibi, avans faiz oranına hükmetmek gerekirken, yasal faize karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 31.5.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.