
Esas No: 2017/30137
Karar No: 2021/480
Karar Tarihi: 20.01.2021
Kamu kurum ve kuruluşları vb tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/30137 Esas 2021/480 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın kendisini Konya Vali Yardımcısı olarak tanıtarak lüsemili bir çocuğa yardım edilmesi gerektiğini belirterek dolandırıcılık suçuna teşebbüs ettiği iddiasıyla yargılanması sonucunda mahkumiyet kararı verdi. Ancak, sanığın eylemi 5237 sayılı TCK'nın 158/1-L maddesi yürürlükte olmadığı için suçun 5237 sayılı TCK'nın 157/1 maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve uzlaştırma işlemlerinin gerektiği belirtilerek hüküm bozuldu. Sanığın adli sicilinde tekerrüre esas sabıkası olduğu için mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmaması kararlaştırıldı. Kanun maddeleri ise şöyle: TCK'nın 158/1-d, 35/2, 52, 53, 157/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 253 ve 254. madde fıkraları.
15. Ceza Dairesi 2017/30137 E. , 2021/480 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşları, vb. tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 158/1-d, 35/2, 52, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın kendisini Konya Vali Yardımcısı... olarak tanıtıp lösemili bir çocuğa yardım edilmesi gerektiğini belirterek müştekiden yardımda bulunmasını rica ettiği, müştekinin yardım istenen kişinin hasta bir şahıs olması nedeniyle bu teklifi olumlu karşıladığı ve bunun üzerine sanığın Yapı Kredi Bankası Ulus Şubesi neznindeki hesap numarasını müştekiye verdiği, müştekinin Konya Valiliği"ni arayıp vali yardımcısı ... ile görüştüğünde böyle bir arama yapmadıklarını öğrendiği ve dolandırılmaya çalışıldığını anladığı, bu nedenle istenilen para yardımında bulunmadığı, bu şekilde sanığın eylemini tamamlayamadığı ve eylemin nitelikli dolandırıcılık suçuna teşebbüs aşamasında kaldığı iddia edilen somut olayda; sanık savunması, müşteki beyanı ve dosya kapsamından sanığın üzerine atılı suçu işlediğine yönelik mahkeme kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın, sair temyiz itirazlarının reddine; ancak,
1- Sanığın üzerine atılı eylemin, hükümden sonra 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 14. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 158/1. maddesine eklenen (L) bendi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinde 5237 sayılı TCK"nın 158/1-L maddesinin yürürlükte olmaması nedeni ile eylemin sanık lehine olan 5237 sayılı TCK"nın 157/1 maddesi kapsamında olacağı ve bu hali ile yine 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253 ve 254. madde fıkraları gereğince dolandırıcılık suçunun da uzlaştırma kapsamında olduğu gözetilerek uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini zorunluluğu,
2- Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanması yönünden kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 20/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
