Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/1147
Karar No: 2015/1774
Karar Tarihi: 12.02.2015

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/1147 Esas 2015/1774 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/1147 E.  ,  2015/1774 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15/05/2013 tarih ve 2002/364-2013/191 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istenmiş olup, bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla,duruşma için belirlenen 16/12/2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan asıl ve birleşen davada davacı ... vekili Av. .... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili bankada genel müdür olarak görev yapan davalılardan ... ile yönetim kurulu üyesi olarak görev yapan diğer davalıların görev yaptıkları sırada ... Merkez Şubesi kredi müşterilerinden ... firmasına kullandırılan kredilerin zayıf teminatlar içermesine, olumsuz istihbarat raporlarına, kredi değerliliği bulanmamasına rağmen kredi tahsis ederek müvekkili banka zararına sebep olduklarının banka teftiş kurulunun hazırladığı 16/12/1999 tarih ve 2 sayılı soruşturma raporu ile tespit edildiğini, tespit edilen usulsüz işlemlerin kredi kullandırılan firmalar ... ile ... hakkında düzenlenen 21/01/1997 tarihli istihbarat raporundaki olumsuzlara rağmen firmaya kullandırılan kredi limitinin 25.000.000.000 TL"den %950 oranında artırılarak 2.300.000 USD"ye yükseltilmesi ve kullandırılması, bu oranda artışa rağmen kredinin teminatı olarak ipotek, gerçek müşteri senedi ve emtia rehni alınmaması, kredinin teminatsız bırakılması ve bu sebeple de kredinin tahsilinin imkansız hale getirilmesi, üstelik daha önce bahsi geçen istihbarat raporlarında firmalar ve ortakları adına bir çok sayılı karşılıksız çek işlemi vuku bulduğu anlaşılmasına rağmen usulsüz ve mevzuata aykırı kredilendirme işlemine devam edilmesi ile müvekkili banka zararının tahsili için davanın açılmasının zorunlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişin haklar ve faiz talep hakları saklı tutulmak üzere toplam 80.736.940.953 TL ana para banka zararının 12/11/1998 tarihinden itibaren %182 faizi ile birlikte davalılardan kusurları oranında müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, müvekkilinin 01/07/1993 - 07/07/1997 tarihleri arasında yönetim kurulu üyesi ve genel müdür olarak görev yaptığını, TTK"nın 341. ve 342. maddeleri uyarınca yönetim kurulu üyeleri ve genel müdür aleyhine açılacak sorumluluk davasının ön şartının genel kurulca bu konuda bir karar verilmiş olması ve davanın denetçiler tarafından açılması gerektiğini, şirket tüzel kişiliğinin sorumluluk davası açma konusunda dava ehliyeti bulunmadığını, davanın bu sebeple aktif husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, davanın 11/07/2002 tarihli genel kurulunda alınan keyfi ve hukuka aykırı kararlara dayandığını, genel kurul kararının iptali için Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2002/378 esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, bu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, TTK"nın 309. maddesinde düzenlenen zamanaşımı süresinin dolduğunu, müvekkilinin yönetim kurulu üyesi ve genel müdür sıfatı ile davacı bankanın genel kurulunca ibra edildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ..., ..., ..., ..., ..., davanın reddini istemiştir.
    Davalılar ..., ... ve ... cevap dilekçesi sunmamışlardır.
    Mahkemenin 2003/165 esas sayılı dosyası ile davalı ... hakkında açılan dava işbu dosya ile birleştirilmiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, BDDK"nın 09/07/2001 tarih ve 381 nolu kararı ile .... Bankası TAŞ"nin temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetiminin 4389 sayılı Yasa"nın 14/3 maddesine istinaden ..."ye devredilmesine karar verildiği, davanın 5411 sayılı Bankacılık Kanunu"nun 133. maddesinde yer alan yetkiye dayanılarak sürdürülmesine karar verildiği, dosyada mevcut 24/02/2006 tarihli "Kredi Alacağı Temlik Sözleşmesi" başlıklı belgenin incelemesinde; davacı tarafça usulsüz ve mevzuata aykırı işlemler nedeniyle verildiği iddia edilen kredilerden kaynaklanan alacakların 24/02/2006 tarihli kredi alacağı temlik sözleşmeleri doğrultusunda ... tarafından dava dışı ...."ne temlik edildiği, fonun davalılar hakkında açmış olduğu sorumluluk davasında ileri sürdüğü zararın alacağı temlik sözleşmesine konu edilen kredilerin verilmesinden doğan zarar olduğu, fonun bu zarara dayanarak talepte bulunduğu, ancak fonun sorumluluğun kaynağı olan söz konusu
    şirketlerden olan alacağını 3. bir kişiye devretmek suretiyle artık asıl alacak üzerindeki tasarruf yetkisini tamamen yitirdiği, davalıların sorumluluğunun kaynağı olan kredinin fonun tasarrufundan çıktığı, alacağın temlik edilmesi sonucu davacının aktif husumet ehliyetinin kalmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın aktif husumet ehliyeti olmadığından reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    1- Asıl ve birleşen dava, davalıların usulsüz kredi kullandırdığı iddiasına dayalı mali sorumluk davası olup, uyuşmazlık, temliknamenin kapsamının ne olduğu, başka bir deyişle dava konusu zararın tümünü kapsayıp kapsamadığı noktasında toplanmaktadır.Mahkemece, alacağın kredi alacağı temlik sözleşmeleri doğrultusunda ... tarafından dava dışı şirkete temlik edildiği, Fon‘un davalılar hakkında açmış olduğu sorumluluk davasında ileri sürdüğü zararın temlik sözleşmesine konu edilen kredilerin verilmesinden doğan zarar olduğu, bu bağlamda fonun artık asıl alacak üzerindeki tasarruf yetkisini tamamen yitirdiği, davacının aktif husumet ehliyetinin kalmadığı sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
    Oysa, kural olarak alacağın temliki ile mevcut alacağın alacaklısının yerine yeni bir alacaklının geçeceği kuşkusuz ise de, ..."nin temlik ettiği alacak kredi borçlarından doğan alacak olup, kabulün aksine temlikname bankanın iç bünyesinde kanuna ve mevzuata aykırı karar ve işlemleri ile bankaya zarar verdiği iddia edilen davalılara karşı yöneltilen talep ve dava hakkını kapsamamaktadır. Esasen, davanın sorumluluk davası olduğu da nazara alınarak temlikin ivazlı olup olmaması ancak dava konusu zararın kapsam ve miktarının belirlenmesinde dikkate alınacak bir husus olması nedeniyle temliknamenin davacının aktif husumetini etkilemeyeceğinin kabulü gerekir. Bu durumda, mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davacının aktif husumet ehliyetinin devam ettiğinin ilkesel olarak kabulü ile işin esasına girilmek gerekirken yanılgılı değerlendirmeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve kararın davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    2- Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince; bozma sebep ve şekline göre davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile asıl ve birleşen davadaki kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma sebep ve şekline göre davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınıp asıl ve birleşen davada davacı ..."ye verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden asıl ve birleşen davada davalı ..."a iadesine, 12/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi