Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/3693
Karar No: 2015/1750
Karar Tarihi: 12.02.2015

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2014/3693 Esas 2015/1750 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2014/3693 E.  ,  2015/1750 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 03/12/2013 tarih ve 2009/245-2013/313 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 10/02/2015 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili, tarafların ... ... ..."in ortakları iken, 31/12/2000 tarihinde ayrılmaya karar verdiklerini, bu nedenle aralarında şirkete ve kişisel mallara ilişkin bir taksim sözleşmesi yaptıklarını, davalının sözleşme hükümlerine uymadığını, müvekkili aleyhine alacak davası açtığını, müvekkilinin de sözleşmede kendisine tanınan haklarla ilgili olarak dava açmak zorunda kaldığını, taraflar birlikte çalışırken şirket adına bir çok iş yapıp ihalelere girdiğini, bu nedenle teminat mektupları alıp ilgili yerlere verdiklerini, bütün teminat mektuplarının masraflarının büyük bölümünün müvekkili tarafından ödendiğini, bu tutarın toplam olarak 68.493,08 TL olduğunu, sözleşme gereği bunun yarısı olan 34.246,54 TL"nı davalının ödemesi gerektiğini, sözleşme gereğince davalının ..."dan 20.000,00 DM.tahsil ettiğini, yarısı olan 10.000,00 DM müvekkile verilmesi gerektiğini, sözleşmedeki çekli hesap ve açık hesabın toplam 56.684,00 TL olduğunu ve bunun ikiye bölünmesi gerektiğini, .... ... Köyü içme suyu işinden müvekkile kalan 8.512,11 TL"nin de müvekkile davalı tarafından ödenmediğini ileri sürerek, şimdilik 81.098,65 TL. tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın zamanaşımı ve esas yönünden reddini savunmuştur.
    Mahkemece, dosya kapsamına göre, davaya dayanak yapılan 31/12/2000 tarihli taksim sözleşmesinin taraflar arasında imzalanarak yürürlük kazandığı, aralarında yapmış oldukları sözleşme ile malların taksim etmiş oldukları, dava konusunun B.K.126/4. maddesi (TBK.147/4.mad.) gereğince 5 yıllık zamanaşımına tabi bulunduğu, gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Dava, şirket ortaklığının tasfiyesine yönelik sözleşmeye dayalı alacak istemine ilişkin olup,uyuşmazlık zamanaşımı süresinin nereden başlayacağı noktasında toplanmaktadır.Mahkemece, taraflar arasındaki 31.12.2000 tarihli sözleşme esas alınmak suretiyle davalının zamanaşımı def’i yerinde görülerek davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Oysa, mülga 818 sayılı BK.nun 128 nci maddesi“Müruru zaman alacağın muaccel olduğu zamandan başlar, alacağın muacceliyeti bir ihbar vukuuna tabi ise müruru zaman bu haberin verilebileceği günden itibaren cereyan eder“hükmünü haiz olup, 6098 sayılı TBK.nun 149 ncu maddesi de zamanaşımının, alacağın muaccel olmasıyla işlemeye başlayacağını açıkça düzenlemiştir.Bu bağlamda, anılan yasal düzenlemeler çerçevesinde davacı tarafın her bir kalem istemine ilişkin olarak iddia ettiği alacaklarının muacceliyet tarihlerinin ayrı ayrı belirlenmesi zamanaşımı süresinin belirlenecek tarihlerden başlatılması gerektiği kuşkusuzdur.
    Bu durumda mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davacı vekilinin her kalem istemine ilişkin olarak dava konusu alacaklarının muaccel olduğu tarihlerin denetime elverişli bir şekilde açıkça belirlenmesi ve davalı vekilinin zamanaşımı def’inin bu çerçevede değerlendirlmesi gerekirken yanlış ilkeden hareketle yanılgılı değerlendirmeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın davacılar yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacılar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden davacılara iadesine, 12/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi