11. Hukuk Dairesi 2014/16506 E. , 2015/1690 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03/04/2014 tarih ve 2013/378-2014/161 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalının ortağı ve sahibi olduğu .....’yi 2004 yılında devir aldığını, daha sonra davacının devraldığı şirkettin işi yürümediğini ve kapatıldığını, ancak anılan şirketin 2000 yılı vergi borcu için 08.04.2013 tarihinde davacıya ödeme emri tebliğ edildiğini ve davacının tüm banka hesaplarına bloke konulduğunu, davacının 4.218,20 TL’yi ödemek zorunda kaldığını, ödenen paranın tahsili için davalıya başvurulduğunda, davalının Vergi Mahkemesi’nin 2013/1153 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını öğrendiğini, ancak davacının borcu olmadığı halde yasal zorunluluk ve bloke nedeni ile borcu ödediğini belirterek, 4.218,20 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıya rücuen ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı cevabında; davacı tarafından ödenen bedelden sorumlu olmadığını, ortağı olduğu ....’ni 2004 yılında usulüne uygun şekilde davacıya devir ettiğini, devir tarihinden önceki dönemler için esas itibariyle devralan ortağın sorumlu olması gerektiğini, ortaklık payının bütün alacak ve borçlarıyla birlikte devir alındığını, bu nedenle eski dönemler için de sorumluluğunun bulunmadığını, devir alınan şirketin tüm hak ve borçları ile devir edildiğini, bu nedenle kendisinden alacak talep edilemeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, limited şirkette, şirket ortaklarının şirkete koydukları ya da koymayı vaat ettiği hisse oranında sorumlu oldukları, şirkete vaat edilen hisse karşılığı bedel ödendiği takdirde sorumluluklarının sona ereceği, ancak bu durum şirket alacaklılarına karşı geçerli olup, 6183 Sayılı Yasa"nın 35. maddesine göre limited şirket ortaklarının, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen, veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan kamu alacağından sermaye payları oranında doğrudan doğruya sorumlu olacakları, ortak şirketten ayrıldıktan sonra şirket vergi borcunu öderse, ödediği bu vergi borcu için ayrılan ortağa rücu edemeyeceği, çünkü vergi borcunun asıl sorumlusunun şirket olduğu, hisse devri yapılırken, devreden ile devralan ortak arasında devirden önceki borçların ne şekilde ödeneceği konusunda anlaşma varsa, tarafların ödemeyi bu anlaşmaya göre yapacağı, bu durumda, devralan veya devralan fazla ödeme yaparsa, diğerine rücu edebileceği, taraflar arasında düzenlenen ....Noterliği"nin 10584 yevmiye numaralı ve 19.10.2004 tarihli şirket pay devir temlik sözleşmesi gereğince, davalı tarafın kendisine ait 80 payı tüm hak ve yükümlülükleri ile birlikte davacıya devrettiği, davacı da bunu kabul ederek payı devir aldığı ve sözleşmenin ikinci maddesinde de taraflar birbirini ibra ettiği, ayrıca davacı taraf, devirden sonra müdür konumunda olup, şirketin tüm borç ve alacaklarını bilebilecek konumda olduğu, taraflar
arasındaki devir sözleşmesi hükümlerine göre davacının devir tarihinden önceki borçlar nedeni ile kendisine devir eden hissedardan, devirden önceki kamu borçları nedeni ile istekte bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar; davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 11/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.