Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2020/4871
Karar No: 2020/5259
Karar Tarihi: 23.11.2020

Danıştay 10. Daire 2020/4871 Esas 2020/5259 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No :2020/4871
Karar No :2020/5259

TEMYİZ EDEN (DAVACI): ...
VEKİLİ: Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI): ... Valiliği ... Müdürlüğü ... Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ: Av. ...

İSTEMİN_ÖZETİ: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesince verilen ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN_ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ: ...
DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra, gereği görüşüldü:
Dava; ... ili, ... ilçesi, ... -... Mahallesi, ... Mevkiinde bulunan ... parsel sayılı taşınmazın Hazineye ait 204,46 m²'lik kısmının mesken olarak işgal edildiğinden bahisle 14/11/2012-01/03/2016 tarihleri arası dönem için davacıdan 12.917,11 TL ecrimisil istenilmesine ilişkin ... tarih ve E. ... sayılı ecrimisil ihbarnamesinin ve bu ihbarnameye yapılan itirazın reddine ilişkin ... tarih ve E. ... sayılı ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; ... İdare Mahkemesince tek hakimle verilen ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararla, dava konusu işlemin iptaline karar verildiği; bu karara karşı davalı idarece yapılan istinaf başvurusu sonucunda ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararıyla, davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararı kaldırılarak davanın reddine kesin olarak karar verildiği; davacı vekili tarafından UYAP Avukat Portalı üzerinden Danıştaya hitaben verilen 18/03/2020 tarihli dilekçe ile ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesi kararının temyizen incelenerek bozulmasının istenildiği anlaşılmaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanunla eklenen geçici 8. maddesinde, 6545 sayılı Kanunla idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümlerin 2576 sayılı Kanun'un anılan Kanunla değişik 3. maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları 20/07/2016 tarihinden sonra verilen kararlar hakkında uygulanacağı; aynı Kanun'un "İstinaf" başlıklı 45. maddesinin 6. fıkrasında, bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararlarının kesin olduğu; "Temyiz" başlıklı 46. maddesinde, Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin bu maddede sayılan davalar hakkında verdikleri kararların Danıştayda temyiz edilebileceği, "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 2. fıkrasında, Danıştayın temyiz incelemesi sonucunda; görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, hukuka aykırı karar verilmesi ve usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden en az birinin varlığı halinde incelenen kararın bozulmasına karar vereceği; "Temyiz dilekçesi" başlıklı 48. maddesinin 6. fıkrasında, temyizin kesin bir karar hakkında olması halinde kararı veren merciin temyiz isteminin reddine karar vereceği; aynı maddenin 7. fıkrasında ise, temyizin kesin bir karar hakkında olduğunun anlaşıldığı hallerde altıncı fıkrada sözü edilen kararın Danıştayın ilgili dairesince kesin olarak verileceği, hükme bağlanmıştır.
Öte yandan; 2577 sayılı Kanun'un 46. maddesinin (b) bendinde, konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalarda verilen kararların temyiz edilebileceği hükme bağlanmış olup, aynı Kanun'un ek 1. maddesinde yer alan düzenleme uyarınca, bu Kanunda öngörülen parasal sınırlar her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulandığından, temyizen incelenerek bozulması istenilen bölge idare mahkemesi kararının verildiği 2019 yılı için temyiz sınırı 144.000,00 TL olarak belirlenmiş bulunmaktadır.
Bu durumda; davacı tarafından açılan iptal davasının konusunun, 12.917,11 TL tutarındaki ecrimisil ihbarnamesi ile bu ihbarnameye yapılan itirazın reddine ilişkin ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin iptaline karar verilmesine yönelik olduğu; temyiz dilekçesinde, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi istemi yanında, Dairemizce uyuşmazlığın esası hakkında yeniden yargılama yapılarak, davacıdan ecrimisil alınamayacağı yolunda karar verilmesi, aksi durumda, bilirkişi incelemesi yaptırılarak ecrimisil alacağının bedelinin yeniden tespit edilmesi ile dava açılırken davaya konu edilmeyen davacının ihlal edilen hakları için 200.000,00 TL tazminata hükmedilmesi isteminde bulunulduğu görülmekte ise de, 2577 sayılı Kanun'un yukarıda aktarılan hükmüne göre temyiz incelemesi neticesinde Kanun'da sayılan bozma nedenlerinin tespiti halinde incelenen kararın bozulmasına karar verileceği; davacının temyiz dilekçesinde yer alan diğer taleplerinin temyiz incelemesine konu edilemeyeceği; ayrıca temyiz dilekçesinde belirtilen 200.000,00 TL miktarındaki tazminat talebinin, görülmekte olan davanın konusu olmadığından, bölge idare mahkemesi kararından sonra yapılan bu talebin uyuşmazlığın temyize tabi olup olmaması hakkında yapılan değerlendirmeye etki etmeyeceği açık olup; 12.917,11 TL tutarındaki ecrimisil ihbarnamesi ile bu ihbarnameye yapılan itirazın reddine ilişkin ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin iptali istemiyle açılan dava, 2577 sayılı Kanun'un 46. maddesinde sayılan davalar arasında yer almadığı gibi davaya konu edilen parasal miktar bölge idare mahkemesi kararı tarihindeki güncel temyiz parasal sınırın altında kaldığından İstanbul Bölge İdare Mahkemesince verilen karar kesin olup, temyizen incelenmesine hukuki olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddine, temyiz aşamasında yatırılan posta avansı miktarından artan kısmın isteği halinde davacıya iadesine, 23/11/2020 tarihinde esasta oy birliği gerekçede oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X)-KARŞI OY:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Temyiz başlıklı 46. maddesinin birinci fıkrasında, "Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir" kuralı yer almış, maddenin devamında, temyiz edilebilecek kararlar; açılan davanın konusu esas alınarak belirlenmiş, aynı fıkranın (b) bendinde, "Konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar"da verilen kararların temyiz edilebileceği kurala bağlanmış; aynı Kanun'un ek 1. maddesinde yer alan düzenleme uyarınca, bu Kanunda öngörülen parasal sınırlar; her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulandığından, davanın açıldığı 16/05/2018 tarihinde temyiz parasal sınırının 117.000,00 TL olduğu görülmüştür.
2577 sayılı Kanun'un yukarıda aktarılan maddelerin birlikte değerlendirilmesinden; konusu belli bir parayı içeren; idari işlemler hakkında verilen kararlardan hangilerinin temyizen inceleneceği hususunda; "davanın konusu (iptali talep edilen işlemin konusu olan parasal miktar)" ve "Kanun tarafından öngörülen miktarı aşma" ölçütlerinin getirildiği anlaşılmaktadır.
İdari işlemler hakkında açılan iptal davalarında verilen kararların, 2577 sayılı Kanun'un 46/1-(b) maddesi uyarınca temyize tabi olup olmadığının; "verilen kararlar"ın tarihine göre değil, iptali talep edilen işlemin konusu olan parasal miktara göre belirleneceği hükme bağlandığından; bu husustaki değerlendirmenin, dava açma tarihinde yürürlükte bulunan temyiz parasal sınırının esas alınarak yapılması gerekmektedir.
Aksi yönde yapılacak uygulamanın, 2577 sayılı Kanun 46. maddesinde belirtilen parasal sınırların yıl itibariyle yeniden değerleme oranında arttırılması nedeniyle; bu tür davaların açıldığı yılda sonuçlanmaması halinde; kararın temyize tabi olup/olmama dolayısıyla davanın taraflarının bu kanun yolununu kullanıp, kullanamama durumunun değişmesine neden olacağı ve bu durumun ise; kanun yollarına başvurma açısından, kanuni açıklık bulunmaması sonucunu doğuracağı açıktır.
Dosyanın incelenmesinden; davanın açıldığı 16/05/2018 tarihinde temyiz parasal sınırının 117.000,00 TL, dava konusu işlemin parasal tutarını ise 12.917,11 TL olduğu, davanın; açıldığı 2018 yılındaki temyiz parasal sınırının altında kaldığı, temyizen incelenerek bozulması istenen Bölge İdare Mahkemesi kararının, 2577 sayılı Kanun'un 46. maddesinde sayılan davalara ilişkin olmadığı görülmektedir.
Yukarıda açıklanan gerekçeyle davacının temyiz isteminin reddi gerektiği oyu ile gerekçe yönünden karara katılmıyorum.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi