17. Hukuk Dairesi 2016/12382 E. , 2017/5769 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın reddine ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacı sigortalıya ...teşhisi konularak ... ameliyatı geçirdiğini, ... şirketinin risk gerçekleştiği halde tehlikeli hastalıklar statüsünde olmadığı gerekçesi ile ... bedelini ödemediğini belirterek, 20.000,00 TL nin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının hastalığının ... özel şartları gereği teminat altına alınan tehlikeli bir hastalık olarak nitelendirilmediğini, rizikonun teminat kapsamında olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, hastalığın tehlikeli hastalık olsa dahi poliçede sayılan hastalıklardan biri olmadığı sadece bunlara sebep olacak türden bir hastalık olduğu, kalp krizi geçirmediği, inme (felç) olmadığı, Kocaeli Devlet Hastanesinden alınan 01.10.2013 tarihli sağlık kurulu raporuna göre daimi maluliyeti de %58 oranında olduğu anlaşıldığından hastalığın poliçe teminatı kapsamında olmadığı, davalının tazmin ödeme sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, hayat ... poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacı sigortalıya ...teşhisi konularak ... ameliyatı geçirdiğini, riskin gerçekleştiğini ileri sürerek dava açmış, davalı vekili, davacının hastalığının ... özel şartları gereği teminat altına alınan tehlikeli bir hastalık olarak nitelendirilmediğini, rizikonun teminat kapsamında olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Somut olayda; taraflar arasındaki uyuşmazlığın temelinin davaya konu rahatsızlığın ve sonucunda yapılan operasyonun teminat kapsamında bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Yargılama sırasında biri ek rapor olmak üzere dört adet hayet raporu alındığı, ilk raporda; disekan ...+ İleri IY saptanan hastanın, hastaneye yattıktan 4 gün sonra ameliyat olduğu, rahatsızlığın, poliçede tehlikeli hastalık olarak belirlenmiş ... (Kalp Krizi) ile bir ilgisinin olmadığı, davacının geçirdiği rahatsızlığın miyokard enfarktüsü olarak değerlendirilebilmesi mümkün görülmediği belirtilmiş, ikinci raporda; “... ... ... " ve “hastalık sonucu oluşan inme” rahatsızlıkları hakkında açıklama yapılmak suretiyle davacının hastalığının poliçe özel şartına göre ... ve İnme teminat grubuna dahil olduğundan dava konusu taleplerin ... güvencesi altında olduğu, aynı heyetten alınan ek raporun da kök rapor ile aynı mahiyette olduğu, birinci ve ikinci heyet raporları arasındaki çelişki nedeniyle üçüncü bir heyetten rapor alındığı, bu raporda ise; davacı rahatsızlığı olan... "tehlikeye haiz hastalıklar" statüsünde değerlendirilmesi gerektiği, hastalığın tehlikeli hastalık olduğu anlaşılmakla birlikte, taraflar arasında imzalanan ... Yarınlar ... Sigortası Sertifikasında belirtilen tehlikeli hastalıklar statüsünde olmadığı belirtilmiş ve bu rapor hükme esas alınmıştır.
Az yukarıda belirtildiği üzere, son rapor hükme esas alınmış ise de, anılan raporda ilk iki rapora değinilmediği, karşılaştırılma yapılmadığı, çelişkilerin giderilmesine yönelik açıklamalarda bulunulmadığı, özellikle ikinci raporda hastalığın teminat kapsamında olduğuna yönelik açıklamalara ilişkin görüş beyan edilmediği gözetildiğinde, dosya ve tüm eklerinin Adli Tıp Kurumuna gönderilerek poliçe ile davacı iddia ve davalı tarafın savunması doğrultusunda dava konusu rahatsızlığın teminat kapsamında bulunup bulunmadığının hiçbir duraksamaya yer vermeyecek ve çelişkileri giderecek şekilde tespiti yönünden rapor alınması, ondan sonra varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 22/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.