18. Hukuk Dairesi 2014/10422 E. , 2014/11465 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İncesu Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 01/08/2013
NUMARASI : 2011/113-2013/153
Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili, birleşen dosya dava dilekçesinde ise Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı Yasayla değişik hükümlerine dayalı olarak, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince ve davacı-birleşen dosya davalısı M.. D.. tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Dairenin geri çevirme kararı üzerine, İncesu Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü"nün 11.04.2014 günlü yazısından, dava konusu taşınmazın kadastral parsel olduğu, emsal olarak incelenen V. İ. A.Mahallesi . parsel sayılı taşınmazın 3194 Sayılı İmar Yasası"nın 15., 16. ve 17. maddelerine istinaden tevhid, ifraz, yola ve parka terk işlemleri yapıldıktan sonra oluşmuş imar parseli olduğu bildirilmiştir.
Bu durumda; dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırma sonucu bulunan değerinden düzenleme ortaklık payına karşılık gelecek oranda indirim yapılması gerektiğinin düşünülmemesi,
Birleşen dava yönünden;
2-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yasa koyucu da bu hak ihlalini dikkate alarak 6459 sayılı Kanunun 6. maddesi ile 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürüklük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı Yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesinin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği 03.09.2011 tarihinden karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanmamış olması,
Kabule göre;
3-Dava tarihi itibariyle kamulaştırmasız el atma davası yerinde olup bu davadan sonra idare tarafından kamulaştırma bedel tespiti ile dava konusu taşınmazın idare adına tescili istendiğinden davacı M.. D.. davasında haklı olup asıl dava için yapılan masrafların davalı idareden alınarak davacı M.. D..’a verilmesi gerekirken yaptığı masrafların üzerinde bırakılması ve ayrıca kendisini vekille temsil ettirdiğinden lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davacı aleyhine nispi vekalet ücretine hükmedilmiş olması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 26.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.