
Esas No: 2019/5278
Karar No: 2022/2396
Karar Tarihi: 16.02.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/5278 Esas 2022/2396 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi, özel belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine hükmetmiştir ancak suçun unsurları oluşmamıştır. Sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi ve hakim tarafından belgede aldatma niteliğinin belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, adli sicil kaydında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı olan sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. 5237 sayılı TCK’nin 53/4. maddesi uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasındaki hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceği gözetilmediğinden kararın bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır. Kanun maddeleri ise şöyle sıralanmıştır: 5271 sayılı CMK'nin 231/8. maddesi, 6545 sayılı Kanun’un 72. maddesi, TCK'nin 51. maddesi, 5237 sayılı TCK'nin 53/4. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
1) Sanığın, suça konu 26.04.2010 tarihli inşaat sözleşmesi ve ekindeki teknik şartnameye katılan adına imza atmak suretiyle özel belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul edildiği olayda; her ne kadar Mahkemece, suça konu belgelerdeki katılan adına atılı imzaların ona ait olmadığı gerekçesiyle mahkûmiyet hükmü kurulmuşsa da; sanık ile katılanın bir dönem birlikte çalışması, sanığın, katılanla çalıştıkları dönemde birbirleri yerine imza attıklarını savunması, suça konu sözleşmede arsa sahibi olarak imzası bulunan tanık ... ile inşaatı tamamlayan tanık....’ın, sözleşme konusu işten katılanın haberdar olduğunu ifade etmeleri, sözleşme kapsamındaki ödemelere ilişkin çeklerdeki ciranta imzaları ile 12.05.2010 tarihli tahsilat makbuzundaki imzaların katılana ait olması karşısında; suça konu belgelerin katılanın bilgisi ve rızası dahilinde düzenlendiğinin kabulü gerekeceğinden, unsurları itibarıyla oluşmayan suçtan sanığın beraati yerine mahkûmiyetine hükmedilmesi,
2) Kabule göre de;
a)Belgede sahtecilik suçlarında aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının takdirinin hakime ait olduğu göz önüne alınarak; suça konu belgelerin getirilip incelenmek suretiyle, özellikleri duruşma tutanağına geçirilerek aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi ve denetime esas olmak üzere belge asıllarının dosya içerisinde bulundurulmasından sonra tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkumiyet hükmü kurulması,
b)5271 sayılı CMK'nin 231/8. maddesine 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 72. maddesi ile eklenen "Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez." şeklindeki hükmün ancak yürürlük tarihinden sonra işlenen suçlar bakımından uygulanabileceği gözetildiğinde; engel adli sicil kaydı olmayan, tekrar suç işlemeyeceğine dair kanaat oluştuğundan TCK'nin 51. maddesi uyarınca cezası ertelenen sanık hakkında, adli sicil kaydında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı olduğu gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
c)Kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, 5237 sayılı TCK'nin 53/4. maddesi uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasındaki hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
