9. Hukuk Dairesi 2013/16407 E. , 2015/10992 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı ile fazla mesai ücreti, hafta tatil ücreti, genel tatil ücreti, bakiye maaş alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı ve davalılardan ... avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, ihbar, kötü niyet tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, dini milli bayram, bakiye maaş alacaklarının faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı İlbaylar vekili, davacının anılan tarihlerde 18 yaşından küçük olup, o tarihlerdeki asgari ücretin neti olan 600 TL üzerinden alacağını aldığını, müvekkilinden hiçbir alacağı kalmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davanın haksız ve yersiz olduğunu, davacının müvekkili şirketle hiçbir akdi ilişkisinin söz konusu olmadığını, dava dilekçesinden de anlaşılacağı üzere davacının müvekkili şirket mağazası içinde kiracı sıfatıyla dükkan işleten İlbaylar şirketinde çalıştığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, ihbar tazminatı, genel tatil, fazla mesai ücreti alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsil olarak tahsiline, bakiye maaş ve kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar davacı ve davalı .... Şirketi vekilince temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre davacının ve davalı ... Şirketi"nin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İşçi ücretlerinin ödenmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 37 nci maddesine göre, işçiye ücretin elden ya da banka kanalıyla ödenmesi durumunda, ücret hesabını gösteren imzalı ve işyerinin özel işaretini taşıyan “ücret hesap pusulası” verilmesi zorunludur.
Uygulamada çoğunlukla “ücret bordrosu” adı altında belgeler düzenlenmekte ve periyodik ödemelerde işçinin imzası alınmaktadır. Banka aracılığı ile yapılan ödemelerde banka kayıtları da ödemeyi gösteren belge niteliğindedir.
Ücretin ödendiğinin ispatı işverene aittir. Bu konuda işçinin imzasını taşıyan bir ödeme belgesi yeterli ise de, para borcu olan ücretin ödendiğinin tanıkla ispatı mümkün değildir.
4857 sayılı Yasanın 32 nci maddesinde, “Çalıştırılan işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının özel olarak açılan banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenmesi hususunda; tabi olduğu vergi mükellefiyeti türü, işletme büyüklüğü, çalıştırdığı işçi sayısı, işyerinin bulunduğu il ve benzeri gibi unsurları dikkate alarak işverenleri veya üçüncü kişileri zorunlu tutmaya, banka hesabına yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının, brüt ya da kanunî kesintiler düşüldükten sonra kalan net miktar üzerinden olup olmayacağını belirlemeye ..., ... ve ... müştereken yetkilidir. Çalıştırdığı işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılan banka hesapları vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna tabi tutulan işverenler veya üçüncü kişiler, işçilerinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaklarını özel olarak açılan banka hesapları dışında ödeyemezler” şeklinde kurala yer verilmiştir. Anılan hükme göre, belli koşulların varlığı halinde ödemeler işçi adına açılacak banka hesabına yatırılmalıdır.
Uzun süre ücretlerinin ödenmediği iddiası karşısında, işverence cevap dilekçesinde dayanılmak kaydıyla yemin teklifi hakkının olduğu hatırlatılmalı ve gerekirse bu yönde usulü işlemler tamamlandıktan sonra sonuca gidilmelidir. Dairemizce, çok uzun süre ücret ödenmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu belirtilerek, hakimce resen yemin teklifinde bulunulabileceği de kabul edilmektedir (Yargıtay 9.HD. 18.10.2004 gün 2004/7006 E. 2004/23275 K).
Somut olayda;
Ücretin ödendiğini ispat yükü davalı işverenin üzerindedir. Davacının ödenmediğini iddia ettiği son 45 günlük ücretinin ödendiğine ilişkin olarak ispat yükü üzerinde olan işverenlikçe bordro, makbuz, banka kaydı vs. kayıt sunulmadığından ücret alacağının hüküm altına alınması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile talebin reddi hatalıdır.
3-Hüküm altına alınan alacakların net mi yoksa brüt mü olduğunun hüküm fıkrasında gösterilmemesinin infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.03.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.