
Esas No: 2021/17384
Karar No: 2022/1964
Karar Tarihi: 23.02.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/17384 Esas 2022/1964 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2021/17384 E. , 2022/1964 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Küçükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/09/2020 tarihli ve 2020/267 esas, 2020/502 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 22/06/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında, 23/06/2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 10/11/2014 tarihli ve 2014/26245 soruşturma, 2014/105 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2.maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın 18/11/2014 tarihinde şüpheliye usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, kararın tebliği ve kesinleşmesi beklenmeden 13/11/2014 tarihinde tedbirin infazı için Bakırköy Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2- Bakırköy Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlandığı, 18/11/2014 tarihli ve 2014/17210 DS sayılı çağrı yazısının 08/12/2014 tarihinde tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurduğu, 19/02/2015 tarihli vaka sorumlusu görüşmesine katılmaması nedeniyle uyarılmasına karar verildiği, uyarılmasından sonra 19/03/2015 ve 21/04/2015 tarihli görüşmelerine katıldığı, 07/05/2015 tarihli vaka sorumlusu ile olan görüşmesine ve bireysel görüşmesine katılmaması nedeniyle İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 14/05/2015 tarihli kararıyla dosyanın kapatılmasına karar verilerek 10/07/2015 tarihinde Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
3- Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararı kaldırılarak 30/07/2015 tarihli ve 2014/26245 soruşturma, 2015/10558 esas ve 2015/9769 sayılı iddianame ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Küçükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
4- Küçükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/12/2015 tarihli ve 2015/961 esas, 2015/1184 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 25/12/2015 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
5- Sanığın denetim süresi içerisinde 08/09/2018 tarihinde işlediği silahla tehdit suçundan Küçükçekmece 4.Asliye Ceza Mahkemesinin 04/02/2020 tarihli ve 2019/423 esas, 2020/147 sayılı kararı ile cezalandırıldığının ihbar edilmesi üzerine Küçükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 08/09/2020 tarihli ve 2020/267 esas, 2020/502 sayılı kararı ile, hükmün açıklanmasına ve sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, karar verildiği, kararın istinaf edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan sanık ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 10/11/2014 tarihli ve 2014/26245 soruşturma, 2014/105 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim yükümlülüğüne uymamakta ısrar etmesi üzerine açılan kamu davasında yapılan yargılama sonunda 5237 sayılı Kanun’un 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına dair Küçükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/12/2015 tarihli ve 2015/961 esas, 2015/1184 sayılı kararının 25/12/2015 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 24/07/2019 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine hükmün açıklanmasına ve 5237 sayılı Kanun'un 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Küçükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/09/2020 tarihli ve 2020/267 esas, 2020/502 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, suç tarihi olan 23/06/2014 tarihi itibari ile yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun'un 191/1. maddesinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkin ceza miktarının “bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası” olduğu, daha sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle ceza miktarının artırılarak “iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası” olarak düzenlendiği, anılan Kanun'un 7/2. maddesi uyarınca suç tarihi itibari ile sonuç ceza yönünden sanığın lehine olan kanun maddesinin uygulanmasının yasal bir zorunluluk olduğu, bu nedenle ceza miktarının suç tarihinde yürürlükte olan ve sanık lehine olan 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun'un 191/1. maddesi uyarınca belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve ceza miktarı itibari ile sanığın aleyhine olan 6545 sayılı Kanun ile değişik anılan Kanun'un 191/1. maddesinde yer alan ceza miktarına göre temel cezanın “2 yıl hapis” olarak belirlenmesi suretiyle fazla cezaya hükmedilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Küçükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/09/2020 tarihli ve 2020/267 esas, 2020/502 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Şüpheli ... hakkında, 23/06/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca 10/11/2014 tarihli ve 2014/26245 soruşturma, 2014/105 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, şüphelinin denetim yükümlülüğüne uymamakta ısrar etmesi üzerine kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda Küçükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/12/2015 tarihli ve 2015/961 esas, 2015/1184 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Kanun’un 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 25/12/2015 tarihinde kesinleşmesini takiben, sanığın denetim süresi içerisinde 08/09/2018 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine Küçükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/09/2020 tarihli ve 2020/267 esas, 2020/502 sayılı kararı ile; hükmün açıklanmasına ve sanığın 5237 sayılı Kanun'un 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
1- Bakırköy Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 18/11/2014 tarihli ve 2014/17210 DS sayılı çağrı yazısının 08/12/2014 tarihinde şüpheliye tebliğ edildiği, şüphelinin müdürlüğe başvurduğu, 19/11/2014, 17/12/2014 ve 19/01/2015 tarihli bireysel görüşmelerine katıldığı, 19/02/2015 tarihli vaka sorumlusu görüşmesine katılmaması nedeniyle uyarılmasına karar verildiği, uyarılmasından sonra 19/03/2015 ve 21/04/2015 tarihli görüşmelerine katıldığı, 07/05/2015 tarihli vaka sorumlusu ile olan görüşmesine ve bireysel görüşmesine katılmaması nedeniyle İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 14/05/2015 tarihli kararıyla dosyanın kapatılmasına karar verilerek 10/07/2015 tarihinde Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, sanığın uyarılmasından sonra müdürlüğe başvurarak 19/03/2015 ve 21/04/2015 tarihli yükümlülüklerini yerine getirmesi ve daha sonra 07/05/2015 tarihinde yeniden yükümlülük ihlalinde bulunması karşısında; tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı aşamasında, yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için sanığa " yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata rağmen başvuruda bulunmadığı takdirde sanığın denetimli serbestlik tedbirlerine uymamakta ısrar ettiğinin kabul edilebileceği,
2- Kabule göre de, suç tarihi olan 23/06/2014 tarihi itibari ile yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun'un 191/1. maddesinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkin ceza miktarının “bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası” olduğu, suç tarihinden sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle ceza miktarının artırılarak “iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası” olarak düzenlendiği, 5237 sayılı Kanun'un 7/2. maddesi uyarınca suç tarihi itibari ile sonuç ceza yönünden sanığın lehine olan kanun maddesinin uygulanmasının kanuni bir zorunluluk olduğu, bu nedenle ceza miktarının suç tarihinde yürürlükte olan ve sanık lehine olan 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun'un 191/1. maddesi uyarınca belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, hüküm kısmında ceza belirlenirken “alt sınırdan ceza tayin edildiği” ibaresine yer verildiği de dikkate alınarak, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve ceza miktarı itibari ile sanığın aleyhine olan 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1. maddesinde yer alan ceza miktarına göre temel cezanın “2 yıl hapis” olarak belirlenmesi suretiyle fazla cezaya hükmedilmesi, kanuna aykırıdır.
Yukarıda (1) ve (2) numaralı paragrafta açıklanan nedenlerle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8-2. cümlesi uyarınca kamu davası hakkında “durma kararı” verilerek, denetimli serbestlik tedbirinin infazına devam edilmesi için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi değişik gerekçe ile yerinde görülmüştür.
D-) Karar:
Açıklanan nedenlerle, kanun yararına bozma istemi değişik gerekçe ile yerinde görüldüğünden; Küçükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/09/2020 tarihli ve 2020/267 esas, 2020/502 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı'na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine,
23/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
