Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2015/160
Karar No: 2020/5391
Karar Tarihi: 25.11.2020

Danıştay 10. Daire 2015/160 Esas 2020/5391 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/160
Karar No : 2020/5391

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği

KARŞI TARAF (DAVACILAR) : ...'a velayeten kendi adına asaleten ...

VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN_KONUSU : .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Moldova uyruklu olan davacıların ikamet tezkerelerinin uzatılması talebinin reddine ilişkin 05/06/2013 tarihinde tebliğ edilen davalı idare işleminin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; evlilik ilişkisinin sona erdiği hususunun ancak adli yargı yerince verilecek bir mahkeme kararı ile ortaya konulabileceği, yargı yerlerince verilmiş bir karar olmadıkça, idarece; menfaat karşılığında anlaşmalı olarak evlenildiği veya evliliğin aile birliği içinde olmadığı gibi iddialarla hükmen geçerli bir evliliğin tartışılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı, öte yandan 5683 sayılı Yabancıların Türkiye'de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun'un 7. maddesinde sayılan ikamet tezkeresinin verilemeyeceği veya süresinin uzatılamayacağına ilişkin nedenlerin dava konusu olayda gerçekleşmediği anlaşıldığından, Türk vatandaşı ile evli olan ...'a ve yanında annesine refakatçi olarak kalan ...'a ikamet izni verilmemesi yolunda tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlem iptal edilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı ...'ın Türk vatandaşı ile yapmış olduğu evliliğin formalite evlilik olduğunun tespit edildiği, ayrıca dava konusu işlemin evliliğin yasalar önünde geçerli olup olmadığını tespit etmek amacıyla değil söz konusu evliliğin evlilik birliği amacıyla yapılıp yapılmadığını tespit etmek amacıyla tesis edildiği belirtilerek söz konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacılar tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Moldova uyruklu olan davacılardan ...'ın 03/03/2011 tarihinde Türk vatandaşı ile evlendiği ve bu evliliğe istinaden davacıya Türk vatandaşı eşi yanında ikamet izni verildiği, diğer davacı ...'ın ise ...'ın kızı olduğu ve annesine bağlı olarak ikamet izniyle Türkiye'de kaldığı, daha sonra davacılar tarafından süresi dolan ikamet tezkerelerinin uzatılması talebiyle davalı idareye başvuruda bulunulduğu, davalı idarece yapılan inceleme sonucu tutulan tutanakta, davacı ...'ın evliliğinin fiili olarak geçerli olmadığı, formalite bir evlilik olduğundan bahisle 05/06/2013 tarihinde davacı tarafa tebliğ edilen davalı idare işleminin tesis edildiği, bu işlemin iptali istemiyle de bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan mülga 5683 sayılı Yabancıların Türkiye'de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun'un,
"İkamet tezkeresinin reddolunacağı haller" başlıklı 7. maddesinde,
"A) Sırf iş tutmak için gelecek sanat ve meslek erbabı olup da tutacağı iş, kanunlar gereğince Türk vatandaşlarına hasredilmiş bulunan,
B) Türk kanun veya örf ve adetleriyle yahut siyasi icabatla telif edilemiyecek durumda olan veya faaliyette bulunan,
C) Türkiye'de kalmak istediği müddet zarfında yaşamak için maddi imkanları meşru bir şekilde temin edemiyeceği sabit olan,
D) Türkiye'ye girmesi memnu olup da her nasılsa girmiş bulunan,
E) Türkiye'de oturduğu müddetçe huzur ve asayişi ihlal eden,
Yabancılara ikamet tezkeresi verilemez" hükmüne yer verilmiştir.
"Muzır şahıslar" başlıklı 19. maddesinde ise, İçişleri Bakanlığınca memlekette kalması umumi güvenliğe, siyasi ve idari icaplara aykırı sayılan yabancıların verilecek muayyen müddet zarfında Türkiye'den çıkmağa davet olunacağı, bu müddetin sonunda Türkiye'yi terketmiyenlerin sınır dışı edilebileceği kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen kurallara göre, Türk kanun veya örf ve adetleriyle yahut siyasi icabatla telif edilemiyecek durumda olan veya Türkiye'de kalması idari icaplara aykırı sayılan yabancılara ikamet izni vermeme, izin süresini kısaltma ve sınır dışı etme yönünde işlem tesis edilebileceği açıktır.
Dava konusu işlem evliliğin muvazaalı olduğu gerekçesiyle tesis edilmiş ve İdare Mahkemesince de evlilik ilişkisinin sonlandırılmasının ancak adli yargı yerince verilecek bir mahkeme kararı ile mümkün olduğu, yargı yerlerince verilmiş bir karar olmadıkça, idarece; menfaat karşılığında anlaşmalı olarak evlenildiği veya evliliğin aile birliği içinde olmadığı gibi iddialarla hükmen geçerli bir evliliğin tartışılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı, öte yandan 5683 sayılı Kanun'un 7. maddesinde sayılan ikamet tezkeresinin verilemeyeceği veya süresinin uzatılamayacağına ilişkin nedenlerin dava konusu olayda gerçekleşmediği gerekçesiyle işlem iptal edilmiştir.
Evliliğin muvazaalı olup olmadığının saptanmasının adli yargı yerlerine ait olduğunda tartışma bulunmamakla birlikte, İdare Mahkemesinin dava konusu işlemin iptalinde bu hususu gerekçe olarak göstermiş olması, maddi olaya 5683 sayılı Kanun'un yukarıda anılan 7. ve 19. maddelerinin uygulanmasına engel teşkil etmemektedir.
Dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgeler incelendiğinde; Y.U. isimli kişi tarafından verilen 14/01/2013 tarihli dilekçede; kendi adresine alınan oturumda gerçek anlamda davacı, çocuğu ve Türk vatandaşı eşinin oturmadığı, davacı ...'ın Türk vatandaşı ile yapmış olduğu evliliğin gerçek bir evlilik olmayıp para karşılığında yapılmış bir evlilik olduğu, yine ... isimli kişinin fuhuş yaptığını tespit ettiğinin ihbar olunması üzerine davacının ikamet adresinde yapılan tahkikat sonucu düzenlenen 07/03/2013 tarihli tutanakta; söz konusu adreste Türk vatandaşı şahsın yaşadığını gösterir yönde hiçbir iz ve emareye rastlanılmadığı, ayrıca komşularla yapılan görüşmede bu kişiler tarafından, anılan adreste davacı ...'ın ikamet ettiği, bu kişiyi bekar olarak bildikleri, gözlemledikleri kadarıyla ikamete farklı farklı şahısların girip çıktığı, Türk vatandaşı eşi ise daha önce adres ve çevresinde hiç görmediklerinin beyan edildiği, yine davacı ve Türk vatandaşı eş ile ayrı ayrı yapılan mülakatlarda benzer sorulara tutarsız ve çelişkili cevaplar verdikleri hususlarının tespit edildiği görülmektedir.
Bu haliyle, yukarıda yer verilen tespitler uyarınca ikamet izninin veriliş amacına aykırı olarak evlilik birlikteliği içerisinde yaşamadığı anlaşılan davacı ... hakkında 5683 sayılı Yabancıların Türkiye'de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun'un 7. maddesi ve 19. maddesinde yer alan düzenlemelere uygun olarak tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, dolayısıyla ...'a bağlı olarak ikamet izni uzatma başvurusunda bulunan diğer davacı ... hakkında tesis edilen işlemde de hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığından, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi