
Esas No: 2021/17366
Karar No: 2022/2407
Karar Tarihi: 02.03.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/17366 Esas 2022/2407 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2021/17366 E. , 2022/2407 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı'nın, değişen suç vasfı itibariyle kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/07/2014 tarihli ve 2012/111 esas, 2012/312 sayılı ek kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 06/07/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli hakkında, 20/06/2010 tarihinde işlediği iddia olunan uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Hatay Cumhuriyet Başsavcılığının 02/07/2010 tarihli ve 2010/7223 soruşturma, 2010/2988 esas, 2010/245 sayılı iddianamesi ile, Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
2- Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/10/2010 tarihli ve 2010/335 esas, 2010/191 sayılı kararı ile, sanığın eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu kabul edilerek, 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın 04/11/2010 tarihinde kesinleşmesini takiben infazı için Aksaray Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
3- Aksaray Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 13/12/2010 tarihli ve 2010/224 DS sayılı çağrı yazısının sanığa tebliğ edildiği, 27/12/2010 tarihinde müdürlüğe başvurduğu, denetim planı hazırlanarak aynı tarihte hastaneye sevkedildiği, AMATEM’in 30/12/2010 tarihli raporunda, tahlillerinde uyuşturucuya rastlanmadığı, tedavi programına gerek görülmediği hususunun bildirildiği, sanık hakkında başka mahkemelerden verilmiş tedavi ve denetimli serbestlik kararlarına ilişkin tedbir dosyalarının infazının devam etmesi nedeniyle, denetimli serbestlik tedbirinin infazına 23/11/2011 tarihinde başlandığı, sanığın 26/12/2011, 12/01/2012,13/02/2012 ve 14/03/2012 tarihli görüşmelerine katıldığı, 16/04/2012 tarihli görüşmesine katılmaması nedeniyle dosyasının kapatılarak 19/04/2012 tarihinde Hatay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
4- Sanığın denetimli serbestlik tedbirine uymadığının bildirilmesi üzerine, Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/12/2012 tarihli ve 2012/111 esas, 2012/312 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 02/01/2013 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
5- 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun hükümleri uyarınca uyarlama yapılmasının talep ilmesi üzerine, Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 18/07/2014 tarihli ve 2012/111 esas, 2012/312 sayılı ek kararı ile; 6545 sayılı Kanun’un sanık lehine düzenleme getirmeyip sanığın aleyhine hükümler içerdiği gerekçesiyle 05/12/2012 tarihli kararın aynen infazına karar verildiği, itiraz yolu açık olmak üzere verilen kararın tebliğine ilişkin dosyada bir bilgi ve belge bulunmadığı,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan sanık ... hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmolunmasına dair Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/10/2010 tarihli ve 2010/335 esas, 2010/191 sayılı kararının infazı sırasında, denetimli serbestlik tedbirine uymadığı gerekçesiyle sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/12/2012 tarihli ve 2012/111 esas, 2012/312 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, Hatay Cumhuriyet Başsavcılığınca, 28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 68. maddesi ile yeniden düzenlenen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinin sanığın lehine düzenlemeler getirdiğinden bahisle hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi talebi üzerine, Mahkemelerinin 05/12/2012 tarihli ve 2012/111 esas, 2012/312 sayılı kararının infazının devamına ilişkin Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/07/2014 tarihli ve 2012/111 esas, 2012/312 sayılı ek kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, her ne kadar Mahkemesince; 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 68. maddesi ile yeniden düzenlenen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinin hükümlü lehine düzenlemeler içermediği gerekçesiyle 05/12/2012 tarihli ve 2012/111 esas, 2012/312 sayılı kararın infazının devamına karar verilmiş ise de;
Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 30/09/2020 tarihli ve 2020/6453 esas, 2020/4610 karar sayılı ilâmında, "...hüküm tarihi itibariyle 6545 sayılı Kanun’un yürürlükte olmadığı, hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu’nun 5. ve 40. maddesinde yer alan düzenlemeler karşısında yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar şartının gerçekleşmesinin aranmayacağı, ancak bu karara karşı uyarlama yargılaması talep edilebileceği, somut olayda; tedbirin infazı sırasında yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun'un 191/5. maddesi uyarınca davaya devam olunabilmesi için aranan şartın “Tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmama” şartı olup, karardan sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle sanığın lehine olan “yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etme” şartının getirildiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7/2. maddesi gereğince sanığın hukukî durumunun yeniden değerlendirilip uyarlama yargılaması yapılması gerektiği.." şeklinde belirtildiği üzere, somut olayda; tedbirin infazı sırasında yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun'un 191/5. maddesi uyarınca davaya devam olunabilmesi için aranan şartın “Tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmama” şartı olup, karardan sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle sanığın lehine olan “yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etme” şartının getirildiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7/2. maddesi gereğince hukukî durumunun yeniden değerlendirilip uyarlama yargılaması yapılması gerekirken, hükmün aynen infazına karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/07/2014 tarihli ve 2012/111 esas, 2012/312 sayılı ek kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık ... hakkında, değişen suç vasfı itibariyle kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/10/2010 tarihli ve 2010/335 esas, 2010/191 sayılı kararı ile, 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmolunduğu, kararın infazı sırasında, denetimli serbestlik tedbirine uymadığının bildirilmesi üzerine Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/12/2012 tarihli ve 2012/111 esas, 2012/312 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın kesinleşmesini takiben, Hatay Cumhuriyet Başsavcılığınca, 28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 68. maddesi ile yeniden düzenlenen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinin sanığın lehine düzenlemeler getirdiği belirtilerek hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinin talep edilmesi üzerine, Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/07/2014 tarihli ve 2012/111 esas, 2012/312 sayılı ek kararı ile, 05/12/2012 tarihli ve 2012/111 esas, 2012/312 sayılı kararın aynen infazına karar verildiği anlaşılmıştır.
Kanun yararına bozma istemine konu aynen infaza dair kararın tebliğine ilişkin dosyada bir bilgi ve belge bulunmadığı, kararın sanığa tebliğ edilip edilmediğinin, dolayısıyla kesinleşip kesinleşmediğinin anlaşılmadığı,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309/1. maddesi gereğince yalnız kesinleşmiş kararlara karşı kanun yararına bozma yoluna gidilebileceği, kanun yararına bozma istemine konu kararın usulüne uygun şekilde kesinleşip kesinleşmediğinin anlaşılamaması karşısında, kararın tebliği ile usulüne uygun şekilde kesinleştirilmesinden sonra gönderilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş,bu nedenle kanun yararına bozma isteminin bu aşamada reddine karar verilmiştir.
D-)Karar:
Yukarıda açıklanan nedenle, Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/07/2014 tarihli ve 2012/111 esas, 2012/312 sayılı ek kararının, sanığa usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek kesinleştirilmesinden sonra kanun yararına bozma incelemesi yapılabileceğinden, Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/07/2014 tarihli ve 2012/111 esas, 2012/312 sayılı ek kararına ilişkin kanun yararına bozma isteminin bu aşamada REDDİNE, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine,
02/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
