Abaküs Yazılım
13. Daire
Esas No: 2019/1537
Karar No: 2020/3366
Karar Tarihi: 25.11.2020

Danıştay 13. Daire 2019/1537 Esas 2020/3366 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/1537
Karar No:2020/3366

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Televizyon Prodüksiyon A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı kuruluşa ait "…" logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 30/09/2015 tarihinde yayınlanan "…" adlı programda 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un 8. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendindeki, "Tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerini esas almak ve toplumda özgürce kanaat oluşumuna engel olmamak zorundadır; soruşturulması basın meslek ilkeleri çerçevesinde mümkün olan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğundan emin olunmaksızın yayınlanamaz. ..." kuralının ihlâl edildiğinden bahisle anılan Kanun'un 32. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca uyarı cezası uygulanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; söz konusu programın haber programı niteliğinde olduğu, programda … medya grubu sahibi …'ın kendilerini tehdit ettiğini ileri süren kişinin röportajına yer verildiği, söz konusu iddialarla ilgili olarak daha önce mahkeme kararı bulunduğu gerekçesine dayalı olarak dava konusu işlem tesis edilmiş ise de, mahkeme kararının davacı yayın kuruluşunca bilindiğinin somut olarak ortaya konulmadığı gibi medya kuruluşlarının olayları adli makamlar gibi aydınlatmasının da beklenemeyeceği, diğer taraftan … medya sektöründe önemli bir faktör olması nedeniyle topluma mâl olmuş bir kişi olduğundan hakkında yapılan yorum, eleştiri ve ortaya atılan iddiaların ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bu anlamda kullanılan ifadelerin toplumsal statüsüne zarar verebilecek nitelik ve ağırlıkta olmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nce verilen kararda; davacı yayın kuruluşunun kamuoyunda doğru ve özgür kanaat oluşumunu engellemeyerek tarafsız ve doğruluk ilkelerini esas alacak güvenilir ve gerçeğe uygun düşen yayın yapmasının, başka bir ifade ile, haberin/olayın doğru olarak aktarılmasının, gerek yayıncılık etiğinin gerekse de toplumsal sorumluluğun bir gereği olduğu göz önüne alındığında, yaptırıma konu olan yayında … Medya grubu sahibi … hakkında yapılan değerlendirmelere konu olan ifadelerin … tarafından sarf edildiğinin ispat edilemediği gerekçesiyle adli yargıda açılan bir davada, davalı (…) aleyhine manevi tazminata hükmedildiği ve kararın … Hukuk Dairesi'nin … tarihli kararı ile onanarak kesinleştiği dikkate alındığında, 6112 sayılı Kanun'un 8. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde yer alan yayın ilkesini ihlâl ettiği anlaşılan davacı yayın kuruluşu hakkında uyarı yaptırımı uygulanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemde hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmayarak davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulüne, ... İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın kaldırılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun değişik 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca esastan incelenen davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, programda yalnızca habercilik ile elde edilen, güncel ve görünen gerçeklere uygun bilgilerin haber olarak izleyicilere aktarıldığı, bahsi geçen gelişmeler güncel olduğundan, Yargıtay kararında da belirtildiği üzere basının güncel olan haber yayınlaması ve eleştirmesinin hukuka uygun olduğu, kamuoyunun ilgisini haiz bir konu hakkında açıklamalara yer verildiği, konunun haber verme hakkı kapsamında izleyicilere aktarıldığı, haberin görünen gerçeklik kapsamında sorgulanmasının, gazetecilik mesleğinin ve basın özgürlüğünün haklı bir gereği olduğu, haber alma ve verme ile eleştirmenin basının görevi olduğu, haberin bütününe bakıldığında ve somut olay ile iddiaların taşıdığı önem dikkate alındığında, söz konusu haberin kişileri mağdur etmek yerine kamuoyunu bilgilendirme amacıyla yayınlandığının açık olduğu, haber gerçeklik, güncellik, kamu yararı ve özle biçim arasındaki denge unsurlarını taşıyorsa haberin hukuka uygun ve basının haber verme özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde yer bulan ifade özgürlüğü kapsamında herkesçe özgürce açıklama yapılabileceği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, yayında geçen ifadelerin kişi ve kuruluşların toplumsal statülerine zarar verebilecek nitelikte olduğu, gerek seslendirmedeki değerlendirmelerin gerekse konuğun yaptığı değerlendirmelerin doğruluğunun araştırılmadan ekranlara taşınmasının, üstelik bu konuyla ilgili bir mahkeme kararı da mevcutken gerek hukuk gerekse de habercilikle bağdaşmayacak bir sonuç ortaya çıkardığı, yayın kuruluşlarının tarafsızlık ve doğruluk ilkelerini esas alacak şekilde yayın yapmalarının da yayıncılık etiğinin ve toplumsal sorumluluğun bir gereği olduğu, söz konusu iddialarla ilgili olarak 2001 yılında … ve sair sorumlular hakkında … için ileri sürdükleri ifadeler nedeniyle açılan davada aleyhlerine manevi tazminata hükmedildiği, kararın onanarak kesinleştiği, dolayısıyla söz konusu ifadelerin, Mahkeme kararıyla yalan olduğunun sübut bulduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulüyle Mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddi yolunda verilen temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın taraflara iadesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 25/11/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi