8. Hukuk Dairesi 2013/10752 E. , 2014/6025 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sarıveliler Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/01/2013
NUMARASI : 2011/88-2013/2
E.. A.. ile M.. P.. aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Sarıveliler Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 08.01.2013 gün ve 88/2 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, H.. P.."den satın aldığı taşınmazın kadastro çalışmalarında 122 ada parsel olarak (sonradan idari yoldan 617 ada parsele dönüşen) davalı adına tespit ve tescil edildiğini açıklayarak davalı üzerindeki kaydın iptaliyle adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının H.. P.."den satın aldığı yer dava konusu taşınmaza komşu 122 ada parsel olarak davacı adına tespit ve tapuya tescil edildiğinden ve bu parsel dışında H.. P.."e ait başka bir yer bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davacının taşınmazı satın aldığı tarihte, taşınmaz tapuda kayıtlı olup harici satış geçerli olmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller ve dosya kapsamından; dava konusu 122 ada parsel, 03.11.2006 tarihinde, senetsizden, ceddinden intikalen ve taksimen 20 yılı aşkın zilyetliğinde bulunduğundan davalı M.. adına tespit edilmiş ve tutanağın itirazsız olarak kesinleşmesiyle 01.05.2007 tarihinde davalı adına tapuya tescil edilmiştir. Mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmişse de, yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, dava dilekçesinin içeriği ve mahallinde 21.11.2012 tarihinde yapılan keşifte dinlenene yerel bilirkişi ve tanık beyanlarından: Kadastro çalışmalarında davalı adına 122 ada parsel içinde tespit ve tescil edilen, 26.11.2012 tarihli teknik bilirkişi raporunda 12 A rumuzu ile gösterilen 377,08 m2"lik yerin satıcı H.. P.. tarafından 1955 yılında satın alınıp, uzun yıllar bu şahıs tarafından kullanıldıktan sonra, 2010 yılında haricen davacının eşine satıldığını bildirmişlerdir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 03.02.1984 tarih ve 1981/8-560 Esas, 1984/61 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere: Nizalı taşınmaz üzerinde satıcının mülkiyet hakkı doğduktan sonra davalı adına tapu kaydı oluşmuştur. Oluşan bu kayıt oluşturulduğu tarihteki gerçek hak sahibini yansıtmadığından gerek kadastro öncesinde, gerekse de sonrasında zilyetliği devam eden ve hak düşürücü süre içinde davalı üzerinde bulunan tapu kaydını dava hakkı bulunan satıcının, taşınmazı devretmesiyle zilyetlikten kaynaklanan hak ve istemlerin yeni zilyede geçtiğinin kabulü gereklidir. Yeni, zilyet bu devir uyarınca gerçek hak sahibi bulunmayan kişiye karşı tapu iptali ve tescil isteğinde bulunabilecektir. Hal böyle ise de, keşif mahallinde dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar dava konusu taşınmazın davacının eşi tarafından satın alındığını bildirmiş, ancak nüfus kayıt örneğinden halen sağ olduğu anlaşılan eşi M.. A.."ten ne şekilde davacıya intikal ettiği üzerinde durulmamıştır.
HMK"nun 114/1-d hükmüne göre taraf ehliyeti dava şartlarındandır. HMK"nun 115. maddesi uyarınca, mahkeme dava şartlarının bulunup bulunmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırıp, dava şartının noksan olması halinde davayı usulden reddetmelidir. Bu halde mahkemece, dava konusu taşınmazın H.. P.."den taşınmazı satın aldığı belirtilen davacının eşi M.. A.."ten davacıya ne şekilde intikal ettiğinin araştırılarak geçerli bir devir bulunmaması halinde şimdiki gibi davanın reddine, geçerli bir devir bulunması halinde ise, toplanan delillerin sonucuna göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı görülen hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3.maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/1. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 03.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.