8. Hukuk Dairesi 2013/11947 E. , 2014/6024 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Alaşehir Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 01/04/2013
NUMARASI : 2013/91-2013/384
R.. E.. tarafından açılan mirasçılık belgesi istemi davasının reddine dair Alaşehir Sulh Hukuk Mahkemesi"nden verilen 01.04.2013 gün ve 91/384 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, vekiledenin R.. kızı D.. B.."in torunu olup nüfus kayıtlarında gözükmemekle birlikte D.."nun, A.., Ş.. ve T.. adlı üç kardeşinin bulunduğunu, A.. Kızı Ç.. K.."ın altsoy bırakmadan anne babasından sonra vefatı ile mirasının büyük babası R.. ve büyük anası F.."ya ve onların da ölü olması nedeniyle vekiledenin büyük anası D.. ile dayıları Ş.. ve T.."a intikal ettiğini açıklayarak, muris Ç.. K.. adına kayıtlı 239 ada parselin tapuda intikalinin yapılabilmesi için veraset belgesi düzenlenmesini istemiştir.
Mahkemece, bilirkişi tarafından nüfus kayıtları esas alınarak düzenlenen rapora göre davacının mirasçı sıfatı bulunmadığından, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller ve dosya kapsamından; davacının isteğinin mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin olduğu saptanmıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmişse de, yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, 4721 sayılı TMK"nun 6. maddesi hükmüne göre, Kanun"da aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olup, aynı Yasa"nın 30. maddesine göre doğum ve ölüm olgularının nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunabileceği, nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde ise, gerçek durumun her türlü delille kanıtlanmasının mümkün olduğu belirtilmiştir. Bu hükümler dikkate alındığında mirasçılık belgesi vermekle yükümlü Sulh Hukuk Mahkemeleri"nin miras bırakanın ölüm tarihini, ölüm tarihi itibariyle kimi veya kimleri mirasçı bıraktığını, bunlara mirastan ne oranda pay verileceğini öncelikle nüfus sicilindeki kayıtlara göre belirlemesi gerekir. Miras bırakanın, ölüm tarihi ve mirasçıları nüfus sicilinde kayıtlı ve belli olmasına rağmen sicildeki bu kayıtların yanlış veya eksik olduğunun öne sürülmesi halinde, bu iddialar ancak kayıt düzeltme ve tespit davası sırasında ve bu davalara bakmakla görevli Asliye Hukuk Mahkemeleri"nce incelenip değerlendirilebilir. Dar yetkili Sulh Hukuk Mahkemeleri mirasçılık belgesine ilişkin davalarda kendi görevini aşan bu iddiaları inceleyemez ve resmi kayıtlarla aksine karar veremez.
Somut olayda davacı, büyük anası D.. B.. ile murisin annesi A.."nin ana baba bir kardeş olduğunu iddia etmiş olmasına rağmen, dosya içinde bulunan nüfus kayıtlarından muris Ç.. K.."ın 27.08.1958 tarihinde bekar ve çocuksuz olarak, annesi R.. ve F.. kızı A.."nin 24.09.1937 ve babası H.."nın 29.03.1963 tarihinde öldüğü, davacının yakın murisi ve murisin annesi A.."nin kardeşi olduğunu iddia ettiği büyük anası D.."nun baba adının M.. ve anne adının D.. olduğu görülmüştür. Bu halde, davacının yakın murisi D.. B.. ile muris Ç.."in annesi A.."nin kardeş olduğunun tespiti için davacıya nüfus kaydının aksinin tespiti için Asliye Hukuk Mahkemesi"nde dava açmak üzere süre ve imkan verilmesi, süresi içinde dava açılmadığı takdirde şimdiki gibi davanın reddine, davanın açılması halinde bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı görülen hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. Maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK. m. 297/ç) ve HUMK"nun 440/III-2. Bendi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 03.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.