9. Hukuk Dairesi 2019/5029 E. , 2021/5539 K.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 6. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 2005 yılı Mart ayından beri ... Şube yetkilisi olarak aylık net 3.000,00 TL ücret ile çalışmakta iken ... 1. Noterliği"nin 17.04.2015 tarih 11129 nolu ihtarnamesi ile iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini, izinlerin ödenmediğini, ağır iş şartları altında haftanın altı günü 08.00-20.00 arası mesai yapmasına rağmen fazla çalışma karşılığının ve resmi tatil günlerinde çalışması karşılığının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı şirket tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun madde 353/1-b.1 hükmü gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Bölge Adliye Mahkemesinin kararını yasal süresi içinde davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, İlk Derece Mahkemesi kararının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan yönleri usul ve kanuna uygun görülmüştür.
2- Davacının hizmet süresi taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
İş hukukunda çalışma olgusunu ve hizmet süresini ispat yükü, bunu iddia eden işçiye düşer. Çalışma olgusu her türlü delille kanıtlanabilir. Çalışmanın ispatı konusunda, Sosyal Güvenlik Kurumu ve işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Özellikle iddia edilen çalışma döneminde Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarındaki işverenlerin araştırılması ve kayden görünen işverenlerle işçi arasında iş görme ediminin yerine getirilip getirilmediği, kaydın ne şekilde oluştuğu araştırılmalıdır.
İşçinin çalışma olgusunun tespitinde işyerinde veya komşu işyerinde çalışanların tanıklığı önemli olduğu gibi tanık olarak dinlenecek kişinin tanıklığına güveni etkileyebilecek bir durumun olup olmadığı da araştırılmalıdır. Tanıklar belirli bir dönem çalışmışlarsa ve başkaca delil yok ise beyanlarının belirtikleri dönemle sınırlandırılması gerekir.
Somut olayda; davacı davalı şirketin ... Şubesi şirket yetkilisi olarak 2005 yılı Mart ayından 17.04.2015 tarihine kadar çalıştığını iddia etmektedir. Davalı şirket tarafından her hangi bir cevap verilmemiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda dosyaya gelen Sosyal Güvenlik Kurumu belgesi uyarınca davacının 4/C kadrosunda müftü olarak 01.08.2010 tarihinde emekli olduğu ve Mart 2005-01.08.2010 tarihleri arasında davalı şirkette çalışmasına yasal olarak imkan bulunmadığı belirtilmiştir. Davacı tarafından 01.11.1997 tarihinde emekli olduğuna ilişkin bilirkişi raporuna karşı itirazda bulunulmuş ise de; Mahkemece itirazı dikkate alınmadan ve bu konuda her hangi bir araştırma yapılmadan davacının 01.08.2010 tarihine kadar memur, din görevlisi, müftü olarak çalıştığı ve bu tarihte emekli olduğu, davalı şirkette Mart 2005-01.08.2010 tarihleri arası çalışmasına yasal olanak bulunmadığı, davacının davalı şirkette çalıştığına ilişkin iddiasından başka hiç bir delil bulunmadığı, dosyadaki mevcut delillere göre hiç bir işçilik alacağının bulunmadığı gerekçesi davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Zira, Dairemiz 28.01.2021 tarihli dosyadaki eksikliğin giderilmesine yönelik yazısı ile davacının ayrıldığı kurumdan ve Sosyal Güvenlik Kurumundan emekli olduğu tarihin netleştirilerek gönderilmesi istenmiş olup verilen cevapta; davacının 01.11.1997 tarihinde müftü olarak emekli olduğu belirtilmiştir. Bu durumda davanın reddine gerekçe gösterilen tarihte memur olmadığı anlaşılmakla, Mahkemece davacının iddia ettiği çalışması değerlendirilmeli, ticaret sicil kayıtlarında Mart 2005- 17.04.2015 tarihleri arası şirket yetkilisi sorularak araştırılmalı, davacı tarafından tanık deliline başvurulmadığı ancak hesap mutabakat belgeleri, şirket tarafından akdedilen davacının kefil olduğu showroom kira sözleşmesi, kira tahliye taahhütnamesi, keşidecisi davalı şirket kefili davacı olan bonolar, maaş ve mesai ödemesi gibi yazılı belgeler sunulduğundan bu belgelere göre hizmet süresi ve sonucuna göre talepler hakkında karar verilmelidir.
Açıklanan nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf talebini esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.