Abaküs Yazılım
Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 1995/339
Karar No: 1997/272
Karar Tarihi: 23.05.1997

Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 1995/339 Esas 1997/272 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Karar, canlı hayvan alım satımı yapan bir şirketin 1990 yılı için kaçakçılık cezalı katma değer vergisi tarhiyatına itirazını ele almaktadır. Vergi Mahkemesi, alımlara ilişkin faturaların gerçek bir mal alışını ifade etmediği sonucuna vararak tarhiyatı onamıştır. Ancak Danıştay, daha önce yapılan bir uzlaşmanın bulunduğunu ve ikinci bir tarhiyatın mümkün olmadığına dikkat çekerek kararı bozmuştur. Temyiz edenin işçisi yada yetkili adamı olmadığı iddiasına rağmen, tebligatın usulüne uygun yapıldığı kabul edilerek temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddedilmesine karar verilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 47. maddesi, vergi mahkemelerinin kararlarına karşı Danıştay'a başvuru süresini düzenler.
- 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 13. maddesi, tebligat yapılacak kimselerin bulunmadığı durumlarda tebligatın nasıl yapılacağını belirler.
- 2577 sayılı Kanunun 48. maddesi ise, 7. bendi uyarınca temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddedilebileceğini düzenler.

T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 1995/339
Karar No: 1997/272

Temyiz Eden: ...Limited Şirketi
Karşı Taraf: ... Vergi Dairesi Müdürlüğü

İstemin Özeti: Canlı hayvan alım satımı yapan yükümlü şirket adına inceleme raporuna dayanılarak 1990 yılı için kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmıştır.
Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen ... Vergi Mahkemesi; muhtelif kişilerden canlı hayvan alımları yapan yükümlü şirketin, ... dışındaki şahıslardan alımlarına ilişkin faturalarının gerçek bir mal alışını ifade etmediği sonucuna vararak tarhiyatı değişiklikle onamıştır.
Bu karara tarafların temyiz başvurularını inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi ise 26.4.1994 günlü ve E:1993/2643, K:1994/2059 sayılı kararıyla; 1990 yılının birinci 6 aylık dönemi için ihracatta katma değer vergisi iadesine ilişkin vergi inceleme raporu ile önerilen katma değer vergisi tarhiyatı için 27.8.1990'da tarhiyat öncesi uzlaşmaya varıldığının anlaşıldığı, salınan vergi ve kesilen cezada uzlaşma sağlandıktan sonra aynı konuda her ne suretle olursa olsun sonradan yapılan vergi incelemesi yoluyla ikinci bir tarhiyat yapılması
mümkün olmadığından, bu döneme ilişkin katma değer vergisinin mahkemece terkini gerektiği, 1990 yılının ikinci altı aylık döneminde ise, düzenlediği fatura gerçeğe uygun kabul edilen ...'un mükellefiyetini 1991 yılında tescil ettirmesine karşın 1990 yılında düzenlediği faturanın gerçek bir emtia satışına ilişkin olamayacağı, yükümlü şirketin mal satın aldığı diğer gerçek ve tüzel kişilerin ayrı ayrı mükellefiyet durumları araştırılmadan, inceleme raporları incelenmeden, muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı vesika alınıp verildiği ve KDV iadesine hak kazanılıp kazanılmadığı yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile ortaya konulmadan verilen kararda isabet bulunmadığı gerekçesiyle vergi mahkemesi kararını bozmuştur.
Bozma kararına, ... tarafından düzenlenen faturaların gerçek bir emtia alımına dayanmadığını kabul ederek uyan ... Vergi Mahkemesi, ... günlü ve E: ..., K: ... sayılı kararıyla; tarhiyat öncesi uzlaşmaya varılan kısma ilişkin mükerrerlik iddiasının yerinde olmadığı, uzlaşmaya konu katma değer vergisinin uyuşmazlık konusu katma değer vergisinin içinde bulunmadığı, ihtilafın 1990 yılının ikinci altı aylık dönemiyle ilgili olarak aynı nedenle yükümlü şirket adına salınan kaçakçılık cezalı gelir vergisine karşı açılan davanın, faturaların gerçeği yansıtmadığı saptanarak reddedildiği ve bu kararın Danıştay Üçüncü Dairesince onandığı, davacının yüklenmediği katma değer vergisini ihracatına dayanarak iade olarak aldığı gerekçesiyle ilk kararında kısmen direnmiştir.
Direnme kararı yükümlü tarafından temyiz edilmiş ve ısrar kararının tebliğ edildiği ...'nin şirketle ilgisi ve şirketin işçisi olmadığı, ıttıla tarihi olan 22.6.1995 gününe göre 27.6.1995 gününde kayda geçen temyiz isteminin süresinde olduğu, yeterli ve gerekli inceleme araştırma yapılmadan karar verildiği ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi ...'ın Düşüncesi: Vergi Mahkemesinin ... günlü ve E: ..., K: ...sayılı kararının temyiz isteminde bulunan yükümlü şirketin işçisi ...'ye 31.12.1994 tarihinde tebliğ edildiği halde, temyiz isteminin 30 günlük yasal süre geçtikten sonra 27.6.1995 gününde kayda geçen dilekçeyle yapıldığı anlaşıldığından temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle incelenmesine olanak bulunmamaktadır.
Yükümlü, ...'nin işçisi yada yetkili adamı olmadığını iddia etmekteyse de, daha önce Danıştay Dokuzuncu Dairesinin bozma kararının da 1.9.1994 tarihinde aynı işçiye tebliğ edilmiş olması karşısında bu iddiasında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle 2577 sayılı Kanunun 48 inci maddesinin 7 nci bendi uyarınca temyiz isteminin süre aşımı yönünden reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 47 nci maddesinin ikinci fıkrası, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde idare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarına karşı tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde Danıştay'da temyiz yoluna başvurulabileceğini kurala bağlamıştır.
7201 sayılı Tebligat Kanununun 13 üncü maddesinde ise hükmi şahıslar namına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler herhangi bir nedenle mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğin, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı öngörülmüştür.
Temyiz olunan kararın temyiz edene dilekçede gösterilen işyeri adresinde ve "Birlikte işçisi ... imzasına tebliğ edildi." açıklamasıyla 31.12.1994 gününde tebliğ edildiği, tebliğ alındısından saptanmaktadır. Dosyanın incelenmesinden, ... Vergi Mahkemesinin K: ... sayılı ilk kararının bozulmasına ilişkin Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 26.4.1994 günlü ve K:1994/2059 sayılı kararının da temyiz edenin işyeri adresinde PTT aracılığıyla ve alındı arkasına aynı açıklama yazılarak ...'ye 1.9.1994 gününde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Her ne kadar temyiz dilekçesinde, bozma kararı üzerine verilen ısrar kararının, işçisi, yetkili adamı veya ortağı durumunda olmayan ...'ye tebliğinin usulüne uygun bulunmadığı, temyiz isteminin ıttıla tarihine göre süresinde yapıldığı iddia edilmekteyse de yukarıda belirtilen saptamalar karşısında tebligatın usulüne uygun yapıldığının kabulü zorunludur.
Bu durumda bozulması istenen kararın temyiz isteminde bulunan yükümlüye 31.12.1994 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen, temyiz isteminin 30 günlük yasal süre geçtikten sonra 27.6.1995 gününde vergi mahkemesinde kayda geçen dilekçe ile yapıldığı anlaşıldığından, istemin süre aşımı nedeniyle incelenmesine olanak bulunmamaktadır.
2577 sayılı Yasanın 48 inci maddesinin 4001 sayılı Yasayla değişik 7 nci bendi uyarınca temyiz isteminin süre aşımı yönünden reddine, yargılama giderlerinin temyiz eden üzerinde bırakılmasına, 23.5.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi