Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2019/1484
Karar No: 2020/2742
Karar Tarihi: 26.11.2020

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2019/1484 Esas 2020/2742 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/1484
Karar No : 2020/2742

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı-ANKARA
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

DİĞER DAVALI : … Valiliği- …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay İkinci Dairesinin 25/12/2018 tarih ve E:2016/734, K:2018/7366 sayılı kararının, yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin kısmının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Kırıkkale ili, … İlköğretim Okulu Müdürü olarak görev yapan davacı tarafından, aynı İl, … İlköğretim Okuluna Müdür olarak atanmasına ilişkin ... tarih ve … sayılı işlem ile 13/08/2009 tarih ve 27318 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirmelerine İlişkin Yönetmeliğin; 5. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin, 22. maddesinin 1. fıkrasının, 10/09/2009 tarih ve 27345 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelikle değişik Ek-2 Yönetici Değerlendirme Formunun iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay İkinci Dairesinin 25/12/2018 tarih ve E:2016/734, K:2018/7366 sayılı kararıyla;
Düzenleyici işlem yönünden;
13/08/2009 tarih ve 27318 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan -ve dava konusu olan- Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirmelerine İlişkin Yönetmeliğin tüm değişiklikleriyle birlikte, 28/02/2013 tarih ve 28573 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticileri Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 19. maddesiyle yürürlükten kaldırıldığı, karar tarihi itibarıyla mevcut olmayan Yönetmelik hükmünün iptali istemiyle açılan davanın bu yönden konusuz kaldığı,
Ancak, dava konusu bireysel işlemin, tesis edildiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre irdeleneceği, bireysel işlemin tüm hukuki sonuçları ile birlikte ortadan kaldırılmadığı sürece, anılan işlemin dayanağı olan düzenleyici işlemin sonradan yürürlükten kaldırılmasının, söz konusu bireysel işlemle ilgili olarak açılan davanın sonuçlanmasına engel oluşturmayacağı,
Bireysel işlem yönünden;
Davacının, 27/08/1991 tarihinde askere gitmek amacıyla aylıksız izne ayrıldığı, 27/11/1991-27/11/1992 tarihleri arasında Ordu ili, Kumru ilçesi, … Köyü İlkokulunda müdür yetkili öğretmen olarak askerlik hizmetini yerine getirdiği, ancak dava konusu Ek-2 Değerlendirme Formundaki "aylıksız izinli" ibaresi nedeniyle anılan hizmetinin puanlamaya dahil edilmediğini ileri sürerek söz konusu ibarenin bu nedenle iptalini istediği,
1076 sayılı Yedek Subaylar ve Yedek Askeri Memurlar Kanunu'nun Ek 7. maddesinin "Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığının ihtiyaç göstermesi ve Genelkurmay Başkanlığının uygun görmesi üzerine, yedek subay aday adayı olarak silah altına alınacaklardan, bu Bakanlık kadrolarında öğretmen olarak görev yapanlar ile mesleği öğretmen olan ancak Bakanlık kadrolarında öğretmenlik görevine başlamamış bulunanlardan yeteri kadarı, temel askerlik eğitimini takiben Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı emrine verilirler. Bunların miktarı, belirtilen ihtiyacın altında olduğu takdirde, yedek subay aday adayları arasında, öğrenimleri itibariyle öğretmenlik yapabileceklerden istekli olanlar da temel askerlik eğitimleri sonunda Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı emrine verilirler. İhtiyacın bunlarla da karşılanamaması halinde yeteri kadarı, öğretmen olabilecek öğrenimi görmüş olup da istekte bulunmayanlar arasından kura ile tespit edilir. Bu madde hükümlerine tabi yükümlüler bu Kanunun 3 üncü maddesi gereğince ere ayrılmayıp tamamı yedek subay adaylığına ayrılırlar.
Birinci fıkra uyarınca öğretmen olarak ayrılan ve göreve başlayan yükümlülere 926 sayılı Kanunda asteğmenler için tespit edilen aylık, ödenek, yardım ve tazminatlar Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığınca ödenir.
Bu yükümlüler; öğretmenlik görevleri sırasında resmi elbise giyemezler, emsali yedek subaylar kadar hizmet yaparlar, hizmetleri askerlik şubelerinden sevk tarihinde başlar, görev yerleri Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığınca belirlenir..." hükmünü taşıdığı,
1111 sayılı Askerlik Kanunu'nun Ek 4. maddesi ise; "Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığının ihtiyaç göstermesi ve Genelkurmay Başkanlığının uygun görmesi üzerine, 1111 sayılı Kanuna tabi olarak silah altına alınacak yükümlülerden, bu Bakanlık kadrolarında öğretmen olarak görev yapanlar ile mesleği öğretmen olan ancak bu göreve başlamamış bulunanlar, bu Kanunun 10 uncu maddesinin 4 üncü bendinde belirtilen işlemlere tabi tutulmaksızın ihtiyaç fazlası olarak ayrılırlar ve temel askerlik eğitimini takiben mezkur Bakanlık emrine verilirler. Bunların miktarı belirtilen ihtiyacın altında olduğu takdirde öncelikle yüksekokul mezunu, bunların da ihtiyacı karşılamaması halinde lise ve dengi okul mezunu yükümlüler, uygun nitelikleri taşımaları ve istekli bulunmaları şartıyla, ihtiyaç nispetinde temel askerlik eğitimini müteakip Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı emrine verilirler. İhtiyacın bunlarla da karşılanmaması halinde öncelikle yüksekokul mezunu, bunların da ihtiyacı karşılamaması halinde lise ve dengi okul mezunu olup niteliği öğretmenlik yapmaya elverişli bulunan ancak istekli olmayan yükümlüler arasından yeteri kadarı kura ile öğretmen olarak ayrılır. Bunların görev yerleri Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığınca belirlenir.
Askerlik yükümlülüğüne başlamadan önce bu Bakanlık kadrolarında öğretmen olanlar ile devlet memuru olarak çalışanlar önceki memuriyetleri itibariyle hak kazandıkları maaşlarını almaya devam ederler. Daha önce memuriyet görevinde bulunmayanların, fiilen öğretmenliğe başladıkları tarihten itibaren, 657 sayılı Kanun hükümlerine göre intibakları yapılır. Bunların maaşları Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığınca ödenir.
Yükümlüler; öğretmen olarak görev yaptıkları sürece resmi elbise giyemez ve iaşe edilmezler..." hükmünün bulunduğu,
Yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, kıdem bakımından, öğretmenlikte fiilen geçirilen süre, diğer bir deyişle öğretmenlik hizmetinin fiilen yürütülmesi esas olduğundan, temel askerlik eğitimini takiben Milli Eğitim Bakanlığı emrinde asker öğretmen olarak yapılan görevin öğretmenlik kıdeminden sayılması gerektiği,
Bu durumda, Kırıkkale ili, ... İlköğretim Okulu Müdürü olarak görev yapan davacının, zorunlu yer değiştirme işlemleri kapsamında on adet eğitim kurumunu tercih ettiği ve 58.47 puanla dokuzuncu tercihine atandığı, davacının ilk sekiz tercihine ise sırasıyla 80.87, 83.16, 71.54, 62.63, 69.14, 66.66, 65.56 ve 64.96 puan alan kişilerin atandığı, davacının asker öğretmenlikte geçen hizmetleri puanlamaya dahil edilse dahi oluşan puanının ilk sekiz tercihine atananların puanının üzerinde olmadığı, dolayısıyla bu durumun dava konusu işlemi kusurlandırmadığı, bulunduğu eğitim kurumunda beş yıllık görev süresini dolduran davacının, tercih ettiği eğitim kurumlarından biri olan Kırıkkale ili, Merkez, ... İlköğretim Okuluna Müdür olarak atanmasına ilişkin 27/08/2010 tarih ve 14395 sayılı işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle,
Dava konusu düzenleyici işlemin iptali istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına; bireysel işlemin iptali istemi yönünden davanın reddine, …-TL yargılama giderinin yarısı olan …-TL'nin davacı üzerinde bırakılmasına, diğer yarısı olan …-TL'nin ise davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdiren belirlenen …TL vekalet ücretinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine,...-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Milli Eğitim Bakanlığına verilmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idarelerden Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, karar verilmesine yer olmadığı yolunda verilen kararın, dava konusu Yönetmeliğin hukuka aykırı veya uygun olduğunu ortaya koyar nitelikte bir karar türü olmadığı gibi, davanın taraflarından herhangi birinin haklılığını ya da haksızlığını ortaya koyacak nitelikte bir karar da olmadığı, belirsiz hukuksal sonuçtan dolayı, Bakanlıklarının sorumlu tutularak vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin hakkaniyete uygun düşmediği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının temyize konu kısmının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bu kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarelerden Milli Eğitim Bakanlığının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu düzenleyici işlem yönünden karar verilmesine yer olmadığına, bireysel işlem yönünden davanın reddine yönelik Danıştay İkinci Dairesinin 25/12/2018 tarih ve E:2016/734, K:2018/7366 sayılı kararının temyize konu yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 26/11/2020 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY
X- 6100 sayılı Kanunun “Esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri” başlıklı 331. maddesinin 1. fıkrasında da: “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” kuralı yer almaktadır.
Temyiz başvurusuna konu kararda, düzenleyici işlem hakkında yürürlükten kaldırıldığından bahisle davanın bu kısmının konusunun kalmadığı gerekçesiyle, işin esasına girilerek haklılık/haksızlık değerlendirmesi yapılmaksızın karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesine rağmen, yargılama giderlerinin yarısının davalı idareler üzerinde bırakılmasında ve davalı idareler aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
İdari işlemlerin -bu arada düzenleyici işlemlerin- hukuka uygun olduklarına dair bir yargı kararına gereksinim duymadan hukuka uygun kabul edilerek ilgililer üzerinde hukukî sonuç doğurması olarak tanımlanabilen “hukuka uygunluk karinesi”ne göre de dava konusu yönetmelik hükümlerinin, 6100 sayılı Kanun'un 331. maddesinde zikredilen “davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumu” kapsamında, hukuka uygun sayılması gerektiği değerlendirilmektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile temyize konu kararın yargılama giderleri ve vekâlet ücretine yönelik kısmının bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.

KARŞI OY
XX- Dava, Kırıkkale ili, … İlköğretim Okulu Müdürü olarak görev yapan davacı tarafından, aynı İl, … İlköğretim Okuluna Müdür olarak atanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı işlem ile 13/08/2009 tarih ve 27318 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirmelerine İlişkin Yönetmeliğin 5. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin, 22. maddesinin 1. fıkrasının, 10/09/2009 tarih ve 27345 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelikle değişik Ek-2 Yönetici Değerlendirme Formunun iptaline karar verilmesi istemiyle açılmış, Danıştay İkinci Dairesince verilen 25/12/2018 tarih ve E:2016/734, K:2018/7366 sayılı kararla, 13/08/2009 tarih ve 27318 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan -ve dava konusu olan- Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirmelerine İlişkin Yönetmeliğin tüm değişiklikleriyle birlikte, 28/02/2013 tarih ve 28573 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticileri Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 19. maddesiyle yürürlükten kaldırıldığından bahisle, dava konusu düzenleyici işlemin iptali istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına; bireysel işlemin iptali istemi yönünden davanın reddine, …-TL yargılama giderinin yarısı olan …-TL'nin davacı üzerinde bırakılmasına, diğer yarısı olan …-TL'nin ise davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdiren belirlenen …-TL vekalet ücretinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine,…-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Milli Eğitim Bakanlığına verilmesine hükmedilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31 inci maddesinde, bu Kanunda hüküm bulunmayan ve madde metninde sayılan hallerde 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun uygulanacağı belirtilmiş, sözü edilen haller arasında “yargılama giderlerine” de yer verilmiş, 04/02/2011 tarih ve 27836 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 450 nci maddesiyle 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlükten kaldırılmış, aynı Kanun’un 447 nci maddesinin 2 nci fıkrasında ise; “Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun “Yargılama giderinin kapsamı” başlıklı 331 inci maddesinde yargılama giderlerini oluşturan unsurlar sayılmış, maddenin 1/ğ bendinde; vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücretinin yargılama giderleri arasında olduğu belirtilmiş, Kanun’un “Esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri” başlıklı 331 inci maddesinin 1 inci fıkrasında da; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” kuralına yer verilmiştir.
Temyiz başvurusuna konu kararda, düzenleyici işlem hakkında, 13/08/2009 tarih ve 27318 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirmelerine İlişkin Yönetmeliğin yürürlükten kaldırıldığından söz edilerek davanın bu kısmının konusunun kalmadığı gerekçesiyle, işin esasına girilerek haklılık/haksızlık değerlendirmesi yapılmaksızın karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesine rağmen yargılama giderlerinin yarısının davalı idare üzerinde bırakılmasına karar verildiği ve bu giderler arasında yer alan vekalet ücretinin davalı idarelerce davacıya ödenmesine hükmedildiği görülmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31 inci maddesinde yer alan atıf hükmü uyarınca yargılama giderleri konusunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiğinde kuşku bulunmamaktadır. 6100 sayılı Kanun’un 331 inci maddesinin 1 inci fıkrasında, davanın konusuz kalması nedeniyle esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde yargılama giderlerinin ne şekilde takdir edileceği hususu düzenlenmiştir. Temyiz başvurusuna konu kararda, dava konusu edilen Yönetmeliğin daha sonra yürürlükten kaldırıldığından bahisle uyuşmazlığın bu kısmına ilişkin olarak “karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiş olması nedeniyle, başvuruya konu kararın hüküm fıkrasında yer alan yargılama giderlerine 6100 sayılı Kanun’un metnine yer verilen 331 inci maddesinin 1 inci fıkrasındaki kural çerçevesinde hükmedilmesi gerekmektedir.
Bu durumda; düzenleyici işlem yönünden konusu kalmadığından bahisle karar verilmesine yer olmadığı, bireysel işlem yönünden davanın reddi kararıyla neticelenen davada, tarafların, karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısım yönünden davanın açıldığı tarihteki haklılık durumları belirlenip yargılama giderleri ve bu giderlerin bir unsuru olan vekâlet ücreti konusunda bu doğrultuda hüküm kurulması gerekirken, böyle bir değerlendirme yapılmaksızın, yargılama giderlerinin yarısı ile vekâlet ücretinin davalı idarelere yükletilmesine hükmedilmiş olması nedeniyle, temyiz başvurusuna konu kararın bu yönden bozulması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi