9. Hukuk Dairesi 2021/1584 E. , 2021/5513 K.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 6. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 35. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ...’na bağlı ... Tersane Komutanlığı"nda bulunan ... Fabrikası işyerinde hidrolikçi iş ve meslek kolunda çalıştığını, ... Sendikası"nın üyesi olduğunu, Günde Ancak Yedibuçuk Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesinde günde azami 7,5 saat veya daha az çalıştırılması gereken işlerin sayıldığını, maddenin (p) bendinde gürültülü işlerin bu kapsamda olduğunun belirtildiğini, gürültülü işler tanımına ise gürültü düzeyi 85 Db"in üzerinde olan işlerin girdiğinin ifade edildiğini, davacının çalıştığı ... Fabrikası ortamında 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 10. maddesine istinaden Mart 2016 tarihinde gürültü ölçümlerinin yapıldığını ve söz konusu ölçümlerde kişisel maruziyet değerinin 93,3 Db olarak ölçüldüğünü, gürültü maruziyet değerinin yönetmelikteki sınır değer olan 85 Db’den yüksek çıktığını, Kasım 2016 tarihinde olmak üzere işyerinde yapılan ikinci ölçümde ise gürültü düzeyinin 85 Db’in altında gerçekleştiğini, ancak söz konusu ikinci ölçümde tezgah ve makinaların bir kısmının çalıştırılmayarak gürültü düzeyinin düşürülmeye çalışıldığını, bu ölçümün metot ve usullerinin hukuka uygun ve adil biçimde yapılmadığını, nitekim bu ölçüm sonrasında tüm tezgah ve makinaların aynı anda çalıştırılmaya devam edildiğini, bu nedenle ikinci ölçümün dikkate alınmaması gerektiğini, ortamın gürültüye müsait olduğunu ve davacının sürekli risk altında bulunduğunu, riskin varlığının dahi 7,5 saat çalıştırılması için yeterli olduğunu, bu nedenle davacının "Sağlık Kuralları Bakımından Günde Ancak 7,5 Saat veya Daha Az Çalıştırılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik" kapsamında sayılması gerektiğinin tespiti ile işyerinde geçerli Toplu İş Sözleşmeleri hükümleri gereğince hak kazanılan kısa çalışma primi ile fazla çalışma ücret alacaklarına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalının Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, ... Çevre Analiz Laboratuvarı tarafından işyerinde iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına uygun şekilde gürültü seviyesi ölçümleri yapıldığını, ilk olarak Mart 2016 tarihinde yapılan ölçümden sonra gürültü düzeyi limit sınırının üzerinde çıkan fabrika ve atölyelerinin incelenerek düzenlemeye gidildiğini, gürültü çıkaran tezgahlar aynı anda çalıştırılmayacak şekilde iş planlaması yapıldığını, akabinde 21 Ekim-11 Kasım 2016 tarihleri aralığında ikinci defa gürültü ölçümlerinin gerçekleştirildiğini, her iki ölçüm neticesinde de gürültü seviyesi sınır değerinin üzerine çıkan yerlerde çalışanların Mart 2017 tarihinden itibaren 7,5 saat çalıştırılmaya ve Toplu İş Sözleşmesinin 52/C maddesine göre kısa çalışma primi ödenmeye başlandığını, davacının çalıştığı ... Fabrika işyerinde gürültü seviyesinin sınır değerlerin altına düştüğünün tespit edildiğini, buna göre davacının yönetmelik kapsamında olmadığını ve alacak taleplerinin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller, işyerinde gemi mühendisi, fizik mühendisi ve kulak burun boğaz uzmanı doktorun bulunduğu heyet eşliğinde yapılan keşif ve bilirkişi raporlarına dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davalı işyerinde uyuşmazlık konusu dönemi kapsayan 01.03.2015-28.02.2017 yürürlük tarihli 25. dönem Toplu İş Sözleşmesi"nin 25. maddesinde: İşyerlerinde normal çalışma süresi; ‘Sağlık Kuralları Bakımından Günde Azami 7,5 Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik’ kapsamı dışındaki işler için günde 8,5 saat, haftada 5 gün ve 42,5 saat olduğu, işçilere bu çalışmalar karşılığında 45 saat üzerinden ücret ödendiği, Yönetmelik kapsamındaki işçiler bakımından ise; günlük çalışma süresinin anılan Yönetmelikte belirtilen azami süre kadar olduğu, bu kapsamdaki işçilerin de haftada 5 gün çalıştırıldıkları ve bu şekilde haftalık 37,5 saat çalışmalarının karşılığında 45 saat üzerinden ücret ödendiği düzenlenmiştir.
Toplu İş Sözleşmesi"nin 52. maddesinin (c) bendinde; ‘Sağlık Kuralları Bakamından Günde Azami 7,5 Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik’ kapsamında istihdam edilen işçilerin fiili çalışma sürelerine %14 kısa çalışma primi, aynı maddenin (ç) bendinde işçilerin çalıştıkları normal mesai günleri için işbaşında kaldıkları saat başına saat ücretlerinin %15"i oranında verimliliği teşvik primi ödeneceği hükmü getirilmiş, maddenin devamında ğ-(4) bendindeyse; bu maddede sayılan primler fazla sürelerle çalışma ve fazla çalışma süreleri için ödenemez, denilmek suretiyle tüm primler bu kapsama alınmıştır.
Mahkemece hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda; ‘Sağlık Kuralları Bakamından Günde Azami 7,5 Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik’ kapsamında bulunduğu belirlenen davacı işçinin fazla çalışma ücret alacağı 25. dönem Toplu İş Sözleşmesi"nin 52. maddesinde yer alan primlerin fazla çalışma süreleri için ödenemeyeceği yönündeki düzenleme dikkate alınarak, bu çalışması sebebiyle ödenen verimliliği teşvik primi mahsup edilmek suretiyle hesap edilmiş ise de, davacının bordrolarda görünen fiili çalışma süresine göre belirlendiği anlaşılan %14 kısa çalışma primi alacağının günlük 7,5 saati aşan fazla çalışma süresine isabet eden kısmının da fazla çalışma ücret alacağından mahsup edilmesi gerektiği gözetilmeksizin yapılan hesaplama hatalı bulunup, bozmayı gerektirmiştir.
2-İlk Derece Mahkemesi kararında, dava konusu kısa çalışma primi ve fazla mesai ücreti alacaklarına bilirkişi raporunda belirlenen ödeme tarihlerinden itibaren faize hükmedilmiş ise de, bilirkişi raporunda bu yönde bir belirleme olmadığından, karar bu yönü ile infaza elverişli bulunmamaktadır. Kaldı ki, kısa çalışma primi yönünden Toplu İş Sözleşmesinde bir ödeme günü belirlenmiş olmadığından, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 117. maddesi uyarınca bu alacak kalemine dava ve ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekmesine karşın, yazılı şekilde verilen karar isabetsiz bulunmaktadır.
3-İlk Derece Mahkemesi kararında, davalı ...’nın harçtan muaf olduğu belirtilmesi karşın 314,00 TL keşif harcının davalıdan alınması yönünde hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu sarfiyatın türü mevzuat yönünden değerlendirilerek gerçekte de harç olduğunun belirlenmesi durumunda davalının muafiyeti gözetilerek çelişkiye mahal vermeyecek biçimde yeniden hüküm kurulmalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 04/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.