4. Hukuk Dairesi 2020/3028 E. , 2020/3641 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ...Bakanlığı (...) vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 23/07/2004 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalılardan ... mirasçıları ve ... aleyhine açılan davanın kabulüne, diğer davalılar aleyhine açılan davanın reddine dair verilen 26/09/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılardan ... mirasçılarından ... tarafından süresi içinde istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10. maddesinin 1. fıkrasına göre tebligat, muhatabın bilinen en son adresine yapılır. Aynı maddenin, 6099 sayılı Kanun ile eklenen 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır. Aynı Kanunun 21. maddesinde ise muhatabın adresinde bulunmaması halinde yapılacak işlemler ve bu kapsamda 21/1 maddesinde muhatabın adresten geçici olarak ayrılmış olması halinde tebligat usulü, 21/2 maddesinde ise mernis adresine tebligat usulü düzenlenmiştir. Bu yasal düzenlemeler kapsamında tebligatın öncelikle bilinen en son adrese çıkartılması, bu adreste tebliğ edilemeyerek iade edilmesi halinde ise mernis adresine çıkartılması gerekmektedir.
Tebligat Kanunun 35. maddesinin birinci fıkrasında kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecbur olduğu, bu takdirde bundan sonraki tebliğlerin bildirilen yeni adrese yapılacağı, adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılacağı ve asılma tarihinin tebliğ tarihi sayılacağı, bundan sonra eski adrese çıkarılan tebliğlerin muhataba yapılmış sayılacağı hüküm altına alınmıştır.
Tebligat Kanunu"nun 21/1 maddesine göre yapılan tebligatlarda, muhatabın geçici olarak adresten ayrıldığının bildirilmesi halinde, bildirimi yapan komşusunun kim olduğunun açık bir şekilde belirtilmesi ve imzasının alınması gerektiği, aksine bir durumda yapılan tebligatın geçerli olmadığı, benzer bir olaya ilişkin olarak Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22/12/2004 tarihli, 12-765 esas, 730 sayılı kararında ifade edilmiştir. Komşunun ismi tespit edilip imzası alınmadan yapılan tebligat 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/1 ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddelerine göre usulsüzdür.
Dosya kapsamından, davalılardan ... mirasçılarından ... ve ... adına çıkan gerekçeli karar ve temyiz başvuru dilekçesinin iade gelmesi üzerine adı geçen mirasçılara öncesinde usulüne uygun olarak yapılan bir tebligat olmadan Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği ve bu haliyle yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca, davalılardan ... mirasçılarından ...’e gerekçeli karar tebliğinde komşusunun adı yazmadığı, temyiz başvuru dilekçesinin ise tebliğe çıkarılmadığı anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, davalılardan ... mirasçılarından ... ve ...’e de temyiz başvuru dilekçesinin tebliğe çıkarılmadığı anlaşılmaktadır.
Şu durumda mahkemece, gerekçeli karar ve temyiz başvuru dilekçesinin adı geçen mirasçılara usulüne uygun şekilde tebliği sağlandıktan ve yasal temyiz süresi beklendikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan şekilde işlem yapılıp eksiklikler tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere yeniden Yargıtay"a gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 02/11/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.