Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18625
Karar No: 2017/10766
Karar Tarihi: 14.09.2017

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/18625 Esas 2017/10766 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2016/18625 E.  ,  2017/10766 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yoluyla takipte, borçlunun; icra mahkemesine yaptığı başvuruda, kıymet takdiri raporu tebligatının usulsüz olduğu ve haciz işleminden yeni haberdar olduğu, meskeniyet iddialı haczedilemezlik şikayeti ile anılan haczin kaldırılmasına karar verilmesini istediği, mahkemece; anılan tebliğ işleminin yasaya uygun yapıldığı gerekçesiyle şikayetin süre yönünden reddine karar verildiği görülmektedir.
    7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21. maddesinin 1. fıkrasına göre tebligat yapılabilmesi için, muhatabın tebligat çıkarılan adreste ikamet etmekle birlikte, geçici olarak adreste bulunmadığının ve nedeninin, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin tespiti ile bu tespitin tebliğ evrakına yazılması ve tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir (Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik m. 30/1).
    Burada Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklemiştir. Buna göre, tebliğ memuru, tahkik etmekle kalmayıp, bunu tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu tebliğ evrakına yazacak ve maddede açıkça belirtildiği üzere ilgilisine imzalatacaktır. Ancak bu şekilde yapılan işlemin usulüne uygun olup olmadığı, hakim tarafından denetlenebilir.
    Somut olayda, borçluya gönderilen kıymet takdiri ve 103 davet kağıdına dair tebliğ mazbatasının incelenmesinde; “Gösterilen adresin kapalı olması sebebiyle en yakın komşusundan soruldu. Muhatabın işte olduğu öğrenildiğinden mahalle muhtarına teslim edilmiş olup 2 nolu ihbar kağıdı kapısına yapıştırılmıştır. En yakın komşusu..."ya haber verildi. İmzadan imtina edildi” şerhi ile, 27.01.2016 tarihinde tebliğ edilmek istendiği anlaşılmıştır. Ancak tebliğ memurunun, muhatabın tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği, dönecekse ne zaman döneceğini tevsik etmediği ve borçlunun işte olduğuna ilişkin araştırmanın, kimden sorularak yapıldığının belirlenmediği ve yine adı geçen komşunun kim olduğu ve nerede oturduğunun net olarak belirtilmediği gibi, imzadan imtina edildiğinin gereğince şerhedilmediği açıktır. Haliyle tebliğ işlemi, 7201 sayılı Kanun"un 21/1. maddesi ile Tebligat Yönetmeliğinin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine uygun olarak yapılmadığından usulsüzdür (HGK"nun 12.03.2014 tarih ve 2013/12-644 E, 284 K. sayılı kararı).


    Öte yandan, mahkemece,... isimli komşunun kim olduğuna dair yaptırılan inceleme sonucu, Bursa ... Mahallesi Muhtarlığı"ndan gelen yazı cevaba göre; İlhan Yolu isminde bir şahsın ikamet etmediği, adı geçenin esnaf olduğu tespit edilmiştir. Fakat sorulan kişinin soyadı ile gelen cevaptaki kişinin soyadı uyuşmadığı görülmekte olup, tebliğ mazbatası üzerinde adı geçen komşunun kim olduğu anlaşılamadığından, tebliğ işlemi bu yönüyle de usule aykırıdır.
    O halde mahkemece, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna yönelik şikayeti kabul ile öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi, düzeltilen tebliğ tarihine göre süresinde olan meskeniyet şikayetinin esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.
    SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi