4. Hukuk Dairesi 2020/2824 E. , 2020/3632 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 03/12/2012 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 12/03/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, kişilik haklarına haksız saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalının sosyal paylaşım sitesi ... üzerinden ""..."" adresli hesabında sarf ettiği söz ve ifadelerle şahsına karşı hakaret ve iftiralarda bulunduğunu, bu durumun kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu belirterek, uğranılan zararın davalıdan tazmini isteminde bulunmuştur.Davalı vekili, müvekkilinin ... hesabına başkaları tarafından girilerek davacı hakkında müvekkilinin de katılmadığı ifadeler kulanıldığını, faillerin bulunması için savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davanın reddine dair verilen ilk karar, Dairemizce, davaya konu ifadelerin yer aldığı iletilerin gönderildiği ... adresi ve kullanıcısının ilgili internet servis sağlayıcısından sorularak araştırılmak ve sonucuna göre karar verilmek üzere bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne dair verilen ikinci karar ise Dairemizin 12/12/2016 gün, 2016/11088 esas ve 2016/12063 karar sayılı ilamıyla, eksik inceleme ile karar verildiği gerekçesiyle bozulmuştur. Yerel mahkemece, Dairemiz bozma ilâmı gereğince ... Birleşik Devletleri ilgili makamları nezdinde adli yardım talebinde bulunulmuş ardından da taraflardan her birinin, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olduğu, davalının ise davaya konu paylaşımı kendisinin yapmadığını ispat edemediği, hesabı bu kadar sık ele geçirilen bir kişinin bu konuda gerekli azami dikkat ve özeni göstermesi, gerekirse hesabını bir süreliğine kapatması gerektiği, kaldı ki aynı kişinin hesabının defalarca ele geçirilip hep aynı kişiye yönelik hakaret dolu açıklamalarda bulunulmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosyadaki bilgi ve belgelerden; Dairemiz ikinci bozma ilamı sonrasında 06/07/2017 tarihli celse davalı vekiline “... ilgili yere müzekkere yazılarak 13/11/2012-16/11/2012 tarihi itibariyle davalı hesap bilgileri verilerek hesabın başkaları tarafından kullanılıp
kullanılmadığının bildirilmesinin istenilmesine, süresi içerisinde beyanda bulunulmadığı takdirde bu delile dayanma hakkından vazgeçmiş sayılacağının ve mevcut delil durumuna göre karar verileceğinin ihtarına” dair ara karar oluşturulduğu, davalı tarafça ihtaratın gereğinin yerine getirilmesinin ardından, ... kayıtlarından davalıya ait "... " adlı ... hesabının kime ait olduğu, hala aktif olup olmadığı, aktif değilse 13/11/2012 - 16/11/2012 tarihleri itibariyle davalı hesap bilgileri verilerek hesabın başkaları tarafından kullanılıp kullanılmadığının, paylaşmış olduğu tweetlerin neler olduğu, IP numarası ve hangi ülkeden yönetildiğine dair tüm bilgi ve belgelerin gönderilmesi için ... Birleşik Devletleri ilgili makamlarından adli yardım talebinde bulunulduğu, talep hakkında Adalet Bakanlığı Dış ilişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü’nün 05/02/2019 gün ve 14121 sayılı yazısı ve ekinde yer alan ... Büyükelçiliği’nin Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü"ne gönderdiği 10/01/2019 tarihli cevabi yazısı kapsamından, ABD yasalarına göre internet servis sağlayıcılarının kullanıcılarının iletişim içeriklerini açıklamaya zorunlu olmadıkları belirtilerek, evrakın işlem yapılmadan iade edildiğinin bildirdiği anlaşılmıştır. Davalı tarafça delillerin toplanması için gereği yapılmış olmasına rağmen, hukuki imkansızlık nedeniyle ilgili şirketten, davaya konu paylaşımları gönderen şahsın davalı olup olmadığına dair açıklayıcı cevap alınamamıştır. Öte yandan, davalının da 16/11/2012 tarihinde ... Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat ederek 14/11/2012 ve 15/11/2012 tarihlerinde twitter hesabının kötü niyetli üçüncü şahıslar tarafından ele geçirildiği ve paylaşımlarda bulunulduğu gerekçesiyle şikayetçi olduğu, ancak ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/135647 sayılı soruşturma dosyasında failler tespit edilemediği için zamanaşımı süresi dolana kadar dosya hakkında daimi arama kararı verildiği görülmüştür. Her ne kadar kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir ise de somut uyuşmazlıkta, davalı ısrarla twitter hesabı üzerinden yapılan paylaşımları kendisinin yapmadığını ileri sürmektedir. Her olay kendi özelinde değerlendirilmelidir, aksine bir delil de dosyada bulunmadığına göre mahkemece varsayımsal ifadeler ve soyut kabullerle eylemi davalının gerçekleştirdiği gerekçesiyle sonuca gidilerek tazminatla sorumlu kabul edilmesi hakkaniyetli olmayacaktır. Şu halde; dosyada mevcut tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde söz konusu yazıların davalı tarafından bizzat yazıldığı hususu sübuta ermemiş olup mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemiş, bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 02/11/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.