Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4112
Karar No: 2017/11480
Karar Tarihi: 11.12.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/4112 Esas 2017/11480 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/4112 E.  ,  2017/11480 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davacılar vekili ile davalı ... AŞ vekilince temyiz edilmiş, davalı ... AŞ vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 5.12.2017 Salı günü taraflardan gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    -K A R A R-

    Davacılar vekili, davalıların trafik sigortacısı ve koltuk ferdi kaza sigortacısı olduğu aracın yaptığı kazada, davacıların eşi/ annesi ... öldüğünü, davacı ... ve ... ölenin desteğinden yoksun kaldığını, kazada davacı ..."nin yaralanıp maluliyete uğradığını belirterek, belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada şimdilik 2.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatı ile davacı ... için 2.000,00 TL. geçici ve kalıcı işgöremezlik tazminatının trafik sigortacısı olan ... Sigorta"dan, tüm davacılar için toplam 25.000,00 TL. koltuk ferdi kaza tazminatının ise davalı ..."dan dava tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş; 23.05.2014 tarihli artırım dilekçesiyle, destekten yoksun kalma tazminatı taleplerini 105.295,61 TL"ye ve davacı ... için geçici işgöremezlik tazminatı taleplerini 4.308,41 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı ... vekili, davacı ..."in kazayı yapan aracın işleteni olduğunu, 3. kişi konumunda olmayan davacıya kasko poliçesinden dolayı ferdi kaza tazminatı ödeme yükümlülükleri bulunmadığını, kazada tam kusurlu olan sürücü mirasçılarının destekten yoksun kalma tazminatı talep hakları bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili, davacı ..."nin araç işleteni olması ve kazada tam kusurlu olması nedeniyle eşinin ölümünden dolayı destekten yoksun kalma tazminatı talep hakkı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı ... tarafından davalı ...Ş. aleyhine açılan, takipsiz bırakıldığı tarihten sonraki 3 ay içinde de yenilenmeyen destekten yoksun kalma istemli davanın açılmamış sayılmasına; davacı ..."in maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 8.465,91 TL. destekten yoksun kalma tazminatı ve 4.308,41 TL. geçici işgöremezlik tazminatının dava tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalı ..."dan tahsiline; davacıların ferdi kaza koltuk sigortacısı ... Sigorta aleyhine açtıkları davanın kabulü ile davacı ... için 6.250,00 TL. ve diğer davacılar için 9.375,00"er TL"nin dava tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalı ..."dan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davacı taraf, davaya konu kazayı yapan aracın, kasko poliçesi kapsamında koltuk ferdi kaza sigortacısı olan davalı ...nin, poliçedeki şahıs başına vefat teminatını davacılara ödemekle yükümlü olduğu iddiası ile bu davalıya husumet yöneltmiş; mahkeme tarafından da, poliçedeki şahıs başına vefat teminatının 25.000,00 TL. olduğu kabul edilerek her bir davacının yasal miras payı oranında davacılar lehine tazminata karar verilmiştir.
    Davacı tarafça, dava açarken dava dilekçesine eklenen kasko poliçesinin ilk sayfasının yer aldığı belge örneğinde; poliçe kapsamındaki koltuk ferdi kaza teminatının 25.000,00 TL. olduğu, bu teminatın kapsamı ile teminat altına alınan rizikolara ilişkin teminat miktarları konusunda herhangi bir ayrım ve belirleme bulunmadığı görülmektedir. Oysa, davalı ...Ş. vekili tarafından sunulan, 18.06.2012-18.06.2013 vadeli poliçe örneğinde; koltuk ferdi
    kaza teminatı yönünden, teminat altına alınan rizikoların ve bu rizikolara ilişkin teminat limitlerinin tek tek yazıldığı, şahıs başına vefat teminat tutarının 5.000,00 TL. olduğu görülmektedir. Mahkemece, davalı ...den, davacıların talebinin dayanağı olan kasko poliçesi ile bu poliçe kapsamında davacılara herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı konusunda araştırma yapılmadan davalının sorumluluğuna hükmedilmiş olup, bu yöne ilişkin hüküm eksik incelemeyle verilmiştir.
    Bu durumda mahkemece; davacıların koltuk ferdi kaza sigortasından kaynaklanan vefat teminatına ilişkin talebinin doğru biçimde değerlendirilmesi bakımından, davalı ...Ş. tarafından düzenlenen kasko poliçesi örneği ile bu poliçeye ilişkin olarak açılmış hasar dosyası örneğinin davalı ... şirketinden getirtilmesi; poliçedeki koltuk ferdi kaza teminat limiti ile şahıs başına vefat teminat limitinin saptanması, davalı tarafından davacılara bu kapsamda yapılmış ödeme olup olmadığı da dikkate alınmak suretiyle davalı ...nin hukuki durumunun takdiri gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri gereği, davada vekille temsil olunan davalılar yararına vekalet ücreti takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    3-Davacı taraf, davaya konu trafik kazasında yaralanan davacı ..."nin geçici ve sürekli işgöremezliğe uğradığı iddiasıyla, bu davacı lehine işgöremezlik tazminatı isteminde bulunmuş; mahkeme ise, alınan rapora göre davacıda sürekli maluliyet bulunmadığı gerekçesiyle, sadece iyileşme süresine ilişkin geçici işgöremezlik tazminatı hüküm altına alınıp davacı ..."nin sürekli işgöremezlik tazminatı talebi reddedilmiştir.
    Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Sözkonusu belirlemenin ise, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi ya da Üniversitelerin
    Adli Tıp Bölüm Başkanlıkları"nın, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
    Somut olayda, kaza neticesinde davacı ..."nin maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak alınan, ... Üniversitesi ... Eğitim Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen 10.03.2014 tarihli özürlü sağlık kurulu raporu mahkemece benimsenmiş olup bu raporda, davacı ..."nin kaza nedeniyle kalıcı maluliyetinin bulunmadığı bildirilmiştir. Ne var ki, anılan bu raporda, yukarıda ifade olunan ve kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan mevzuata uygun olarak maluliyet değerlendirmesinin yapılmadığı, rapor tanziminde Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre belirleme yapılmadığı; ayrıca davacının tüm tedavi belgelerinin toplanmasından önce, eksik belge ile değerlendirme yapıldığı görülmektedir. Bu yönüyle, maluliyet oranı tespitine ilişkin bu rapor, hükme esas almaya elverişli olmadığından, maluliyetin belirlenmesi konusunda mahkemece yapılan araştırma yetersizdir.
    Bu durumda mahkemece; kazayla ilgili eksik kalan tedavi evrakları celbedildikten sonra, yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında heyet oluşturulmak suretiyle, olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ölçülerine göre, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi"nden ya da Üniversitelerin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlıkları"ndan, davacı ..."nin kaza nedeniyle uğradığı sürekli çalışma gücü kaybı bulunup bulunmadığı ve varsa oranı konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    4-Davacılar, ihtiyari dava arkadaşları olduğundan, her bir davacı lehine hüküm altına alınan tazminatlar yönünden, davacılar yararına ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davacılar lehine hükmedilen tüm tazminatların toplamı üzerinden vekalet ücreti takdir edilmiş olması da doğru olmamıştır.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...Ş. Vekilinin ve (3) ile (4)nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; duruşmada vekille temsil olunmayan davacılar ve davalı ... AŞ yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara ve davalı ...Ş."ye geri verilmesine 11/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi