4. Ceza Dairesi 2014/15574 E. , 2018/161 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, temyiz isteğinin reddi
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre, katılan sanık ... vekilinin 8.11.2013 havale tarihli süre tutum dilekçesinde kararı temyiz ettiğini belirterek, 02.12.2013 havale tarihli ayrıntılı temyiz dilekçesinde de hem sanık hem katılan sıfatıyla temyiz nedenlerini açıklaması karşısında her iki taraf sıfatıyla da temyizi kabul edilerek dosya görüşüldü:
A-Sanık ... hakkında katılanlar ..., ... ve ...’na yönelik yaralama suçlarından ve sanık ... hakkında katılanlar ..., ..., ..., ... ve ...’na yönelik yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde;
1-Sanık ... müdafii ile sanık ...’nın temyiz istemleri yönünden;
Sanıklar hakkında yaralama suçlarından verilen miktar itibarı ile kesin olan hükümlerin temyiz edildiği ve mahkemenin sanık ... müdafii ile sanık ...’nın temyiz isteminin reddine ilişkin kararları yasaya uygun bulunduğundan, bu kararlara karşı yapılan temyiz istemlerinin 1412 sayılı CMUK"nın 315/2. maddesi gereğince REDDİNE, Yerel Mahkemenin ret kararlarının ONANMASINA,
2-Katılanlar ..., ..., ..., ... ve ... vekilinin temyizi yönünden;
Yaralama suçuna ilişkin kararda öngörülen cezaların nitelik ve niceliklerine göre, verildikleri tarih itibariyle hükümlerin temyiz edilemez oldukları anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca, katılanlar vekilinin TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B-Sanık ... hakkında katılan ...’na yönelik hakaret ve yaralama suçlarından kurulan beraat hükümlerinin temyiz incelemesinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
Eylemlere ve yükletilen suçlara yönelik katılan ... vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
C-Sanıklar ... ile ... hakkında katılan ...’e yönelik ve sanık ... hakkında katılan ...’ya yönelik tehdit suçlarından verilen beraat kararlarının ve sanık ... hakkında katılan ...’na yönelik hakaret, sanık ... hakkında katılan ...’ya yönelik hakaret, sanık ... hakkında katılan ...’e yönelik hakaret suçlarından verilen ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hükümlerin temyizine gelince;
1-Sanıklar ... ile ... hakkında katılan ...’e yönelik ve sanık ... hakkında katılan ...’ya yönelik tehdit suçlarından verilen beraat kararlarında, sanıkların üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmeleri, beyanları hükme esas alınan tanık ... ile aralarında husumet bulunup davalarının olduğunu beyan etmeleri, ayrıca tanığın, sanık ...’nun katılan ...’ya yönelik eylemini doğrulayan bir beyanının bulunmaması, diğer tanıkların da tehdit eylemlerine ilişkin anlatımlarının olmaması karşısında,sanıklara yüklenen suçlardan cezalandırılmalarına yeterli delillerin nelerden ibaret olduğu ayrıntılı şekilde açıklanarak, TCK’nın 223/2-e maddesi de tartışılmak suretiyle hüküm kurulması gerektiği gözetilmeyerek, “ tartışma ortamında sarfedilen sözlerde manevi unsur ve elverişlilik hususu gözetildiğinde, olayda atılı suçun unsurlarının oluşmadığı sonucuna varılmakla” şeklindeki yetersiz ve yerinde görülmeyen gerekçe ile 5271 sayılı CMK’nin 223/2-c maddesi uyarınca beraat kararı verilmesi ,
2-Sanık ... hakkında katılan ...’na yönelik hakaret, sanık ... hakkında katılan ...’ya yönelik hakaret, sanık ... hakkında katılan ...’e yönelik hakaret suçlarından verilen ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hükümler yönünden; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanıklara isnat edilen TCK"nın 125/1. maddesi kapsamındaki hakaret suçu önceden de uzlaşma kapsamında ise de, 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 24 ve 25. fıkralarındaki uzlaştırma bürosuna ilişkin düzenleme dikkate alınıp, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek,
uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunlarının bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ... vekili ile katılan ... vekili ve katılan ...’nın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.