Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/4272
Karar No: 2022/5189
Karar Tarihi: 28.03.2022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/4272 Esas 2022/5189 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, bir trafik kazasına sebebiyet vermekte bulunup olay yerinden kaçtıktan sonra başka bir yolcunun adını vererek polis memurlarına beyanda bulunmuştur. Ancak, yapılan araştırma sonucu sanığın aracı kullandığının tespit edilmesi karşısında, sanık hakkında resmi belge düzenlemesinde yalan beyan suçu unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle mahkumiyet kararı verilmemiştir. 5237 sayılı TCK'nin 206. maddesi gereği, yalan beyanın resmi belge düzenleme yetkisine sahip kamu görevlisine yapılmış olması gerektiği açıklanmıştır.
Kanun maddeleri detaylı olarak şöyledir:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 206. maddesi: Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçu, yalan beyanın resmi belge düzenleme yetkisine sahip kamu görevlisine yapılmış olması gerektiğini belirtir.
- 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi: Bozma kararı verilen bir hükümde, yeni bir yargılama yapılması gerektiğini açıklar.
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi: Yargıtay'ın bozma kararlarına uyulmasını zorunlu kılar.
11. Ceza Dairesi         2020/4272 E.  ,  2022/5189 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 01.04.2014 tarihli, 2013/9-542 Esas ve 2014/153 Karar sayılı kararında ayrıntılı olarak açıklandığı ve Dairemizin yerleşik içtihatlarında da kabul edildiği üzere; 5237 sayılı TCK'nin 206. maddesindeki “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunun oluşabilmesi için, yalan beyanın resmi belge düzenleme yetkisine sahip kamu görevlisine yapılmış olması gerekmektedir. Resmi bir belgenin düzenlenmesi sırasında beyanda bulunacak kişinin gerçeği söyleme zorunluluğu vardır. Kişinin beyanı üzerine düzenlenen resmi belgenin bu beyanın doğruluğunu ispatlayıcı nitelikte olması, bir başka ifadeyle beyanın doğruluğunun kamu görevlisi tarafından araştırılmasının zorunlu olmaması şarttır. Aksi halde kişinin beyanı yeterli olmayıp, bu beyanın doğruluğunun kamu görevlisi tarafından araştırılması zorunluysa ve bu araştırma sonunda bildirimin gerçeğe uygun olmadığı belirlenirse, kişinin beyanına itibar edilemeyeceğinden ve kişinin beyanını içeren belge, ispat aracı olarak kullanılamayacağından anılan maddedeki suç oluşmayacaktır. Bununla birlikte, suçun oluşması için sanığın beyanda bulunması yeterli olmayıp, sanığın beyanı üzerine kamu görevlisi tarafından bir belgenin de düzenlenmesi gerekmektedir.
    Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; olay tarihinde sanık ...'in sevk ve idaresinde bulunan ..... plakalı araç ile ....'ın sevk ve idaresinde bulunan.... plakalı çekici ve...... plakalı yarı römorka arkadan çarpmak suretiyle maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazasına sebebiyet verdiği, bu kaza esnasında sanık ...'in yaralandığı, başka bir yaralanma olmadığı, ......'ın aracında ise hasar meydana geldiği, sanık ...'in olay yerini terk etmesinden sonra bu araçta yolcu olarak bulunan temyiz dışı ...'ın trafik ekiplerine aracı kendisinin kullandığı yönünde beyanda bulunduğu, ancak gerek temyiz dışı sanık ...'ın dış görünüşü, gerekse kazanın diğer tarafı olan ....ın araç sürücüsünün olay yerinden kaçtığı, temyiz dışı sanık ...'ın aracın sürücüsü olmadığı yönündeki ifadesi karşısında, polis memurlarının temyiz dışı sanık ...'ın beyanına itibar etmediği ve bu yönde kaza tespit tutanağı tanzim ettikleri anlaşılmakla; kolluk birimlerinin alınan beyanların doğruluğunu araştırmakla görevli olması ve yapılan araştırma sonucunda...... plaka sayılı aracı sanık ...'in kullandığının tespit edilmesi karşısında, sanığın üzerine atılı resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunun unsurları itibarıyla oluşmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 28.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi