
Esas No: 2020/2202
Karar No: 2020/2792
Karar Tarihi: 30.11.2020
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/2202 Esas 2020/2792 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/2202
Karar No : 2020/2792
KARAR DÜZELTME
İSTEMİNDE BULUNAN (DAVALI) : … Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN ÖZETİ : Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca verilen, ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının bozulmasına ilişkin 23/01/2020 tarih ve E:2018/4335, K:2020/66 sayılı karara karşı, davalı idare karar düzeltme isteminde bulunmaktadır.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Adana ili, Ceyhan ilçesi, … köyü, … ada, … parsel sayılı taşınmazda zilyetlik tespitinin yanlış yapıldığından bahisle yapılan başvurunun reddine ilişkin Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü Emlak ve İştirakler Daire Başkanlığının … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
Davacının, idareye yaptığı ilk başvuru tarihi olan 29/11/2013 tarihinde zilyetlik tespiti işleminden haberdar olduğu, bu tarihten itibaren 60 gün içinde idarece bir cevap verilmemesi üzerine istem zımnen reddedilmiş sayılacağından, takip eden 60 gün içerisinde yani en son (29/03/2014 günü cumartesi gününe denk geldiğinden) 31/03/2014 tarihinde davanın açılması gerekirken, davalı idare tarafından dava açma süresi geçtikten sonra verilen cevap üzerine 11/06/2014 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunduğu gerekçesiyle davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onyedinci Dairesinin 17/12/2015 tarih ve E:2015/11943, K:2015/6072 sayılı kararıyla;
Zilyetliğin mülkiyete karine olabileceği ve mülkiyet hakkıyla sıkı sıkıya ilişkili olduğu dikkate alındığında, ilgililerin zilyetliğinde bulunan taşınmazları ileride kullanamama sonucu doğurma ihtimali olan bu işlemlerin her aşamasının idari yargı denetimine açık tutulmasının, dar anlamda hukuki güvenlik prensibi ve geniş anlamda hukuk devleti ilkesinin bir gereği olduğu,
Bu durumda; davacının babasının vefat etmesi üzerine diğer varisler olarak hep birlikte kullandıkları ve zilyet oldukları taşınmazın, davalı idare tarafından yaptırılan tespit ile sadece kardeş … adına hak sahibi kılınmasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, veraset ilamına göre varisler adına zilyetliğin tespiti istemiyle yapılan başvurunun 30/05/2014 tarihli davalı idare işlemi ile reddedilmesi üzerine 11/06/2014 tarihinde açılan davada işin esasına girilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, süre aşımı nedeniyle davanın reddine karar veren İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılarak, ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi ısrar kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davanın süre aşımı yönünden reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararının özeti: Davacının temyiz başvurusu üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 23/01/2020 tarih ve E:2018/4335, K:2020/66 sayılı kararıyla;
6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun'un 12. maddesinde, Hazineye ait tarım arazilerinin satışına ilişkin başvurulara yönelik Kanunun yürürlüğe girdiği 26/04/2012 tarihinden itibaren iki yıllık sürenin öngörüldüğü; Kanunun öngördüğü koşullarda hak sahibi olduğunu değerlendiren kişilerin bu sürenin sonuna kadar Kanun'dan yararlanmak için her zaman başvuru yapabileceği;
Davacının 21/02/2014 tarihli başvurusunun, yukarıda yer verilen Kanun ile öngörülen iki yıllık sürenin içerisinde olduğu; Kanun ile tanınan haktan yararlanmak için zilyetliğin tespit edilmesi istemiyle yapılan söz konusu başvurunun, 2577 sayılı Kanun'un 10. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği;
Temyize konu ısrar kararında, davacının idareye yaptığı ilk başvurusu olan 29/11/2013 tarihinde zilyetlik tespiti işleminden haberdar olduğu belirtilerek, 2577 sayılı Kanun'un 11. maddesi uyarınca davada süre aşımı bulunduğuna karar verilmiş ise de, 2 yıllık yasal süre içerisinde 2577 sayılı Kanun'un 10. maddesi uyarınca, 6292 sayılı Kanun kapsamında hak sahipliği için her zaman başvuru yapılabilmesi mümkün olduğu; bu nedenle 21/02/2014 tarihinde davalı idareye yapılan başvurunun 30/05/2014 tarihli davalı idare işlemi ile reddedilmesi üzerine 11/06/2014 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle, ısrar kararının bozulmasına karar verilmiştir.
KARAR DÜZELTME TALEP EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, 6292 sayılı Kanun'un 12. maddesinde belirtilen iki yıllık sürenin genel zamanaşımı mahiyetinde olduğu, bu sürenin 60 günlük dava açma süresini uzatmadığı, ayrıca öngörülen 2 yıllık sürede davacının her an dava açabileceği yönündeki kabulün hukuki güvenlik ve kanunilik ilkesi ile de bağdaşmadığı, davaya konu taşınmazın satışına yönelik başvuru süresinin 6292 sayılı Kanun'un 12. maddesinin 12. fıkrasında Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay olarak belirlendiği, bu çerçevede başvuruların 30/12/2012 tarihinde sona erdiği, davacının bu başvuru süresi geçtikten sonra idareye başvurduğu belirtilerek, karar düzeltilmesi isteminin kabul edilerek ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, karar düzeltme isteminde ileri sürülen gerekçelerin temyiz incelemesinde dikkate alındığı, bu nedenle gerekçesiz olan karar düzeltme isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : İstemin kabulü ile, ısrar kararının gerekçeli onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, davalı idarenin karar düzeltme dilekçesinde öne sürdüğü hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca verilen 23/01/2020 tarih ve E:2018/4335, K:2020/66 sayılı bozma kararı kaldırılarak, ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararına yönelik davacının temyiz istemi yeniden incelendi, gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı tarafından, Adana ili, Ceyhan ilçesi, … köyü, … ada, … parsel sayılı taşınmazda zilyetlik tespitinin veraset ilamına göre babasının varisleri adına yapılması, şayet yanlış tespit yapılmışsa bunun düzeltilmesi istemiyle 29/11/2013 tarihinde Çukurova Tarım İşletmesi Müdürlüğüne başvuruda bulunulmuştur.
Aynı gün, davacı tarafından TİGEM (Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü) görevlilerini yanıltmak suretiyle uyuşmazlık konusu taşınmazın zilyedi olarak …'ın gösterilmesine sebebiyet verildiğinden bahisle köy muhtarı hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet dilekçesi verilmiştir.
Daha sonra, 21/02/2014 tarihli dilekçe ile Çukurova Tarım İşletmesi Müdürlüğüne tekrar başvuruda bulunulmuş, bu başvuruda daha önceki müracaata ek olarak, … ada ve sair alanlarda … adına yapılan tüm müracaatların veraset ilamına göre varisler adına zilyet olarak tespitinin yapılması ve yanlışlığın düzeltilmesi talep edilmiştir.
Davacının yapmış olduğu başvurusunun, … tarih ve … sayılı Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü işlemi ile reddedilmesi üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesinde; “Dava açma süresi,özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’da ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu, bu sürelerin idari uyuşmazlıklarda; yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden başlayacağı" hükmüne yer verilmiş;
Aynı Kanun'un 10. maddesinde; "1. İlgililer, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilirler. 2. Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İlgililer altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilirler. Altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı, isteminin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebilir. Bu takdirde dava açma süresi işlemez. Ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemez. Dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilirler." kuralı yer almıştır.
26/04/2012 tarih ve 28275 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren, 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun'un "
Hazineye ait tarım arazilerinin satışına ilişkin işlemler" başlıklı 12. maddesinin 1.fıkrasında, "Hazineye ait tarım arazilerinin; 31/12/2011 tarihi itibarıyla en az üç yıldan beri tarımsal amaçla kiralayan, kira sözleşmesi halen devam eden kiracıları veya bu arazileri aynı süreyle tarımsal amaçla kullanan ve kullanımlarının halen devam ettiği idarece belirlenen kullanıcıları ya da paydaşlarından; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içerisinde bu arazileri bedeli karşılığında doğrudan satın almak için idareye başvuran ve idarece bu maddede belirtilen şekilde tespit ve tebliğ edilen satış bedelini itiraz etmeksizin kabul edenler bu maddeye göre hak sahibi sayılır." hükmü yer almış; aynı maddenin 12. fıkrasında, "Mülkiyeti Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne ait olan, hâlihazırda gerçek kişiler tarafından kullanılan Konya ili, Sarayönü ilçesi, Konuklar Tarım İşletmesi Müdürlüğü ile Adana ili, Ceyhan ilçesi, Çukurova Tarım İşletmesi Müdürlüğü uhdesinde bulunan ve işletme bütünlüğünü bozmayan arazilerin kullanıcıları tarafından; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde adı geçen Genel Müdürlüğe başvurulması ve geriye dönük beş yıllık ecrimisil bedelinin ödenmesi kaydıyla, bu araziler anılan Genel Müdürlük tarafından belirlenen rayiç bedelin yüzde yetmişi üzerinden ve bu Kanunda belirtilen satış ve ödeme şartlarıyla kullanıcılarına doğrudan satılır. Birden fazla kullanıcısı bulunan ve bu maddeye göre kullanıcılarına doğrudan satılacak olan arazilerin ifrazı hâlinde yüzölçümünün 5403 sayılı Kanunda belirtilen bölünemez büyüklüğün altına düşmesi durumunda, bu araziler; 5403 sayılı Kanunda belirtilen bölünemez büyüklüğün altına düşmemek kaydıyla, diğer kullanıcıların yazılı olarak muvafakat vermesi durumunda talep eden kullanıcılarına doğrudan satılabilir." düzenlemesi öngörülmüştür.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
6292 sayılı Kanun'un yukarıda yer verilen 12. maddesinin 12. fıkrasında, mülkiyeti Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne ait olan Adana ili, Ceyhan ilçesi, Çukurova Tarım İşletmesi Müdürlüğü uhdesinde bulunan taşınmazların Kanunun yürürlüğe girdiği 26/04/2012 tarihinden itibaren altı aylık sürede başvurulması halinde kullanıcılarına satılacağı öngörülmüş olup, Kanunun öngördüğü koşullarda hak sahibi olduğunu değerlendiren kişilerin bu sürenin sonuna kadar 2577 sayılı Kanun'un 10. maddesi kapsamında her zaman başvuru yapabileceği hususunda kuşku bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık bu çerçevede ele alındığında, davacının davaya konu taşınmazın murisi olan babası tarafından kullanıldığı, bu nedenle kendisinin de aralarında bulunduğu varislerin adına zilyetlik tespitinin yapılması gerektiği yönündeki 29/11/2013 tarihli ilk başvurusunun dahi, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki 6 aylık süre zarfında (26/10/2012 tarihine kadar) yapılmadığı, dolayısıyla idarece cevaplanmayan 29/11/2013 tarihindeki başvurudan sonra, bu kez 21/02/2014 tarihinde yapılan ikinci başvurunun reddi üzerine 11/06/2014 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine olanak bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda, davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki ısrar kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 30/11/2020 tarihinde esasta oybirliği ile, gerekçede ise oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
X- Karar düzeltme isteminin kabulü ile, davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının onanması gerektiği oyuyla, karara gerekçe yönünden katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
