19. Hukuk Dairesi 2017/1514 E. , 2018/3750 K.
"İçtihat Metni".....
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacının dava dışı .........le davalı arasındaki genel kredi sözleşmesinde kefil olarak yer aldığını, davalının dava dışı .......İcra Müdürlüğü"nün 2012/8426 Esas nolu icra takip dosyasında yaptığı tahsilatların davacı aleyhine yapılan davaya konu ....... 2012/8512 Esas nolu takip dosyasındaki borçtan mahsup edilmesi gerektiğini ileri sürerek, davaya konu takip sebebiyle davacının davalıya borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava dışı ............İcra Müdürlüğü"nün 2012/8426 Esas nolu icra takip dosyasında araç satışlarından elde edilen miktarın davacı aleyhine girişilen davaya konu ..........2012/8512 Esas nolu takip dosyasına bildirildiğini ve bu dava açılmadan önce davacı aleyhine girişilen takip dosyasına davacının borçtan sorumlu olduğu miktarın sözleşmedeki limite göre 15.000 USD olarak karşılığı 27.138 TL olarak bildirildiğini, dolayısıyla davacının takip çıkış miktarı olan 103.309,05 TL üzerinden bu davayı açmasının haksız ve kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, dava dışı ....aleyhine .....Müdürlüğü"nün 2012/8426 Esas nolu icra takip dosyasındaki tahsilatların davacının sorumlu olduğu miktardan fazla olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş ve Dairemizin 07.04.2016 tarih, 2015/12197 E.-2016/6104 K. sayılı ilamıyla " Dava; ......2012/8512 esas sayılı icra takip dosyasında borçlu olunmadığının tespitine yönelik, menfi tespit istemine ilişkin olup, takip tutarı 103.309,05-TL"dir. Mahkemece ""davanın 27.138-TL üzerinden kabulü gerektiği, harç ve vekalet ücretlerinin de bu miktar üzerinden hesap edileceği"" şeklinde gerekçe oluşturulmuş ise de, hüküm fıkrasının (1) nolu bendinde "" davanın kabulüne,.... 2012/8512 sayılı takip nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine"" şeklinde hüküm oluşturulmak suretiyle, davacının tüm takipten dolayı borçlu olmadığına karar verilmiş olup, hüküm ile gerekçe arasında kabul edilen miktar yönünden oluşan bu çelişki nedeniyle HUMK’un 381. ve 388 (HMK’nın 294 ve 297) maddeleri uyarınca hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir." gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama uyarınca, davaya konu ..... 1. İcra Müdürlüğünün 2012/8512 esas sayılı icra dosyası içeriğine göre her ne kadar davalı alacaklı banka vekili tarafından davacı borçlu kefil ... hakkında 02/07/2013 tanzim tarihli dilekçe ile davacı borçlunun sorumlu bulunduğu tutarın 15.000 USD karşılığı 27.138,00 TL olduğu, davacı borçlu hakkındaki takibin bu miktar üzerinden devam etmesi gerektiğini belirtmiş ise de, davalı alacaklının davacı borçlu kefil ... hakkında 103.309,05 TL üzerinden başlattığı ilamsız icra takibinin bir kısmından feragat ettiğine dair bir feragat harcı yatırmadığı gibi icra müdürlüğünce anılan tarih itibariyle alınmış bir kararın da bulunmadığı, davacı borçlu hakkında davaya konu icra takip dosyasında mevcut 16/07/2013 tarihli davacı borçlunun ....... Genel Müdürlüğündeki maaş ve diğer mallarının haczi yönünden yazılan yazısında da borç miktarının 144.677,16-TL olarak yazıldığı, icra dosyası kapak hesabının 16/07/2013 tarihi itibariyle bu şekilde olup sonraki tarihlerde de davacı borçlu hakkında kısmi feragat işlemi yapıldığına dair resmi bir kayıt bulunmadığı için davacı borçlunun icra dosyası kapak hesabı olan 103.309,05-TL üzerinden borçlu bulunmadığının tespitine dair dava açmasının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın 103.309,05 TL üzerinden kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu kefile ve dava dışı asıl borçluya karşı 22.06.2012 tarihinde 103.309,05 TL bedel için ilamsız takip yapılmış olup davalı alacaklı vekili tarafından 02.07.2013 tarihinde davacı kefilin takipteki sorumluluğunun 15.000 USD karşılığı 27.138 TL olduğu, davacı borçlu yönünden takibe bu miktar üzerinden devam edilmesi beyan edilmiştir. Davalı alacaklının bu beyanı takipten kısmen feragat anlamına gelir ve bu beyanın geçerli olması için feragat harcı yatırılması gerekmez. Takip dosyasında davacı borçlu için icra müdürlüğünce 16.07.2013 tarihinde 144.677,16 TL"lik bir haciz yazısı yazılmış ise de davalı alacaklı vekilinin 16.07.2013 tarihli beyanında sadece davacı borçlu için işyerine maaş haciz müzekkeresi yazılması istenilmiş olup herhangi bir rakam telafuz edilmediğinden davalı alacaklının takip dosyasında çelişkili bir davranışı bulunmamaktadır. 144.677,16 TL tutarındaki haciz yazısı resen ve yanlış olarak yazılmış olup bu hususun icra süreci içerisinde düzeltilmesi mümkündür. Bu durumda 26.07.2013 (dava tarihi) itibariyle davacı kefil hakkında yapılan takip miktarı 27.138 TL olmasına karşın davacı kefilin 103.309,05 TL üzerinden açtığı menfi tespit davasının 27.138 TL için kabulü ile fazlaya ilişkin kısım için açılan davanın hukuki yarar yokluğu sebebiyle reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, davalı alacaklı vekilinin buna yönelik temyiz talebinin kabulü ile yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 04/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.