Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/12498
Karar No: 2020/6502
Karar Tarihi: 07.07.2020

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2019/12498 Esas 2020/6502 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2019/12498 E.  ,  2020/6502 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Borçlunun sair temyiz itirazlarının reddi ile 07/03/2015 tanzim tarihli ve 40.000,00 TL bedelli bono yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Alacaklı tarafından iki adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, örnek 10 nolu ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun icra mahkemesine başvurusunda teminat senedi iddiası ile birlikte 07/03/2015 tanzim tarihli ve 40.000,00 TL bedelli bononun vade tarihinde tahrifat yapıldığını ve zamanaşımına uğradığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece borçlunun itiraz ve şikayetlerinin reddine karar verildiği, borçlu tarafından ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine, bölge adliye mahkemesince, istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    6102 sayılı TTK"nun 776/f maddesi uyarınca bonolarda tanzim edildiği gün ve yerin yazılması zorunludur. Yine aynı Kanun"un 778. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken aynı Kanun"un 703/c maddesi gereğince bononun vade tarihinin "keşide gününden muayyen bir müddet sonraya" ait bulunması zorunludur. Aksi takdirde dayanak belge kambiyo senedi vasfını taşımaz.
    Öte yandan takip dayanağı bononun tanzim ve vade tarihinde tahrifat yapılması kambiyo vasfını etkilemiyorsa takibin iptalini gerektirmez. Ancak tahrifat öncesi tanzim tarihinin, bononun vade tarihinden sonrası olduğunun belirlenmesi halinde ise senet kambiyo vasfını kaybedeceğinden İİK"nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptali gerekir.
    6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 207. maddesinde; "Senetteki çıkıntı, kazıntı veya silinti ayrıca onanmamışsa, inkar halinde göz önünde tutulmaz. Bu tür çıkıntı, kazıntı veya silinti mahkemece senedin geçerliliğine ve anlamına etkili olacak nitelikte görülürse, senet kısmen veya tamamen hükümsüz sayılabilir" hükmü yer almaktadır (1086 Sayılı HUMK"nun 298. maddesi). Buna göre mevcut olan çıkıntı veya senet metni altındaki hak ve silinti ayrıca tasdik edilmemiş ise inkar halinde yok hükmündedir. Bir başka anlatımla senet üzerinde yapılan değişikliklerin geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmek suretiyle onanması gerekir. Onanmamış çıkıntı, kazıntı veya silintinin tespit edilmesi halinde, senedin düzeltme öncesi durumuna göre değerlendirme yapılır.
    Tahrifat iddiasının incelenmesi, HMK"nun 266. maddesi gereğince, çözümü özel ve teknik bir bilgiyi gerektirdiğinden, hakim tarafından bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın tahrifatın olduğu ya da olmadığı sonucuna varılamaz. (HGK’nun 14.05.2003 tarih, 2003/12-347 E. - 2003/345 K. sayılı kararı)
    Takip dayanağı bononun 07/03/2015 olan düzenlenme tarihi itibariyle uygulanması gereken 6102 sayılı TTK 778/h maddesi göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 749. maddesi gereğince; poliçeyi kabul eden muhataba (bonoyu düzenleyene) karşı başlatılacak takiplerde zamanaşımı süresi vadeden itibaren üç yıldır.
    Somut olayda, 40.000,00 TL bedelli bononun düzenleme tarihi 07/03/2015 olmakla borçlunun, 30/04/2015 olan vade tarihinde tahrifat iddiası kambiyo vasfını etkilememekle birlikte işbu bononun tahrifattan önceki hali ile vade tarihinin 30/04/2015 tarihi olduğu, yıl hanesinin birler basamağındaki “5” rakamının “6” yapılarak vade tarihinin 30/04/2016 haline getirildiği, iddia edilen bu değişiklikte keşidecinin paraf imzasının bulunmadığı, takibe konu senedin vade tarihi 30/04/2015 tarihinden itibaren 3 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra 14.08.2018 tarihinde takip başlatılmakla takip tarihi itibariyle 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu iddiası ile icra mahkemesine başvurusu, takibin kesinleşmesinden önceki dönemde bonoya dayanan alacağın zamanaşımına uğradığı iddiasına ilişkin olup, başvuru bu hali ile İİK"nun 169/a-4 maddesi kapsamında borca itiraz niteliğindedir. Anılan maddenin beşinci fıkrası uyarınca; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur.”
    Bu durumda, ilk derece mahkemesince ve bölge adliye mahkemesince iddia edildiği şekilde 30/04/2015 vade tarihinde tahrifat yapılarak 30/04/2016 haline getirildiği kabul edilse bile bu hususun senedin kambiyo vasfını etkilemeyeceği, takip tarihi itibariyle 3 yıllık zamanaşımı süresine de bir etkisi olmayacağı gerekçesi ile tahrifat iddiası hakkında bilirkişi incelemesi yaptırılmadan hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    O halde; mahkemece, HMK"nun 266. maddesi uyarınca; anılan bononun vade tarihinde tahrifat yapılıp yapılmadığının tespitinin özel ve teknik bir bilgiyi gerektirmesi nedeniyle, öncelikle bilirkişi incelemesi yaptırılması, tahrifat iddiasının sabit olması halinde ise bononun, tahrifat öncesi durumuna göre zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı değerlendirilerek oluşacak sonuca göre olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi ve bölge adliye mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddi isabetsiz olup bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK"nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddesi uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 18/09/2019 tarih ve 2019/453 E.-2231 K. sayılı istinaf talebinin esastan reddine ilişkin kararının KALDIRILMASINA ve ... 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 08.11.2018 tarih ve 2018/441 E. - 864 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 07/07/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi