Abaküs Yazılım
13. Daire
Esas No: 2019/4101
Karar No: 2020/3440
Karar Tarihi: 01.12.2020

Danıştay 13. Daire 2019/4101 Esas 2020/3440 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/4101
Karar No:2020/3440

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Televizyon ve Radyo Yayıncılık A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: "…" logosuyla yayın yapan davacı şirkete ait televizyon kanalında hafta içi her gün saat 19:00'da yayına giren "…" adlı programın 11/03/2009 tarihli yayınında, Mülga 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun'un 4. maddesinin (z) bendinde belirtilen yayın ilkesinin ihlâl edildiğinden bahisle aynı Kanun'un 33. maddesinin birinci fıkrası gereğince yayıncı kuruluşun uyarılmasına ilişkin Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (Kurul) … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce, Dairemizin … tarih ve E:…, K:… sayılı bozma kararına uyularak verilen kararda; Mahkemenin … tarih ve E:… sayılı ara kararı ile bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmesi üzerine re'sen seçilen bilirkişilerce hazırlanarak dosyaya sunulan 02/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda; “...' adlı filmin farklı bir formatı parodi olarak '…' adıyla … Üniversitesi öğrencileri tarafından hazırlanmış ve internet sitelerinde yayınlanmış olan kısa filmin toplam 1 dakika 46 saniyelik bölümü 11/03/2009 tarihli '…' adlı programda yayınlanmıştır. Söz konusu görüntüler arasında üzerinde şort bulunan bir erkeğin muhtemelen banyo olan bir mekânda yaptığı ne olduğu belirgin olmayan hareketler toplamda birkaç saniye boyunca ekrandan akarak geçmektedir. İlgili hareketler oldukça belirsizdir. Bu tür belirsizlik durumlarında içeriğin ne olduğu büyük ölçüde izleyicinin beklentisi ve algılama eğilimlerine kalmaktadır (Rock, 1975). İlgili sahnenin 0 ile 18 yaş arasındaki herhangi bir çocuk ya da ergen için zararlı olabilecek bir görüntü olarak değerlendirilmesi uyaranla (ilgili sahneler) uzlaşmayan zorlamalı bir yorum olarak değerlendirilmiştir. Bir diğer görüntüde de birkaç saniye süren geleneksel Hacivat ve Karagöz gölge oyununda karakterler arasında bir itiş kakış ve arbede sahnesi görülmektedir. Bu gölge oyununda karakterler arasındaki bu tür itiş kakış ve kavgalar oyunun doğasında yer alan tipik sahnelerdir. Bu karakteristik öğeler Demir ve Özdemir (2013) tarafından aşağıdaki gibi tanımlanmıştır: 'Karagöz oyunlarında her konu, her olay komedi tarzında anlatılır. Bütün oyunlarda komik öğeler ön plandadır. Komik öğeler söz ve hareketlerle verilir. Söz komiklikleri ironi, yanlış anlamalar ve şive taklitleri ile sağlanır. Bütün tipler yerel şiveleri ile konuşturulurlar. Hareketlerle komiklik ise kavgalar, düşüp kalkmalar, bir eşyaya, insana çarpmalarla verilir.' Bir önceki görüntü için de geçerli olan uyaran belirsizliği yorumcu eğilimlerine ilişkin görüş bu sahne için de geçerlidir. İlgili görselde de her zaman olduğu gibi tipik olan Karagöz ve Hacivat figürü arasındaki bir itişme süre gitmektedir. İlgili sahnenin bir çocuk ya da ergen için zararlı olabilecek bir görüntü olarak değerlendirilmesi zorlamalı bir yorum olarak değerlendirilmiştir."
Sonuç olarak, … logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 11/03/2009 tarihinde saat 19:00-19:50 arasında yayınlanmış olan … adlı programda kullanılan ve yukarıda incelenmiş olan görüntülerin Mülga 3984 sayılı kanunun 4/z maddesinde belirtilen biçimiyle 'Gençlerin ve çocukların fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişimini zedeleyecek türden programların, bunların seyredebileceği saatlerde yayınlanmaması' ilkesini ihlâl etmediği” görüş ve kanaatine varıldığının belirtildiği; bilirkişi raporuna davalı idarece yapılan itirazların yerinde görülmediği, dayandığı teknik ve bilimsel veriler karşısında hükme esas alınabilecek nitelikte bulunduğu, bu durumda; dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerle, söz konusu programa ait yayın CD'leri ve bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden, 3984 sayılı Kanun'un 4. maddesinin (z) bendinde düzenlenen yayın ilkesinin ihlâl edilmediği sonucuna varıldığından, aynı Kanun'un 33. maddesinin 1. fıkrası uyarınca yayıncı kuruluşun uyarılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporunun karara esas alındığı, kitle iletişim araçlarının haberleri, yorumları, mesajlarıyla toplumu yönlendirme gücüne sahip olduğu gibi, kamuoyunda birtakım yeni tutumların oluşmasına ya da mevcut tutumların değişmesine de önemli ölçüde etkide bulunabileceği, mahkemelerce benzer konularda alınan bilirkişi raporlarında da değinildiği gibi, küçük çocuklar henüz iyi kötü ayrımını tam yapamadıklarından izledikleri kahramanların hangi özelikleri ile özdeşleşeceğini kestirmek zorunda kalacakları, somut dönemde olan çocukların yaklaşık 10-11 yaşlarına kadar kalıcı yargılamalar yapamayıp somut özelliklere göre seçimler yaptığı, bu nedenle televizyonda izledikleri kahramanların, sanatçıların niyetlerinden çok davranışları ve o davranışları yaparken kullandıkları mimik ve jestler ile kullanılan sözcüklerin taklit edildiği, sonuç olarak söz konusu yayının saati ve içeriği de dikkate alındığında ihlâlin açık olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, yargılama esnasında 2 farklı heyetten 3 farklı rapor alındığı, tüm raporlarda görüntülerin çok kısa ve belirsiz olmasından dolayı çocuk ve gençlerin gelişimlerine menfi tesir edecek nitelikte olmadığı sonucuna varıldığı, heyetleri oluşturan 6 bilirkişinin de alanlarındaki uzmanlıkları ve uzmanlık konularının uyuşmazlıkla alakalı olduğu, yaptırıma konu 2 saniyelik yayının internet videosu amatör çekimi olduğundan görüntü kalitesinin düşük olduğu, söz konusu yayının hem doğrudan ekrana verilmediği hem de mozaikleme olmasa da farklı yöntemler kullanılarak belirsizleştirildiği, temyiz başvuru dilekçesinde emsal olarak sunulan bilirkişi raporlarının şiddet içeren yayınlarla ilgili olduğu, diğer görüntüdeki itiş, kakış ve kavgaların oyunun doğasında yer alan tipik sahneler olduğu, davalının temyiz nedenlerinin yerinde olmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Davalı idarenin bilirkişi raporuna ilişkin iddialarının bilirkişi raporunu kusurlandırdığı anlaşıldığından, söz konusu rapor hükme esas alınarak verilen Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 01/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi