17. Hukuk Dairesi 2015/9714 E. , 2017/10772 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkilinin ... ilçesinde gıda toptancılığı yaptığını, davalı şirket ile ticari münasebetlerinin bulunduğunu, davalı şirkete sattığı ürünlerin bedelini tahsil edemediğini, alacağını tahsil edemeyen müvekkilinin ... İcra Müdürlüğünün 2011/189 esas sayılı dosyası ile 22/04/2011 tarihinde davalı şirkete karşı icra takibi başlattığını, davalının icra takibine itiraz ettiğini, itirazın reddine karar verildiği, ancak zamanaşımı nedeniyle bedelin tahsil edilemediğini, davalının icra takibi açıldığı tarihten geriye dönük olarak 2 yıl içinde pasiflerinin incelendiğinde davalı şirketin, diğer davalı ..."e,... ilinde bulunan 1807 ada 1 parsel sayılı taşınmazı 01/03/2010 tarihinde davalıya sattığını, satış işleminde bedel olarak 45.000,00.-TL gösterildiğini, borçlunun alacaklıdan mal kaçırmak için 3. kişilere geriye dönük 2 yıl içinde yapmış olduğu ivazlı veya ivazsız işlemlerin iptal edilebileceğini, tapuda gösterilen bedelin gerçek bedeli yansıtmadığı, bu durumun yapılacak keşifte ortaya çıkacağını belirterek ...ili, ... Mahallesi, 1807 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinden, alacaklı taraf oldukları ... İcra Müdürlüğünün 2011/189 esas sayılı dosyasına tahsile yeter miktarda taraflarına haciz ve satış yetkisi verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılardan ... cevap dilekçesinde özetle; yasal şartlar oluşmayan haksız davanın reddi gerektiğini, davacının tüm taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacı tarafından açılan davanın niteliği gereği elinde aciz belgesi olması gerektiğini, dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz arsa niteliğinde iken dava dışı arsa malikleri ve diğer davacı yüklenici şirket arasındaki sözleşme üzerine binanın yapıldığını, kendisinin de bu binanın 7 numaralı bağımsız bölümünü henüz bina yapılmadan 2008-2009 yıllarında bedelini peşin vererek satın aldığını, dava dilekçesinin aksine arsayı bir bütün olarak almadığını, ardından daha sonraki bir tarihte taşınmazı 3. bir şahısa sattığını, tapu kayıtlarından da bu hususun anlaşıldığını, bu nedenle pasif husumet itirazı olduğunu, celp edilecek tapu kayıtları, satış akit tabloları ve rayiç değerlerden satışın gerçek satış olduğunun anlaşılacağını, bu kapsamda muvazaa olmadığını, bildiği kadarıyla dava konusu parsel üzerinde yapılan inşaat sebebiyle diğer davalıya birden çok bağımsız bölüm düştüğünü, onun da bu yerleri 3. kişilere sattığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, iptali istenen tasarrufun taraflar arasındaki icra takibindeki faturaya konu borcun doğumundan önce yapılmış olması karşısında davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK"nın 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.Tasarrufun iptali davasının dinlenebilmesi için iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması gereklidir. Anılan husus dava koşulu olduğundan mahkemece varlığı res"en incelenmelidir. Somut olayda davacının takip konusu alacağı icra takip dosyasında takibe koyduğu faturalara dayalıdır. Faturaların en eski tarihli olanı 31/05/2010 tarihlidir. Dava konusu tasarruf ise; 01/03/2010 tarihinde yapıldığından, takip konusu borçtan önce yapıldığı görülmektedir. Ancak uygulamada alacak- borç ilişkisi daha önce başlamasına rağmen faturaların daha sonraki tarihlerde düzenlendiği de görülmektedir. Bu nedenle davacı alacaklı, borcun doğumunun takip dayanağı faturaların tarihinden önce gerçekleştiğini ileri sürerse mahkemece alacaklıya bu konuda kanıt sunma olanağı verilmeli, gerektiğinde davacı ile borçlunun ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak borcun gerçek doğum tarihi tespit edilerek koşulun gerçekleşip gerçekleşmediği saptanmalıdır. O halde mahkemece, davacı vekiline takip konusu borcun doğumuna ilişkin temel ilişki konusunda delillerini sunması için süre verilmesi, sunduğu delillerin toplanması, takip konusu borcun doğum tarihinin belirlenmesi için davacı ve davalı borçlunun ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, borcun doğumunun tespiti; belirlenecek tarih yani borcun doğumu iptali istenen tasarruftan sonra ise davanın ön şart yokluğundan reddine, aksi takdirde yani borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğduğunun belirlenmesi halinde ise işin esasına girilerek iptal nedenlerinin oluşup oluşmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 20.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.