
Esas No: 2017/13858
Karar No: 2022/5594
Karar Tarihi: 04.04.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/13858 Esas 2022/5594 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2017/13858 E. , 2022/5594 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanunu'na aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.11.2018 tarihli 2018/427 Esas ve 2018/517 Karar sayılı ilamı ile sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarında suça konu faturaların, 213 sayılı VUK'nin 230. maddesine göre yalnızca unsurlarının tespiti amacıyla incelenmesinde zorunluluk bulunmadığının anlaşılması karşısında, tebliğnamede bu yönde bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
A) 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından kurulan hükümlere yönelik katılan vekilinin temyizinin incelenmesinde;
Sanığa yüklenen “2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarının Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
B) 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından kurulan hükümlere yönelik sanık müdafisinin temyizinin incelenmesinde;
1) 5271 sayılı CMK'nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı nazara alındığında; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 29.11.2013 tarih ve 2013/41794 esas sayılı iddianamesi ile 213 sayılı VUK’nin 367. maddesine göre dava şartı olan mütalaa ve vergi suçu raporuna uygun olarak sanık hakkında, 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından kamu davası açıldığı, sahte fatura kullanma suçlarından açılmış bir dava bulunmadığı gibi birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan sahte fatura düzenleme ve sahte fatura kullanma suçlarının birbirine dönüşmeyeceği gözetilmeden, hükmün gerekçesinde sahte fatura düzenleme ve kullanma suçu anlatılıp hüküm fıkrasında iddianame dışına çıkılarak sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarından hükümler kurulması suretiyle hükümlerin karıştırılması,
2) Sanık hakkında “2010 ve 2011 takvim yılında sahte fatura düzenleme“ suçundan açılan kamu davasında; sanığın savunmasında sahte fatura düzenlemediğini beyan etmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
a) Sahte olduğu iddia olunan faturaların asıllarının, bu faturaları kullanan mükelleflerden veya bu mükelleflerin ve sanığın bağlı bulunduğu Vergi Dairesi Başkanlıklarından sorulmak suretiyle getirtilip sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını söylemesi halinde; sanıktan temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
b)Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
aa)Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
bb)Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
cc)Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanığı tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükümleri kurulması,
3)Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.