12. Hukuk Dairesi 2019/13995 E. , 2020/6390 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, İstanbul 9. İcra müdürlüğünün 2018/25441 Esas sayılı dosyası ile İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 21/03/2017 tarih ve 2015/355 Esas, 2017/105 Karar sayılı kararına dayalı olarak takip başlatıldığını, ilamda taraf olmadıklarını, takip dayanağı ilamın da istinaf yolu ile ortadan kaldırıldığını, kaldırılan bir ilama dayanılarak takip yapılamayacağını ilama aykırı olarak fazla meblağ talep edildiğini, fazla faiz hesaplandığını, ilam vekalet ücreti ve yargılama giderlerine var olmayan bir karar tarihinden itibaren faiz işletildiğini, müvekkilinin harçtan muaf olmasına rağmen icra emrinde harç ve tahsil harcının yer aldığını, icra vekalet ücretinin de fazla olduğunu ileri sürerek icra takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi’nce; sadece yerel mahkeme ilamı ile istinaf incelemesi sonucu taraflara yüklenen miktarlar arasında bir değişiklik bulunmadığından bahisle istemin reddine hükmedilmiş, kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nce; istinaf incelemesi neticesinde istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği sadece tescil kelimesi ve harç yönünden kararın kaldırılarak aynı hükmün kurulduğu bu nedenle yeni bir karar olarak kabul edilemeyeceği belirtilerek istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş, karar borçluca temyiz edilmiştir.
HMK"nun 297. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde; hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılmasını ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri içermesi gerektiği; aynı maddenin 2. fıkrasında ise; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu ifade edilmiştir.
Somut olayda borçlu, takip dayanağı ilamın istinaf yolu ile ortadan kaldırıldığını, kaldırılan bir ilama dayanılarak takip yapılamayacağını şikayetinin yanında, ilama aykırı olarak fazla meblağ talep edildiğini, fazla faiz hesaplandığını, ilam vekalet ücreti ve yargılama giderlerine var olmayan bir karar tarihinden itibaren faiz işletildiğini, müvekkilinin harçtan muaf olmasına rağmen icra emrinde harç ve tahsil harcının yer aldığını icra vekalet
ücretinin de fazla olduğuna yönelik şikayetlerinin de olduğu yine istinaf dilekçesinde de bu şikayetlere yer verildiği halde, gerek ilk derece mahkemesince gerek Bölge Adliye Mahkemesince, işbu şikayetler hakkında gerekçesi de açıklanmak suretiyle olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği görülmektedir. Hal böyle olunca; İlk Derece Mahkemesi’nce söz konusu şikayetler hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi, Bölge Adliye Mahkemesi’nce de değerlendirilmemesi nedeniyle, HMK"nun 297. maddesi gereğince, şikayetin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile, yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi"nin 23.10.2019 tarih ve 2019/1059 E.-2019/2157 K. sayılı istinaf talebinin esastan reddine ilişkin kararının KALDIRILMASINA, İstanbul Anadolu 10. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 21.02.2019 tarih ve 2018/652 E.-2019/150 K. sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 06/07/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.