23. Hukuk Dairesi 2013/4786 E. , 2013/7684 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmasız, davalı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı asil ... ve vekili Av..... ile davacı vekili Av. ..."ün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatifin eski müdürü olduğunu, görev yaptığı dönemde kooperatifi 23.854.73 TL zarara uğrattığını, 1993-1998 yılları arasında SSK"ya vermesi gerekli olan evrakı vermeyerek kooperatife toplam 7.500.30 TL ceza kesilmesine sebebiyet verdiğini, bu cezanın kooperatifçe ödenmekte olup rucüen tahsilinin gerektiğini, zararı veren eski müdür ..."ın hala ... Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2000/60 sayılı dosyası ile yargılamasının devam ettiğini ileri sürerek, ıslahla birlikte toplam 40,903,72 TL"nin olayın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı asil, SSK’nın kestiği idari para cezasında kusurunun bulunmadığını, kooperatifin o dönemde köyde olmasından dolayı PTT"de yaşanan gecikmelerden kaynaklandığını, ceza davasının sonuçlanmasının beklenmesi gerektiğini, Ağır Ceza Mahkemesi"nde alınan bilirkişi raporunun müfettiş raporları esas alınarak düzenlendiğini, muhakemenin ticari defterlere göre yapılmadığını, adli emanetteki noter tasdikli defterlerin mahkemedeki ve kooperatifteki bilgisayardaki kayıtların müfettiş tarafından değiştirildiğini, ticari defterler üzerinde tespit yapılmasını istediğini, müfettiş raporundaki 16/7 bölümünün elle tarih atılarak tanzim edildiği ve raporun sahte olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; kooperatifin eski müdürü olan davalının zimmet nedeni ile davalı kooperatife verdiği zararın 33.403.41 TL olduğu, SSK"nın kestiği ceza nedeni ile de dava tarihine kadar kurumun ödemiş olduğu 1.628.63 TL"den sorumlu tutulabileceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 35.032,05 TL tazminatın dava tarihi olan 12.10.2001 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Dava, kooperatifin eski yöneticisi olan davalının, görev süresi içinde kooperatifi zararlandırıcı eylem ve işlemleri nedeniyle sorumluluğuna dayalı olarak açılmış tazminat davasıdır.
Davacı vekili, davalının görev yaptığı 1993-1998 yılına kadar SSK’ya vermesi gereken evrakı vermemesi nedeniyle kooperatifin zarara uğratıldığını, davalı ise belgelerin süresinde hazırlanarak PTT’ye verildiğini ancak belgelerin PTT tarafından geç ulaştırıldığını, bir kusurunun bulunmadığını savunmasına rağmen hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu konuda hiçbir inceleme yapılmamış, davalının bu hususa ilişkin itirazlarının değerlendirilmesi için ek rapor alınmamış, davalının kusurlu olup olmadığı gerekçede de tartışılmamıştır.
Bu itibarla, mahkemece, davalının SSK tarafından kesilen cezaya ilişkin olarak savunmalarını da irdeleyen, ayrıntılı ve Yargıtay denetimine açık ek rapor alınmak suretiyle, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3- Davacı vekilinin temyiz isteminin incelenmesine gelince, davacı zarar kalemleri yönünden zararın meydana geldiği, SSK’ya ödenen para ile ilgili olarak ödeme tarihinden itibaren faiz talep etmiş, mahkemece, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir. Davalının eylemleri haksız fiil niteliğinde olup, faizin haksız fiil tarihinden başlaması gerektiğinden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Kabule göre, S.S.K" ya yapılan ödemenin son taksidinin yargılama sırasında 20.11.2002 tarihinde ödendiği ve davacı vekilinin 20.04.2005 tarihinde bu konuda ıslah dilekçesi verdiği anlaşıldığından bu kaleme ilişkin red karar verilmesi de yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan taraflar yararına takdir olunan 990,00"ar TL duruşma vekalet ücretinin yek diğerinden alınarak birbirlerine verilmesine, davalının peşin yatırdığı harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.