Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/550
Karar No: 2020/2843
Karar Tarihi: 02.12.2020

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/550 Esas 2020/2843 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/550
Karar No : 2020/2843

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF : 1- (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

2-(DAVALI YANINDA MÜDAHİL): …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından şikayet edilen Sivas Barosuna kayıtlı Avukat … hakkında soruşturma izni verilmemesine ilişkin 16/04/2012 tarihli Olur işlemi ile bu işlemin bildirilmesine ilişkin Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
Şikayet olunan avukatın görevini gereği gibi yerine getirmediğine ve boş bir kağıdı davacıya imzalattığına dair soyut iddia dışında delil olmadığı, taraflar arasında vekâlet ücretinden kaynaklanan hukukî nitelikteki ihtilafın merciince çözümlenmesi mümkün iken avukat şikâyetine konu edildiği, ayrıca kira sözleşmesinde sehven adı geçen avukatın isminin yazılmasından dolayı eylemin soruşturma izni verilmesini gerektirir mahiyet ve ağırlıkta olmadığı, davacının iddiasının kısmen doğrulanmadığı, kısmen de muahezeyi gerektirmediği anlaşıldığından soruşturma izni verilmemesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 28/03/2016 tarih ve E:2013/3016, K:2016/3062 sayılı kararıyla;
Avukatların, görevlerinden doğan veya görevleri sırasında işledikleri suçlardan dolayı yargılanmaları, Adalet Bakanlığının iznine bağlanarak, kısmi bir güvence getirildiği; sözü edilen iznin ise, görevden doğan veya görev sırasında işlendiği öne sürülen eylemlerin sübuta erip ermediğinin, bu hususta yapılacak inceleme sonucuna göre verileceği, avukatın görevini kötüye kullandığına ilişkin iddiayı destekler nitelikte somut bilgi ve belge bulunması durumunda soruşturma izni verilebileceğine kuşku bulunmadığı;
Davacının 10/11/2010 tarihli ve vekilinin 26/10/2011 tarihli şikayet dilekçeleri üzerine, davalı idare tarafından Sivas Barosuna kayıtlı Avukat … hakkında inceleme başlatıldığı, davacı ve vekili tarafından verilen şikayet dilekçelerinde; Avukat …'nun müvekkili olan davacı …'ye ait gayrimenkulun kiracılar … ve …'a kiraya verilmesine dair hazırladığı 02/06/2008 tarihli kira sözleşmesinde "kiraya veren" kısmına şikâyetçinin ismi yerine kendi adını yazdığı, kira başlangıcı olan 20/08/2008 tarihinden itibaren aylık 1.500 Türk lirası kira bedelini kiracılardan tahsil edip müvekkiline vermeyerek uhdesinde tuttuğu gibi, kira bedellerinin ödenmediğini düşünen davacının kiracının tahliyesi ve alacağın tahsili konusunda dava açılmasını istemesi üzerine kira bedellerini tahsil ettiğinin ortaya çıkmasını engellemek amacıyla açılacak dava için gerekli olduğunu söyleyerek ikna ettiği müvekkilinin (davacının) boş bir kağıdı imzalamasını sağlaması akabinde bahsedilen kira sözleşmesinin yapılması konusunda yetki verildiğini, vekâlet ücreti alacağının bulunduğunu, takip edilen işlerden dolayı gerekli masrafları kendisinin karşıladığını ve tahsil edilen miktarların da şikâyetçiye ödendiğine dair gerçeğe aykırı olacak şekilde 05/09/2008 tarihli belge haline getirip davacı aleyhine kullanmak suretiyle kendisi hakkında başlatılan inceleme ile ilgili olarak cezai sorumluluktan kurtulmaya çalıştığının ileri sürüldüğü,
Konu hakkında davalı idarece yapılan araştırma ve inceleme neticesinde, adı geçen avukatın yazılı açıklamasında, 2003 yılından itibaren davacı vekili sıfatıyla 17 adet dava, 4 adet icra takibi, 1 adet delil tespiti, 2 adet hazırlık soruşturması, 2 adet kira sözleşmesi düzenlenmesi ve kira bedellerinin her ay tahsili gibi birçok hukukî yardımda bulunduğunu, boş kağıt imzalatmadığını, tahsil edilen miktarları müvekkiline ödediğini, vekâlet ücreti alacağı olduğunu, hâlen müştekinin ödeme yapmadığını, kira sözleşmesini bilgisayardaki programdan hazırladığını, sehven kendi isminin kaldığını, kastının bulunmadığını, suçlamaları kabul etmediğini bildirdiği,
Sonuç itibarıyla şikâyet olunan avukatın boş bir kağıdı davacıya imzalattığına dair soyut iddia dışında delil olmadığı, yazılı açıklamasını belgelerle doğruladığı, taraflar arasında vekâlet ücretinden kaynaklanan hukukî nitelikte ihtilafın olduğu, durumun merciince çözümlenmesi mümkün iken avukat şikâyetine konu edildiği, vekâlet ücretini ödediğine dair davacının delil de ibraz etmediği, ayrıca kira sözleşmesinde sehven adı geçen avukatın isminin yazılmasından dolayı eylemin soruşturma izni verilmesini gerektirir mahiyet ve ağırlıkta görülmediği, bu sebeple iddianın kısmen doğrulanmadığı, kısmen eylemin muahezeyi gerektirmediği kanaatine varıldığı, bunun üzerine de dava konusu işlemin tesis edildiği; 05/09/2008 tarihli belge ile davacının şikayetli avukata kira sözleşmesi imzalaması konusunda yetki verdiği, davacının taşınmazının kiraya verilmesine ilişkin 02/06/2008 tarihli kira sözleşmesinde ise, kiraya veren kişi olarak şikayetli avukatın isminin yer aldığı, kira borcunun ödenmemesi üzerine şikayet edilen avukat tarafından icra takibi başlatıldığı, davalı taraflarca ödeme emrine itiraz edilmesi üzerine itirazın kaldırılması talebi ile Sivas İcra Hukuk Mahkemesine başvurulması üzerine taraflar arasında akdedilen kira sözleşmesinde şikayetli avukatın ismi yer aldığından itirazın kaldırılmasına ve 3.000,00TL tazminatın şikayetli avukata verilmesine, şikayetçi davacının açmış olduğu davanın ise husumet yönünden reddine karar verildiği;
Müvekkilinin hak ve menfaatlarini korumakla yükümlü olan şikayetli avukatın, uyuşmazlık konusu olayın şartları ile birlikte değerlendirildiğinde, bir avukat olarak kira sözleşmesine kendi adını sehven yazdığı yönündeki iddiasına itibar etme olanağı bulunmadığı gibi hapis hakkı kapsamında uhdesindeki miktarın izahı olmak üzere, sair dava ve icra takiplerine ilişkin ayrıntılı masraf ve vekalet ücreti dökümü yapılmadığı görülmekte olup bu şekilde bir savunmanın yeterli olmadığı;
Bu durumda, uyuşmazlığa konu olayda davacı iddiası yönünde yeterli şüphe görülmesi üzerine maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için soruşturma yapılması gerektiğinden adı geçen avukat hakkında soruşturma izni verilmemesine ilişkin dava konusu işlemde ve bu işlemin iptali istemiyle açılan davayı reddeden temyize konu Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmadığı;
Diğer taraftan, dava sonunda verilecek kararın şikayet edilen avukatı da etkileyebileceği dikkate alındığında, Mahkemece yukarıda yer verilen konuların irdelenmesi suretiyle yeniden karar verilirken davanın re'sen şikayetli avukata da ihbar edilmesi gerektiği sonucuna varılarak, ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi ısrar kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava, hakkında şikayette bulunulan avukata ihbar edilerek ve şikayet edilen avukat tarafından, davacı aleyhine sözleşmeden doğan avukatlık ücretine ilişkin alacak ile ilgili itirazın iptali davasında davanın kısmen kabulü ile 3.351,00 TL avukatlık ücreti alacağının tahsiline karar verildiği gerekçesi eklenmek suretiyle davanın reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu işlemin haksız ve hukuka aykırı olduğu, adı geçen avukatın görevini kötüye kullandığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davalı idare tarafından, İdare Mahkemesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği; davalı idare yanında müdahil tarafından; şikayetçi ile aralarındaki ihtilafın hukuki bir ihtilaf olduğu, görevin kötüye kullanılması kapsamında olmadığı, Sivas Barosunca da disipline sevk edilecek bir suç olmadığına karar verdiği ve bu karara itirazın Barolar Birliği tarafından reddedildiği, tahsil edilen kira bedellerinin davacıya ödendiğine ilişkin belgelerin dosyada bulunduğu savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile … İdare Mahkemesinin ısrar kararının Daire kararı doğrultusunda bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı tarafından şikayet edilen Sivas Barosuna kayıtlı Avukat … hakkında soruşturma izni verilmemesine ilişkin 16/4/2012 Olur tarihli işlemin Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısı ile bildirilmesi üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 58. maddesinde, avukatların avukatlık veya Türkiye Barolar Birliği ya da baroların organlarındaki görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlardan dolayı haklarındaki soruşturmanın, Adalet Bakanlığının vereceği izin üzerine, suçun işlendiği yer Cumhuriyet savcısı tarafından yapılacağı hükmüne yer verilmiş, 59. maddesinde de, “58. maddeye göre yapılan soruşturmaya ait dosya Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne tevdi olunur. İnceleme sonunda kovuşturma yapılmaması gerekli görüldüğü takdirde dosya, suçun işlendiği yer Ağır Ceza Mahkemesine en yakın bulunan Ağır Ceza Mahkemesi Cumhuriyet Savcılığına gönderilir. Cumhuriyet Savcısı beş gün içinde, iddianamesini düzenleyerek dosyayı son soruşturmanın açılmasına veya açılmasına yer olmadığına karar verilmek üzere Ağır Ceza Mahkemesine verir. İddianamenin bir örneği Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümleri uyarınca hakkında soruşturma yapılan Avukata tebliğ olunur. Bu tebliğ üzerine avukat, kanunda yazılı süre içinde bazı delillerin toplanmasını ister veya kabule değer bir istemde bulunursa nazara alınır, gerekirse soruşturma başkan tarafından derinleştirilebilir. Haklarında son soruşturmanın açılmasına karar verilen avukatların duruşmaları suçun işlendiği yer Ağır Ceza Mahkemesinde yapılır. (...)” hükmü düzenlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Aktarılan mevzuat hükümleri gereği; avukatların, görevlerinden doğan veya görevleri sırasında işledikleri suçlardan dolayı yargılanmaları, Adalet Bakanlığının iznine tabi olup, bahse konu iznin ise, görevden doğan veya görev sırasında işlendiği öne sürülen eylemlerin sübuta erip ermediğinin, bu hususta yapılacak inceleme sonucuna göre verileceği, avukatın görevini kötüye kullandığına ilişkin iddiayı destekler nitelikte somut bilgi ve belge bulunması durumunda soruşturma izni verilebileceği açıktır.
Temyize konu edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden, davacının 10/11/2010 tarihli ve vekilinin 26/10/2011 tarihli şikayet dilekçeleri üzerine, davalı idare tarafından Sivas Barosuna kayıtlı Avukat … hakkında inceleme başlatıldığı, davacı ve vekili tarafından verilen şikayet dilekçelerinde; adı geçen avukatın müvekkili olan davacıya ait gayrimenkulün üçüncü kişilere kiraya verilmesine dair hazırladığı 02/06/2008 tarihli kira sözleşmesinde "kiraya veren" kısmına şikâyetçinin ismi yerine kendi adını yazdığı, kira başlangıcı olan 20/08/2008 tarihinden itibaren aylık 1.500,00 TL kira bedelini kiracılardan tahsil edip müvekkiline vermeyerek uhdesinde tuttuğu gibi kira bedellerinin ödenmediğini düşünen davacının kiracının tahliyesi ve alacağın tahsili konusunda dava açılmasını istemesi üzerine kira bedellerini tahsil ettiğinin ortaya çıkmasını engellemek amacıyla açılacak dava için gerekli olduğunu söyleyerek ikna ettiği müvekkilinin (davacının) boş bir kağıdı imzalamasını sağlaması akabinde bahsedilen kira sözleşmesinin yapılması konusunda yetki verildiğini, vekâlet ücreti alacağının bulunduğunu, takip edilen işlerden dolayı gerekli masrafları kendisinin karşıladığını ve tahsil edilen miktarların da şikâyetçiye ödendiğine dair gerçeğe aykırı olacak şekilde 05/09/2008 tarihli belge haline getirip davacı aleyhine kullanmak suretiyle kendisi hakkında başlatılan inceleme ile ilgili olarak cezai sorumluluktan kurtulmaya çalıştığının ileri sürüldüğü, konu hakkında davalı idarece yapılan araştırma ve inceleme neticesinde, adı geçen avukatın yazılı açıklamasında, 2003 yılından itibaren davacı vekili sıfatıyla 17 adet dava, 4 adet icra takibi, 1 adet delil tespiti, 2 adet hazırlık soruşturması, 2 adet kira sözleşmesi düzenlenmesi ve kira bedellerinin her ay tahsili gibi bir çok hukukî yardımda bulunduğunu, boş kağıt imzalatmadığını, tahsil edilen miktarları müvekkiline ödediğini, vekâlet ücreti alacağı olduğunu, hâlen müştekinin ödeme yapmadığını, kira sözleşmesini bilgisayardaki programdan hazırladığını, sehven kendi isminin kaldığını, kastının bulunmadığını, suçlamaları kabul etmediğini bildirdiği, sonuç itibarıyla şikâyet olunan avukatın boş bir kağıdı davacıya imzalattığına dair soyut iddia dışında delil olmadığı, yazılı açıklamasını belgelerle doğruladığı, taraflar arasında vekâlet ücretinden kaynaklanan hukukî nitelikte ihtilafın olduğu, durumun merciince çözümlenmesi mümkün iken avukat şikâyetine konu edildiği, vekâlet ücretini ödediğine dair davacının delil de ibraz etmediği, ayrıca kira sözleşmesinde sehven adı geçen avukatın isminin yazılmasından dolayı eylemin soruşturma izni verilmesini gerektirir mahiyet ve ağırlıkta görülmediği, bu sebeple iddianın kısmen doğrulanmadığı, kısmen eylemin muahezeyi gerektirmediği kanaatine varıldığı, bunun üzerine de dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu olayda iptali istenilen işlem, şikayet edilen avukat hakkında soruşturma izni verilmemesine ilişkin işlem olup, bu işlemin hukuka aykırılığının tespiti noktasında irdelenmesi gereken husus, şikayet edilenin üzerine atılı suçun sübut bulup bulmadığı değil, suçlamanın soruşturma açılmasını gerektirecek nitelikte olup olmadığıdır. Suçun sübut bulup bulmadığı hususunun adli yargıda yapılacak araştırma sonucunda ortaya çıkacağı açıktır. Bu itibarla; uyuşmazlığın, şikayet edilen avukat hakkında soruşturma izni verilip verilemeyeceği yönünden değerlendirilmesi gerekmekte olup, dava konusu olayda, şikayet edilen avukat hakkında soruşturma izni verilmesi için yeterli bilgi ve belgenin mevcut olduğu dolayısıyla ilgili hakkında soruşturma izni verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, uyuşmazlığa konu olayda davacı iddiası yönünde yeterli şüphe görülmesi üzerine maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için soruşturma yapılması gerektiğinden, adı geçen avukat hakkında soruşturma izni verilmemesine ilişkin dava konusu işlemde ve bu işlemin iptali istemiyle açılan davayı reddeden temyize konu İdare Mahkemesi ısrar kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin ... İdare Mahkemesinin temyize konu … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/12/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi