Abaküs Yazılım
Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2019/1349
Karar No: 2020/1296
Karar Tarihi: 02.12.2020

Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 2019/1349 Esas 2020/1296 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/1349
Karar No : 2020/1296

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : ... (Mirasçıları: ...,..., ...)

VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN KONUSU : .... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, gayrimenkul alım satım faaliyetinde bulunduğundan bahisle adına tesis edilen mükellefiyet kaydının iptali istemiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
.... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:...sayılı kararı:
Gayrimenkul alım satımı faaliyetinin ticari kazanç kapsamında değerlendirilerek gayrimenkul alım satımı sebebiyle haklarında mükellefiyet tesis edilebilmesi için alım satımı yapılan gayrimenkullerin ticari kazanç amacıyla alınıp satıldığının ve bu faaliyetin ticari bir organizasyon içerisinde yapıldığının ortaya konulması gerekmektedir.
Davacının 2008 yılında yirmi üç adet, 2009 yılında beş adet, 2012 yılında bir adet olmak üzere toplam yirmi dokuz adet gayrimenkulü sattığı hususu bilgisayar kayıtlarının tetkiki ile tapu kayıtlarından tespit edilmiştir.
Davacı tarafından şirket borçlarının kapatılması için yatırım amaçlı aldığı gayrimenkullerini 2008 yılında satmak zorunda kaldığının ileri sürülmesi ve satılan gayrimenkullerin alım satım tarihleri gözetildiğinde, söz konusu alım satım işlemlerini kâr elde etme amacıyla, ticari bir organizasyon içerisinde, bağımsız ve sürekli olarak yürüttüğü yolunda herhangi bir inceleme ve tespit bulunmadığı diğer yandan taşınmazların alındığı tarihteki özelliği araştırılarak ticari nitelikli faaliyet olduğu yönünde yeterli tespit yapılması gerekirken sadece satış işlemi esas alınarak mükellefiyet tesis edildiği açıktır.
Bu durumda, vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetinin ortaya konulabilmesi adına, alım satım işlemlerinin niteliği hakkında herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmaksızın, sadece alım-satım tarihlerinden ve tutarlarına ait tespitler içeren tutanaktaki tespitlerden hareketle davacının elde ettiği kazancın ticari kazanç niteliğinde olduğu kabul edilemeyeceğinden ve ticari kazancın elde edilebilmesi bakımından aranan devamlılık unsurun satışa konu taşınmazların alışları da dikkate alınarak ortaya konulmadığından dolayı gerçekleşmediği açık olduğundan, davacı adına ticari kazanç yönünden tesis edilen gerçek usulde vergi mükellefiyeti tesisi işlemi ve mükellefiyetin iptali istemiyle yapılan başvurunun reddine dair işlemde hukuka uygunluk görülmemiştir.
Mahkeme bu gerekçeyle uyuşmazlık konusu işlemi iptal etmiştir.
Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin 05/02/2018 tarih ve E:2015/4653, K:2018/1099 sayılı kararı:
Dosyanın incelenmesinden, Mahkemece karar verildikten sonra davacı vekili tarafından UYAP üzerinden gönderilen 14/01/2015 tarihli dilekçede davacının 6552 sayılı Kanun kapsamında vergi dairesine olan borçlarını yapılandırdığı ve yapılandırma nedeniyle açılmış olan davanın konusuz kalmasından dolayı davadan feragat ettiklerine ilişkin beyanı bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacının söz konusu başvurusu üzerine davalı idare tarafından işlem yapılıp yapılmadığı ilgili vergi dairesinden sorulması, başvuru üzerine işlem yapılmış ise bu hususlar değerlendirilmek suretiyle Vergi Mahkemesince yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Daire bu gerekçeyle kararı bozmuştur.
Dairenin, davacının karar düzeltme istemini kabul ederek önceki kararını kaldırdıktan sonra temyiz istemini yeniden inceleyerek verdiği 15/11/2018 tarih ve E:2018/2868, K:2018/11168 sayılı kararı:
Davacı tarafından, 1995 ilâ 2008 yılları arasında yirmi üç adet gayrimenkul alındığı, 2008 yılında yirmi üç adet, 2009 yılında beş adet, 2012 yılında bir adet olmak üzere toplamda yirmi dokuz adet gayrimenkulün satışının yapıldığı, bu hususların bilgisayar kayıtlarının tetkiki ile tapu kayıtlarından tespit edildiği, davacı tarafından ise yatırım amaçlı alınan gayrimenkullerin şirket borçlarının kapatılması için satıldığının iddia edildiği anlaşılmaktadır.
Davacının gayrimenkul alım satım işlemlerinde devamlılık bulunduğu, bu nedenle gerçekleştirilen faaliyetin ticari faaliyet kapsamında gerçekleştirildiği dikkate alındığında, söz konusu faaliyetin ticari kazanç elde edilmesi dışında başka sebeplerle gerçekleştirildiği yolunda dosyaya herhangi bir ispat edici bilgi veya belgenin sunulmadığı, davacı iddiasının da tesis edilen işlemi kusurlandırıcı nitelikte bulunmadığı anlaşıldığından, davanın kabulüne dair Vergi Mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Daire, bu gerekçeyle kararı bozmuştur.
.... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararı:
Mahkeme, aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı adına tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek aksi yönde verilen ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay Dördüncü Dairesinin yukarıda yer verilen kararının dayandığı aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar kararının bozulması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalının temyiz isteminin KABULÜNE,
2- .... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3- Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,
2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

X - KARŞI OY:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik" başlığını taşıyan 26. maddesinin 1. fıkrasında, dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verileceği, dört ay içinde yenileme dilekçesinin verilmemesi halinde, varsa yürütmenin durdurulması kararının kendiliğinden hükümsüz kalacağı kurala bağlanmış, aynı maddenin 2. fıkrasında da yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçelerin iptal edileceği hükmüne yer verilmiştir.
Muris ... tarafından gayrimenkul alım satım faaliyetinde bulunduğundan bahisle adına re'sen tesis edilen mükellefiyet kaydının iptali istemiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle davanın açılmasından sonra, mahkemece verilen karara karşı yapılan kanun yollarına ilişkin başvuru sırasında, davacının 29/07/2018 tarihinde vefat ettiği, Danıştayca bozulan ve yeniden karar verilmek üzere kendisine gönderilen .... Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:… sayılı kararla; idarenin mirasçılar aleyhine takibin yenilenmesi veya davayı takip hakkı kendisine geçen ilgililerce, dava takip edilmek isteniyorsa mirasçılık belgesiyle birlikte davayı takip etme istemini ihtiva eden bir dilekçeyle birlikte başvurulması gerektiği hususunun, davacının mirasçıları olduğu görülen ..., ... ve ...'a duyurulmasına ve kararın davalı idareye tebliği ile dosyanın işlemden kaldırılmasına hükmedilmiştir.
Davacı muris ...'ın mirasçıları ..., ... ve ...'ın vekili tarafından dosyaya ibraz edilen yenileme dilekçesine istinaden dosyanın esas kaydının yeniden açılması suretiyle temyize konu ısrar kararı verilmiştir.
Muris ... tarafından mükellefiyet kaydının iptali istemiyle açılan dava, yalnız müteveffa davacıyı ilgilendirdiğinden, uyuşmazlık hakkında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 26. maddesinin ikinci fıkrasının değerlendirilmesi suretiyle dilekçenin iptali yönünde karar verilmesi gerekirken, işin esası hakkında karar verilmesinde hukuka uygunluk bulunmamıştır.
Bu nedenle, Mahkeme kararının 2577 sayılı Kanunun 26. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca işlem yapılmak üzere bozulması gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.

XX - KARŞI OY:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında ısrar kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi