12. Hukuk Dairesi 2019/10987 E. , 2020/6214 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Aleyhinde başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlunun, kıymet takdir raporunun ve 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile birlikte haczedilen taşınmazı hakkında, İİK"nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi kapsamında haczin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemecesince; şikayetin süre yönünden usulden reddine karar verildiği, bu karara karşı borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulduğu, Bölge Adliye Mahkemesince; borçlunun istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, kıymet takdir raporuna ve 103 davetiyesine yönelik usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, kıymet takdir raporunun ve 103 davetiyesinin ıttıla tarihinin 14/11/2017 tarihi olarak kabulüne, süresinde olan meskeniyet şikayetinin kısmen kabul, kısmen reddine, taşınmazın 200.000,00-TL"den az olmamak üzere satılmasına, satış bedelinden 200.000,00-TL"nin haline münasip ev alması için davacıya verilmesine karar verildiği görülmektedir.
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Ancak, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir.
Somut olayda, şikayete konu, ... İli ...İlçes..... Mah. 3101 Ada 4 Parsel zemin kat 1 nolu bağımsız bölümün, dosyada bulunan tapu kaydında ... T.A.Ş lehine 17918 Yevmiye no ile, 1. dereceden 123.750,00 TL bedelle 15.09.2014 tarihinde ipotek tesis edildiği, icra dosyasında da ilgili bankanın ipoteğin devam ettiği yönünde yazı cevabı olduğu görülmektedir.
Buna göre, Bölge Adliye Mahkemesince, ipotek akit tablosu ve dayanağını oluşturan resmi senet de getirtilerek, ipoteğin borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipoteklerden olup olmadığı ve haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun ödenip ödenmediği tespit edilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Yapılacak araştırmada zorunlu kurulan ipoteklerden olduğunun ya da ipoteğe konu borcun haciz tarihinden önce ödendiğinin tespit edilmesi halinde ise; bilirkişiler tarafından taşınmazın değeri 300.000 TL, borçlunun haline münasip olan evin değeri ise 200.000 TL olarak belirlenmiş olup, asıl olan borcun ödenmesi olduğundan, borçlunun mutlaka meskeniyet şikayetinde bulunduğu yerde veya o yere yakın yerde meskeninin bulunması zorunlu olmadığı için borçlunun ve alacaklının rapora itirazları da gözetilerek, borçlunun sosyal ve ekonomik durumuna uygun ve daha mütevazı niteliklere sahip yerlerde daha küçük haline münasip meskeni edinebileceği miktarın belirlenmesi gerekir. Bu durumda yapılacak iş; bilirkişilerden ek rapor alınarak açıklandığı üzere, borçlunun bulunduğu yerden daha mütevazi koşullara sahip yerlerde haline münasip evi alabileceği değerin belirlenmesidir.
O halde Bölge Adliye Mahkemesince, yukarıda yazılı tespitlerden sonra oluşacak sonuca göre borçlunun haline münasip ev alabileceği miktar, mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın hak sahiplerine ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile, ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 15.05.2019 tarihli, 2019/957 E.- 1191 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK"nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK"nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 02/07/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.