Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/11056
Karar No: 2014/17539
Karar Tarihi: 04.12.2014

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/11056 Esas 2014/17539 Karar Sayılı İlamı

18. Hukuk Dairesi         2014/11056 E.  ,  2014/17539 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedeli ile ecrimisilin tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idareler vekillerince temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
1-Ecrimisil davasında davalı idare vekilinin temyizi bakımından;
Temyize konu miktar karar tarihi itibariyle 1.890 TL.sını geçmemektedir.
HUMK.nun 5219 Sayılı Yasa ile değişik 427. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca miktar veya değeri 1.890 TL.yı geçmeyen kararlar kesin olduğundan miktar yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2-Kamulaştırmasız el atmaya dayalı tazminat davasında taraf temyizleri bakımından;
Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmışsa da hüküm kurmaya elverişli değildir.
Şöyle ki;
1-a)Dava konusu taşınmaza boru hattı olarak el atılan kısım yönünden;
Dosyadaki bilgi ve belgelerden dava konusu taşınmaza boru hattı yapılmak suretiyle 1975 yılında el atıldığı anlaşılmıştır. 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun Geçici 6. maddesinin 1. ve 2. fıkrasında "Kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 09/10/1956 tarihi ile 04/11/1983 tarihi arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması halinde taşınmazın dava tarihindeki değeri taşınmazın el koyma tarihindeki nitelikleri esas alınmak ve bu Kanunun 11 inci ve 12 nci maddelerine göre hesaplanmak suretiyle tespit edilir." hükmü öngörülmüştür.Dava konusu taşınmazın 1975 yılı itibariyle 1/1000 ölçekli uygulama imar planı içinde bulunup bulunmadığının, bu tarih itibariyle kesinleşmiş imar planı içinde olmadığının anlaşılması halinde belediye veya mücavir alan sınırları içinde olmakla beraber belediye ve altyapı hizmetlerinden (yol, su, elektrik, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma vd. gibi) yararlanıp yararlanmadığının, özellikle etrafının meskûn olup olmadığının, taşınmaz belediye nazım imar planı içinde ise, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 17.04.1998 gün ve 1996/3-1998/1 sayılı kararı uyarınca bu plan kapsamına alındığı tarih ve plandaki konumunun, hangi amaçla plan kapsamına alındığının, yerleşim merkezlerine uzaklığının, altyapı hizmetlerinden yararlanma ve ulaşım olanaklarının, kullanma biçimi itibariyle iskan amacına yönelik yapılaşma olasılıklarının,
Belediye başkanlığından araştırılarak, bu konuda taraflara delillerini ibraz etmek üzere süre verildikten ve hava fotoğrafları da getirtilmek suretiyle dava konusu taşınmazın 1975 yılı itibariyle niteliği tespit edildikten sonra sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik incelemeyle arsa olarak kabul edilerek bedel belirlenmesi,
b)Dava konusu taşınmaza yol olarak atılan kısım yönünden;
Dava konusu taşınmaza yol olarak ne zaman el atıldığının taraflardan sorularak tespiti ile el atma tarihi tespit edildikten sonra, el atma tarihinin 09.10.1956-04.11.1983 tarihleri arasında olduğunun belirlenmesi halinde o tarih itibariyle, 04.11.1983 tarihinden sonra el atıldığının anlaşılması halinde ise, dava tarihi itibariyle imar planı içinde olup olmadığının, imar planı içinde ise ilk olarak imara alınış tarihi, ölçeği ve türü (nazım-uygulama), belediye veya mücavir alan sınırları içinde olmakla beraber tüm belediye ve altyapı hizmetlerinden (yol, su, elektrik, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma vd. gibi) yararlanıp yararlanmadığı, özellikle etrafının meskûn olup olmadığı, taşınmaz belediye nazım imar planı içinde ise Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 17.04.1998 gün ve 1996/3-1998/1 sayılı kararı uyarınca (nazım imar planı içinde bulunan ancak, belediye hizmetlerinden yararlanmayan ve meskûn yerler arasında yer almayan bir taşınmazın arsa olarak değerlendirilebilmesi için) bu plan içine alındığı tarih ve plandaki konumu, hangi amaçla plan kapsamına alındığı, yerleşim merkezlerine uzaklığı, sınırları ve mücavir alan içinde yer aldığı belediyenin nüfus ve yapılaşma yoğunluğu, genişleme hızı, taşınmazın altyapı hizmetlerine yakınlığı, ulaşım olanakları, kullanma biçimi itibariyle iskan amacına yönelik yapılaşma imkanları, bu verilere göre taşınmazın nazım planının hazırlanma amacı olan uygulama imar planı kapsamına alınmasının yakın bir olasılık olması vs. hususlarının belediye başkanlığından araştırılarak yukarıda belirtildiği şekilde dava konusu taşınmazın niteliği tespit edildikten sonra sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik incelemeyle arsa olarak kabul edilerek bedel belirlenmesi,
3- Araştırmalar yapıldıktan sonra dava konusu taşınmazın arsa olduğunun kabul edilmesi halinde; kamulaştırmasız el atma davalarına da uygulanan Kamulaştırma Yasası"nın 10. maddesi ile bedelin tespiti esaslarını düzenleyen 11. maddenin (g) bendi hükmüne göre; kamulaştırılacak taşınmazın arsa olarak kabulü halinde kamulaştırma (değerlendirme) gününden önceki özel amacı olmayan emsallerin satış değeri esas alınarak değerinin tespit edilmesi gerekir. Bu esaslara göre gerçekçi ve doğru sonuçlara ulaşılabilmesi için ana amaç; emsal alınan taşınmazın satış tarihinin değerlendirme tarihinden önce ve değerlendirme tarihine yakın bulunması, dava konusu taşınmaza örnek teşkil edebilecek nitelikte, dava konusu taşınmaz ile aynı veya yakın semtlerde bulunması, topografik yapısı, manzarası, konumu, üzerinde yapılabilecek inşaat ve katlar için izin ve ruhsat sınırları, yüzölçümleri, imar uygulamasına konu edilmiş olup olmadıkları, sokak, cadde veya şehir alanlarına cepheleri ve mesafeleri gibi yönlerden benzer ya da yakın özelliklere sahip bulunması ve özel satış olmaması gereklidir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal alınarak incelenen ... ada 22 parsel sayılı taşınmazın birden fazla satışının incelenip en yüksek m² değere sahip satışının değerlendirmede dikkate alındığının anlaşılması karşısında raporun inandırıcılığından söz edilemez.
Bu nedenle mahkemece, taraflara yeni emsal bildirmeleri için imkan tanınması, gerektiğinde resen emsal getirtilmesi, dava konusu taşınmaza örnek teşkil edebilecek uygun emsal satışlar esas alınmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
Emsal kayıtlar tapu müdürlüğünden getirtildikten sonra bunun imar parseli olup olmadığı da sorulup saptanmalıdır. İncelenen emsal imar parseli olup da dava konusu taşınmazın bu nitelikte olmaması halinde, dava konusu taşınmazın yapılacak karşılaştırmadan sonra bulunacak değerinden, İmar Yasasının 18.maddesinin 2. fıkrası gözetilerek, düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapılması gerektiği de dikkate alınmalıdır.
2942 sayılı Yasa"nın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi gereği emlak vergi değerlerinin de dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırılmasında gözönünde tutulması gerekir. Buna göre dava konusu taşınmaz ve emsallerin emlak vergisine esas tutulan asgari m² değerlerinin ilgili belediye başkanlığından 2012 yılı itibarıyla getirtilerek karşılaştırılması ve değerlendirmeye esas alınan oranlar fahiş ölçüde farklı olduğunda bu farklılık ve çelişkinin giderilmiş olması gerekir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın yer aldığı ilde emsal olabilecek özel amacı olmayan arsa satışlarının bulunmadığı düşünülemeyeceğinden uygun emsal araştırması yapılarak emsal kayıtları getirtilip yukarıda açıklandığı şekilde değerlendirme yapan ek rapor alınarak karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
4-Dava konusu taşınmazın bedeline hükmedildiği halde tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı ..."a iadesine, 04.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi