
Esas No: 2019/523
Karar No: 2022/6692
Karar Tarihi: 18.04.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/523 Esas 2022/6692 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2019/523 E. , 2022/6692 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mühür bozma
1-... Mahallesi, ... Caddesi, No:23, ... ... adresinde bulunan hayvan çiftliğini işleten sanık ...'ın bu iş yerinin ruhsatsız faaliyette bulunması sebebiyle 06.09.2011 tarihinde mühürlenmesine rağmen suç tarihi olan 09.04.2013 tarihinde mührü kırarak faaliyetine devam etmek suretiyle müsnet suçu işlediği iddia ve kabul edilen olayda; dosya kapsamındaki delillere göre mühürleme tarihi olarak kabul edilen tarihin Belediye Encümeninin karar tarihi olduğu, mühürleme işleminin ise 26.04.2012 tarihinde yapıldığı, diğer yandan sanığın aynı yere ilişkin mühür bozma suçunu işlediği iddiasıyla ... 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/817 Esas sayılı dosyasında yargılama yapılıp hüküm kurulduğu, bu dosyadaki mühürleme tarihinin de 26.04.2012 olduğu, yine 26.04.2013 tarihli suç duyurusunda aynı yere ilişkin başkaca mühürleme işlemlerinden de bahsedildiği anlaşılmakla, aynı yere ilişkin farklı tarihlerde işlenen mühür bozma suçlarının, düzenlenen ilk iddianame tarihine kadar zincirleme mühür bozma suçunu oluşturacağı; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.03.2016 tarihli, 2014/847 Esas ve 2016/128 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, daha evvel zincirleme suça dâhil olan bir suçtan mahkûmiyet kararı verilmiş ve bu karar kesinleşmiş ise, zincirleme suça konu ikinci suçla ilgili olarak kesinleşen hükme konu fiiller de göz önüne alınarak zincirleme suç hükümleri uygulanarak tayin olunacak cezadan kesinleşmiş önceki cezanın mahsup edilmesi gerektiği dikkate alınarak; anılan dava dosyasının ve varsa başka dosyalarının getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren belgelerin onaylı örneklerinin dosya içine konması, suç ve iddianame tarihlerine göre, mükerrer dava olup olmadığı ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
2)5237 sayılı CMK’nin 326/2 maddesine göre iştirak halinde işlenmiş bir suç nedeniyle mahkûm edilmiş olan sanıklara sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinin ayrı ayrı yükletilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA 18.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
