7. Hukuk Dairesi 2015/33466 E. , 2016/671 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe iade
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalılar vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, davacı işçinin iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini öne sürerek 4857 sayılı İş Kanununun 18 ve devamı maddeleri uyarınca feshin geçersizliğine ve işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı İdare vekili, İdare"ye husumet yöneltilemeyeceğini savunmuş, davalı şirket vekili ise temizlik işinin ihale ile üstlenildiğini, 31.12.2013 tarihi itibariyle Karayolları 14.Bölge Müdürlüğündeki faaliyetinin sona erdiğini, bu sebeple davacının talebi doğrultusunda işe iade yapılmasının fiilen ve hukuken mümkün olmadığını, iş sözlemesinin ihale ile alınan iş gereğince belirli süreli olduğunu, haklı sebebe dayanan belirli süreli iş sözleşmesi olmasına ve kendiliğinden sona ermesine rağmen davacıyı mağdur etmemek için farklı bir işyerinde çalışmaya davet edildiğini, davacıya Bursa sınırları içinde başka bir işyerinde çalışmaya başlayabileceği hususunda bildirim yapıldığını ancak davacının çalışmaya başlamadığını savunarak davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, yapılan fesih işleminin geçerli nedene dayanmadığı ve davalılar arasında asıl-alt işveren ilişkisi bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanununun 2/6 son cümlesi uyarınca asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden alt işverenle birlikte sorumludur. 4857 sayılı İş Kanunu ile asıl işverenin, bu Kanundan, iş sözleşmesinden ve alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden sorumlu tutulması şeklindeki düzenleme, asıl işverenin sorumluluğunun genişletilmesi olarak değerlendirilmelidir. Bu durumda, ihbar, kıdem, kötüniyet ve işe iade sonucu işe başlatmama tazminatları ile ücret, fazla çalışma, hafta tatili, bayram ve genel tatili, yıllık izin, ikramiye, pirim, yemek yardımı, yol yardımı gibi tüm işçilik haklarından birlikte sorumluluk esastır. Kanunun kullandığı “birlikte sorumluluk” deyiminden tam teselsülün, dolayısı ile müşterek ve müteselsil sorumluluğun anlaşılması gerekir.
Feshin geçersizliği ve işe iade davasının alt ve asıl işveren ilişkisinde, her iki işverene birlikte açılması halinde, davacı işçi alt işveren işçisi olduğundan feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğü alt işverenindir. Asıl işverenin iş ilişkisinde sözleşmenin taraf sıfat bulunmadığından, asıl işverenin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden sözedilemez. Asıl işverenin işe iade kararı sonrası işçinin işe başlamak için başvurması ve alt işverenin işe almamasından kaynaklanan işe başlatmama tazminatı ile dört aya kadar boşta geçen süre ücretinden yukarda belirtilen hüküm nedeni ile alt işverenle birlikte sorumluluğu vardır.
Somut uyuşmazlıkta, hizmet alımı yapılan işin Karayolları 14.Bölge Müdürlüğü hizmet binalarının ve çevresinin temizliğinin 35 adet vasıfsız, 1 adet vasıflı personel ile yaptırılması işi olduğu ve davacının da bu kapsamda temizlik görevlisi (ayrıca getir götür işleri vs yaptığı) olarak çalıştığı, davacı işçinin işvereni olan şirketin bu işi üstlendiği, davalılar arasında asıl-alt işveren ilişkisi olduğu, davacının iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiği dosya içeriğinden anlaşıldığından mahkemece feshin geçersizliğine ve davalıların işe iadenin parasal sonuçlarından birlikte sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenle davalıların bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, mahkemece davacının hangi davalıdaki işyerine işe iadesine karar verildiği belirtilmediği gibi davalılardan ..."nün harçtan muaf olduğu da gözetilmemiştir. Davacının alt işveren olan davalı ..... işyerine işe iadesine karar verilmesi ve Karayollarının harçtan muaf olduğunun gözetilmesi gerekir. Davalı Karayollarının temyiz itirazının açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulü gerekmektedir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile
1.Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.Davalı alt işveren ............ tarafından gerçekleştirilen feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının adı geçen davalı alt işveren şirket işyerine İŞE İADESİNE,
3.Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı alt işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminattan her iki davalının birlikte sorumlu olmak kaydı ile miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4.Davacı işçinin işe iadesi için davalı alt işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5. Karar tarihinde alınması gerekli 29.20 TL harçtan peşin alınan 25.20 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,00 TL harcın davalı idare harçtan muaf olduğundan diğer davalı alt işveren şirketten alınarak Hazine"ye gelir kaydına,
6.Davacının yatırdığı toplam 54,20 TL harcın davalı idare harçtan muaf olduğundan davalı alt işveren şirketten; davacının yapmış olduğu toplam 269,95 TL yargılama giderinin ise davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalıların yaptığı yargılama giderinin üzerlerinde bırakılmasına,
7.Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
9-Aşağıda yazılı temyiz harcının davalı şirkete yükletilmesine, 21/01/2016 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.