Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/12969
Karar No: 2014/10996
Karar Tarihi: 29.05.2014

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2013/12969 Esas 2014/10996 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2013/12969 E.  ,  2014/10996 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Antalya 3. Aile Mahkemesi
    TARİHİ : 14/03/2013
    NUMARASI : 2012/457-2013/271

    A.. Ç.. ile M.. Y.. aralarındaki katılma alacağı davasının reddine dair Antalya 3. Aile Mahkemesi"nden verilen 14.03.2013 gün ve 457/271 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı A.. Ç.. vekili dava dilekçesinde, tarafların evli iken Bakırköy 7. Aile Mahkemesi"nin 09.02.2012 gün ve 2011/748 Esas, 2012/82 Karar sayısı tanınan Köln Yerel Mahkemesi"nin 19.07.2010 tarih 321 F 186/08 sayılı kararı ile boşandıklarını, evlilik birliği içinde 355 ada 9 parsel ile 254 ada 4 parsel sayılı taşınmazların satın alınarak davalı adına tescil edildiğini açıklayarak, TMK"nun 236. maddesi uyarınca taşınmazların tapusunun iptaliyle davacı adına tesciline, tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 40.000 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, taşınmazlar davalının kişisel malı olan 1378 parselin satımından elde edilen para ile edinildiğinden ve dava tarihine kadar TMK"nun 178. maddesindeki 1 yıllık zamanaşımı süresi geçtiğinden davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, yabancı mahkemeye ait boşanma kararının kesinleştiği tarih ile davanın açıldığı tarih arasında TMK"nun 178. maddesinde düzenlenen 1 yıllık zamanaşımı süresi geçtiğinden davanın reddine karar verilmesi üzerine; Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar 04.08.1988 tarihinde evlenmiş, 2010 yılında yabancı mahkemede açılan boşanma davasının 10.09.2010 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmış, yabancı mahkeme ilamı Bakırköy 7. Aile Mahkemesi"nin 09.02.2012 gün ve 2011/ 748 Esas, 2012/ 82 Karar, sayılı tanıma kararının 26.03.2012 tarihinde kesinleşmesiyle eşler arasındaki mal rejimi TMK"nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir.
    TMK"nun 225/2. maddesi hükmü yabancı mahkeme boşanma kararlarının tanıma ve tenfizinde de uygulanır. Yani eşler arasındaki mal rejimi, boşanma davasının açıldığı tarihte sona erer. Bir yabancı mahkeme kararının tanınması ile o yabancı mahkeme kararının hukuki sonuçları, özellikle kesin hüküm etkisi Türk Hukuku açısından da geçerli hale gelmiş olur. 12.12.2007 tarihli Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun"un 59. maddesinde “...Yabancı ilamın kesin hüküm veya kesin delil etkisinin yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade edeceği...” hükme bağlanmıştır. Buna göre, zamanaşımı süresinin başlangıcı olarak yabancı mahkeme tarafından verilen kararın kesinleşme tarihinin esas alınmasında herhangi bir isabetsizlik yoktur.
    Ne var ki; taraflar başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerine (4722 s.K. m. 10) göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK"nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, (743 sayılı TKM. m. 170) bu tarihten mal rejiminin sona erdiği, boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise TMK"nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler.
    Dava dilekçesinin içeriği ve dava konusu 254 ada 4 parsel ile 355 ada 9 parselin 11.08.2005 tarihinde edinilmiş olmasına göre dava, TMK"nun 202. ve devamı maddeleri gereğince taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde alınan taşınmazlar üzerindeki katılma alacağı isteğine ilişkindir. Mahkemece zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmişse de, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 17.04.2013 tarih ve 2013/8-375 Esas, 2013/520 Karar sayılı kararıyla edinilmiş mallara katılma rejimi (katılma alacağı) bakımından TMK"nun 5. maddesi yoluyla 6098 sayılı TBK"nun 146.maddesinde yer alan 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı öngörülmüş, bu görüş Daire tarafından da benimsenmiştir. Bu durumda edinilmiş mallara katılma alacağı davalarında da, TMK"nun 5. maddesi yoluyla 6098 sayılı TBK"nun 146. maddesinde yer alan 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerekecektir (mülga BK.m.125.). Ancak 10 yıllık zamanaşımının başlaması konusunda duraksama söz konusudur. Ağırlıklı görüş eşler arasında mal rejiminin sona erdiği tarih olan boşanma davasının açıldığı tarih başlangıç süresi olarak kabul edilmektedir. Ne var ki 6098 sayılı TBK"nun 153/1-2.bendine göre “Evlilik devam ettiği sürece, eşlerin diğerinden olan alacakları için zaman aşımı işlemeye başlamaz, başlamışsa durur.” Kanunun bu açık hükmü gözetildiğinde başlangıç tarihi olan boşanma davasının açıldığı tarihte mal rejimi eşler arasında sona ermiş olsa bile zamanaşımı işlemeyeceğinden (duracağından) ve boşanma kararının kesinleştiği tarihe kadar da bu duruma devam edeceğinden ancak boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren TBK"nun 146. maddesinde öngörülen zamanaşımı işlemeye başlayacaktır. Yani zamanaşımının başlangıç tarihinin saptanan bu olgu karşısında boşanma kararının kesinleştiği tarih olarak kabul edilmesi gerekir. Bu halde taraflar arasındaki boşanmaya ilişkin Köln Yerel Mahkemesi kararının 10.09.2010 tarihinde kesinleştiği dikkate alınarak tarafların bildirdikleri deliller toplanıp sonucuna göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı görülen hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3.maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/1. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 29.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi