
Esas No: 2019/9605
Karar No: 2020/12157
Karar Tarihi: 03.12.2020
Danıştay 6. Daire 2019/9605 Esas 2020/12157 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/9605
Karar No : 2020/12157
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı - …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Bursa İli, Osmangazi İlçesi, … Çarşısı …'da bulunan davacının murisine ait işyerini de kapsayan … Restorasyon Sağlıklaştırma Yapım İnşaatı işine ait harcamalara katılım payı cetveline dayanılarak 43.597,00 TL'nin tahsili amacıyla muris … adına düzenlenen … tarihli ve … sıra nolu ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; ... İdare Mahkemesinin … gün ve E:… esas, K:… sayılı kararı ile dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan … Restorasyon Sağlıklaştırma İnşaatı işiyle ilgili olarak alınan … tarih ve … sayılı Osmangazi Belediye Encümeni kararının … İdare Mahkemesinin … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararı ile iptal edildiği, bu durumda dayanağı kalmayan dava konusu ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Ödeme emrine karşı ancak 6183 sayılı Kanunun 58. maddesinde yer alan nedenlerle dava açılabileceği, Mahkeme kararının ise anılan nedenlere dayanmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : Bursa İli, Osmangazi İlçesi, …Çarşısı …'da bulunan davacının murisine ait işyerini de kapsayan 3194 sayılı İmar Kanununun 40, 41 ve 42. maddeleri uyarınca yapılan … Restorasyon Sağlıklaştırma Yapım İnşaatı işine ait harcamalara katılım payı cetvelinde davacının hissesine isabet eden 43.597,00 TL'nin tahsili amacıyla davacının murisi … adına düzenlenen … tarihli ve … sıra nolu ödeme emri düzenlenerek davacıya tebliğ edilmiştir.
Bunun üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının "Suç ve Cezalara İlişkin Esaslar" başlıklı 38. maddesinin 7. fıkrasında ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 20. maddesinde kurala bağlanan, "ceza sorumluluğunun şahsiliği" ilkesi, herkesin kendi fiilinden sorumlu tutulmasını, cezanın yalnız suçu işleyenlerle iştirak edenlere verilmesini, suça katkısı bulunmayanlara ceza sorumluluğu yükletilemeyeceği, hiç kimsenin işlemediği bir suçtan dolayı sorumlu tutulamayacağını, bir başkasının işlediği suçun, suçu işlemeyenlere sirayet edemeyeceğini ifade etmektedir. Ceza Hukukunun temel ilkelerinden biri olan bu ilkenin idari para cezaları için de geçerli olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinin (a) fıkrasında, idari davaların idari işlemler hakkında yetki, sebep, şekil, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacağı belirtildikten sonra, ilk inceleme konularının belirlendiği 14. maddenin 3/c bendinde dilekçenin ehliyet yönünden inceleneceği, 15. maddenin 1/b bendinde ise bu hususta kanuna aykırılık görülmesi halinde davanın reddedileceği hükme bağlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7. maddesinin 1. fıkrasında; özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay ve idare mahkemelerinde dava açma süresinin altmış gün olduğu, 8. maddesinde; sürelerin tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlayacağı kuralına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; dava konusu ödeme emrinin muris …'e ait işyerini de kapsayan restorasyon çalışması nedeniyle hazırlanan harcamalara katılım payı adı altındaki cetvele dayanılarak 43.597,00 TL'nin tahsili amacıyla davacının 1995 yılında vefat eden babası … adına düzenlenen … tarihli, … sıra nolu ödeme emrinin davacıya tebliğ edilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Cezaların şahsiliği ilkesi gereğince, muris adına verilen cezanın mirasçılardan tahsil edilemeyeceği, bu nedenle dava konusu işlemle davacı … arasında kişisel ve güncel bir menfaat bağının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenmesi suretiyle verilen İdare Mahkemesi kararında bu yönden hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 03/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
