
Esas No: 2016/10116
Karar No: 2020/12122
Karar Tarihi: 03.12.2020
Danıştay 6. Daire 2016/10116 Esas 2020/12122 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/10116
Karar No : 2020/12122
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı- ANKARA
VEKİLİ : Huk. Müşv. …
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Kocaeli ili, Kartepe ilçesi, … Mahallesi … ve … parsel sayılı taşınmazların davalı idare tarafından belirlenen askeri güvenlik bölgesi içinde kalması dolayısıyla tasarruf hakkının kısıtlanması nedeniyle oluşan hukuki el atmadan kaynaklanan zararın fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla taşınmaz bedeli olarak 50.000,00- TL'sinin yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, dava konusu taşınmazların askeri güvenlik bölgesi sınırları içerisinde olması sebebiyle tapu kütüğüne bu yönde şerh konulduğu, 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Askeri Güvenlik Bölgeleri Kanunu hükümlerine göre askeri güvenlik bölgelerinde bulunan taşınmazlardan gerek görülenlerin kamulaştırılması hususunda Kanun ile idareye takdir yetkisi verildiği, kamulaştırılmasına gerek görülmeyen taşınmazlarda ise yapılaşma ve zirai faaliyet yasağının bulunmadığı, sadece bulunulmak istenilen faaliyetin yürütülmesi için ilgili kanunlarda ön görülen prosedüre göre öncesinde yetkili komutanlıktan izin alınması gerektiği, taşınmazların mülkiyet hakkının kullanımının kısıtlandığından söz edebilmek için, taşınmazın meri imar planlarında öngörülen kullanımının, taşınmaz sahibinin mülkiyet hakkının unsurlarını oluşturan kullanma ve yararlanma haklarını kullanmasının tamamen veya ciddi bir düzeyde sınırlandırılmış olması gerektiği hususu dikkate alındığında, askeri güvenlik bölgesi içerisinde olan ve imar planında da, orman ve tarımsal niteliği korunacak alan niteliğinde olan davaya konu taşınmazların mülkiyet hakkından doğan kullanma ve yararlanma haklarını kullanmasına engel bir durum olmadığı gibi imar planlarında ayrılan fonksiyonuna uygun faaliyette bulunabilmek için yetkili komutanlıktan izin alınması zorunluluğunun ise davacının kullanma ve yararlanma hakkını önemli bir düzeyde sınırlandıracak nitelikte olmadığı, bu nedenle davaya konu taşınmazlara yönelik bir hukuki el atma durumu olmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Askeri güvenlik bölgesi içerisinde olan taşınmazlara inşaat izni verilmeyeceği, satışının mümkün olmadığı, yapılacak inşaat vb işlemlerde yetkili komutanlıktan izin alınması zorunluluğunun taşınmazlarda değer kaybına neden olacağı taşınmazlarda kısıtlılık halinin bulunduğu tazminat verilmesi gerektiği bu nedenlerle mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasanın 90. maddesinin son fıkrasında; "Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası anlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkacak uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır" hükmü yer almıştır.
Sözü edilen Anayasa hükmüne göre Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Sözleşme Eki Ek-1 nolu protokolün 1. maddesinin uyuşmazlıkta öncelikli olarak uygulanması ve sözleşme hükümlerinin gözönünde bulundurulması gerektiğinde duraksama bulunmamakta ise de, somut olayda mevzuat hükümleri uyarınca askeri güvenlik bölgesi kapsamında kalan alanda taşınmazı bulunanların zirai faaliyetlerini ve meslek ve sanatlarını icra edebildikleri, zaten alanda zirai faaliyetin de sürdüğü, dolayısıyla davacının mülkiyetine erişiminin ve mülkünden faydalanmasının engellenmediği, görüldüğünden bu haliyle mülkiyet hakkının özünün ihlal edilmediği ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına aykırı bir durumun bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 03/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
