Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2015/1183
Karar No: 2020/5760
Karar Tarihi: 03.12.2020

Danıştay 10. Daire 2015/1183 Esas 2020/5760 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/1183
Karar No : 2020/5760


TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. …
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMLERİN_KONUSU : .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Konya ili, ... ilçesi, ... köyü, ... Mevkiinde bulunan davacıya ait ... nolu parselin yanından geçen kanalın akışa elverişli kesitte yapılmaması nedeniyle taşması sonucunda söz konusu taşınmazdaki ekili ürünün zarar gördüğünden bahisle uğranıldığı iddia edilen zarara karşılık olarak tespit giderleri de dahil olmak üzere 29.000,00 TL'nin ilk delil tespitinin istenildiği 23/03/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazmini istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; davacının taşınmazının yanından geçen ve fazla suların tarımsal alanlara zararını önlemek amacıyla bu suları sulama alanından uzaklaştırmak amacını taşıyan Drenaj-1 kanalının, bölgesindeki yağış sonucu gerek üst havzadan gelen suları ve gerekse yakın çevrede oluşan yüzey akış sularını taşıma kapasitesini sağlayacak şekilde teknik gerekliliklere uygun olarak yapılmaması nedeniyle şiddetli kar/yağmur yağışı nedeniyle oluşan su taşkını neticesinde davacının taşınmazında ekili ürüne verilen zarara, davalı idarenin hizmet kusurunun yol açtığının açık olduğu; adli yargıda yaptırılan tespit kapsamında mahallinde yapılan incelemeler sonucunda hazırlanan bilirkişi raporlarında 28.248,92 TL tutarında maddi zarar tutarı hesaplanmış ise de; davalı idare vekillerinin resmi makamlardan bilgi alma yoluna gidilmeden zarar tutarının hesaplandığı, ekime istinaden ödenen destekleme tutarının da zarara dahil edildiği yolundaki itirazlarına itibar edilmesine karşın tapu kaydında da 93.200 m² olması nedeniyle taşınmazın yüzölçümüne yönelik itirazlarına itibar edilmediği; ... İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünün ... tarih ve … sayılı ara kararına cevap mahiyetindeki yazısında yer alan değerlere göre 1 dekardan elde edilecek buğday hasılatı dikkate alınarak taşınmazdan elde edilecek buğday gelirinin 16.580,28 TL olacağı, söz konusu tutardan taşınmaz için yapılan 2.576,00 TL destekleme ödemesi de düşüldükten sonra davacının anılan olay nedeniyle oluşan maddi zararının 14.004,28 TL olduğu sonucuna ulaşıldığı, adli yargıda yaptırılan tespit kapsamında katlanılan tespit giderinin ise 670,00 TL olduğu gerekçesiyle tazminat isteminin 14.674,28 TL'lik kısmının kabulüyle ... Asliye Hukuk Mahkemesinde tazminat davasının açıldığı 14/06/2011 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin kısmının reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, taşınmazın taşkına müsait konumda olduğu, hiçbir resmi veri dikkate alınmadan yapılan delil tespitinin hatalı olduğu, söz konusu kanalın bölge halkının ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla yapıldığı, Mahkemece resen yapılan zarar hesabında üretim giderinin 54,40 TL olarak alındığı, bunun çok düşük olduğu, 2010 ve 2012 yıllarına ait verim, fiyat ve üretim masraflarının sunulduğu, yanlış veri ile hesap yapıldığı; davacı tarafından, 25/09/2014 tarihinde yapılan ara karara verilen cevapta dekar başına verimin 600-630 kg olduğunun belirtilmesine rağmen önceki tarihli ara kararda verilen daha düşük miktara göre hesaplama yapıldığı, arazinin bulunduğu bölgenin değil ... ortalamasının dikkate alındığı, hesaplamada buğday satış priminin zarara dahil edilmediği, bu arazisi dışında da arazileri olup dava konusu parsel dışındaki taşınmazlarından aldığı DGDlerin (doğrudan gelir desteği) de tazminat miktarından hatalı olarak indirildiği, yasa gereği tarımsal faaliyette bulunana arazisini ekmekle verilen doğrudan gelir desteğinin ürün hasat edilmese de verildiği, buğday teşvik priminin ödenmediği, saman gelirinin de zarar hesabında yer almadığı ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN_SAVUNMASI : Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Dava; Konya ili, ... ilçesi, ... köyü, ... Mevkiinde bulunan davacıya ait ... nolu parselin yanından geçen kanalın akışa elverişli kesitte yapılmaması nedeniyle taşması sonucunda söz konusu taşınmazdaki ekili ürünün zarar gördüğünden bahisle uğranıldığı iddia edilen zarara karşılık olarak tespit giderleri de dahil olmak üzere 29.000,00 TL'nin ilk delil tespitinin istenildiği 23/03/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde; idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
İdarenin üstlendiği kamu hizmetlerini gereği gibi yerine getirmekle zorunlu olduğu, hizmetin işleyiş ve ifası sırasında çeşitli sebeplerle gerçek veya tüzel kişilere verilen zararların hukuken geçerli bilgi ve belgelerle ispatlanması şartıyla idarece tazmininin gerekeceği idare ve sorumluluk hukukunun bilinen ilkelerindendir.
İdarenin bir eylem ya da işleminden dolayı tazminatla yükümlü kılınabilmesi için o olayda hizmet kusurunun ya da kusursuz sorumluluğunun bulunması zorunludur. İdarenin hukuki sorumluluğundan söz edebilmek içinse, bir zararın mevcut olması ve bu zararın idari bir işlem veya eylemden kaynaklanması, diğer bir ifadeyle, oluşan zararla idari işlem ve eylem arasında illiyet bağının kurulabilmesi gerekmektedir.
İdarenin hukuki sorumluluğunun varlığı ve kapsamı yukarıda aktarılan unsurlar dahilinde oluşmakla birlikte; zararın varlığı ve niceliğinin ortaya konulmasında; maddi olayın tüm unsurlarıyla incelenmesi ve tazmin sorumluluğu açısından bir tespitin yapılması da yargının görevidir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava dosyasının incelenmesinden, Mahkemece inşaat yüksek mühendisi tarafından tesis edilen bilirkişi raporunda özetle; bölgede Meteoroloji Müdürlüğü tarafından işletilen … nolu ... isimli istasyon tarafından sağlanan bilgilere göre 2011 yılı Mart ayında istasyon bölgesinde yağmur ve kar şeklinde yağışların gözlemlendiği, yağmur şeklinde görülen yağışların ölçülemeyecek kadar az, hafif ve orta kuvvette olarak sınıflandırıldığı, 2011 yılı Mart ayında meydana gelen aylık toplam yağış miktarının 103.9 mm olmasına karşın 2010 yılı yağış miktarının 27.4 mm olduğu, 1964-2011 (48 yıl) yapılan gözlem değerleri dikkate alındığında 10 defa 2011 yılı Mart ayı değerinin aşıldığı, bir yıl ise çok yakın bir değere ulaşıldığı, 2011 yılı Mart ayında görülen yağışın bu ayda görülmesi muhtemel bir yağış miktarı olup hesaplamalarda dikkate alınmış olması gerektiği, Drenaj-1 isimli kanalın bu haliyle meydana gelecek şiddetli yağış (ortalama yağışın üzerinde oluşan yağışlar) sonucu oluşacak olan yüzey akış sularını taşımaya elverişli olmadığı ve boyutlandırılmasının gözden geçirilmesi gerektiği, eğer herhangi bir şekilde ve hesapta olmayan su kaynağının katılımı var ise bunun önlenmesi gerektiği, dava konusu parselde su basması şeklinde görülen olayın, parselin güneyinden geçen ve Konya ili DSİ IV. Bölge Müdürlüğü tarafından hazırlanan ... Cazibe Sulaması Projesinde Drenaj-1 olarak isimlendirilen kanalın yağış sonucu gerek üst havzadan gelen suları ve gerekse yakın çevrede yağış sonrası oluşan yüzey akış sularını taşıma kapasitesinin yeterli bulunmadığı tespiti yapılmıştır.
Olayda; davacının taşınmazının yanından geçen ve fazla suların tarımsal alanlara zararını önlemek amacıyla bu suları sulama alanından uzaklaştırmak amacını taşıyan Drenaj-1 kanalının, bölgesindeki yağış sonucu gerek üst havzadan gelen suları ve gerekse yakın çevrede oluşan yüzey akış sularını taşıma kapasitesini sağlayacak şekilde teknik gerekliliklere uygun olarak yapılmaması nedeniyle şiddetli kar/yağmur yağışı nedeniyle oluşan su taşkını neticesinde davacının taşınmazında ekili ürüne verilen zarara, davalı idarenin hizmet kusurunun yol açtığı açıktır.
Uyuşmazlıkta söz konusu zarar miktarının tespitine gelince;
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, Mahkemenin 27/01/2014 tarihli ara kararına cevaben ... İlçe Tarım Müdürlüğü tarafından verilen cevapta 2011 yılı için ham buğdayın 1 dekarlık alanda buğday üretim miktarının 430 kg olduğu belirtilmişken; 25/09/2014 tarihli ara kararına verilen cevapta ise ... ilçesi 2011 yılı dekara verim miktarı 600 kg olarak belirtilmiştir.
Mahkemece, ... İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünden gelen 27/01/2014 tarihli ara karar cevabı doğrultusunda 2011 yılı verim miktarı, satış fiyatı gibi resmi veriler ile zarar hesabı yapıldığı görülmekte ise de; yukarıda da görüldüğü üzere 2011 yılı dekara verim miktarı ile ilgili birbirinden farklı cevaplar geldiği görülmüş olup bu durumun netleştirilmesi gerekmektedir.
Bu durumda, davacının önceki yıllarda elde ettiği buğday geliri ile resmi verilere göre elde edeceği ürün gelirini ve ayrıca davacının zarar gören ürünü nedeniyle yoksun kaldığı prim ve diğer destek ödemelerini de dikkate alacak şekilde konusunda uzman bir bilirkişi tarafından davacının uğramış olduğu maddi zararın hesaplanması gerekmektedir.
Bu itibarla, davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yönündeki Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın kısmen kabulü, kısmen reddine ilişkin temyize konu .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi