7. Hukuk Dairesi 2015/32340 E. , 2016/631 K.
"İçtihat Metni"Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalılar vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, ...... Belediye Başkanının 30 Mart 2014 Mahalli İdareler seçimlerinde değişmesiyle birlikte yeni seçilen Belediye Başkanı tarafından siyasi saiklerle işten çıkarıldığını belirterek feshin geçersizliği ile işe iadesini istemiştir.
Davalı Belediye vekili, davalı Şirketten hizmet alımı yapıldığını, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Şirket vekili, davalı belediyeden ihale yoluyla iş aldığını, iş akdini yerel seçimler sonunda 27.04.2014 tarihinde belediyenin feshettiğini, davacının şirketleri nezdinde çalıştığı dönemde teknik şartname, hizmet alım sözleşmesine göre işe alma ve son vermede belediyenin yetkili olduğu, tüm yönetimin belediyede olduğu, işçilerin ücret ve sigortalarının da davalı şirket aracılığı ile davalı belediye tarafından yatırıldığını savunmuştur.
Mahkemece, alt işveren işçilerinin devam cetveli ve devamsızlıklarının davalı Belediye Başkanlığı tarafından tutulduğu, asıl işverinin talimatı ile işçilerin iş sözleşmelerinin feshedildiği, alt işverenin işçilerinin kullandığı araçların Belediye Başkanlığı tarafından temin edildiği, yapılan ihalenin hizmet alım ihalesi değil, işçi teminine yönelik olduğu, bu maddi ve hukuki olgulara göre davacının başlangıçtan itibaren belediye başkanlığının işçisi olduğu, muvazaa olgusunun bu gerekçe ile kabul edilmesi gerektiği, davacının iş sözleşmesinin yerel seçimlerden hemen sonra sözlü olarak feshedildiği; yazılı bir bildirimin yapılmadığı gibi davalı tarafça geçerli bir fesih sebebinin de kanıtlanamadığı gerekçesiyle işverence yapılan feshin geçersizliğine ve davacının davalı belediyeye ait işyerindeki işine iadesine karar verilmiştir.
Öncelikle; toplanan deliller ve fesih sebebine göre davalı şirket tarafından gerçekleştirilen feshin geçerli nedene dayanmadığına dair mahkemenin tespiti ile avukatlık ücreti yönünden tesis edilen hüküm yerinde görülmüş olup tarafların bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.
Feshin geçersizliği ve işe iade davasının alt ve asıl işveren ilişkisinde, her iki işverene birlikte açılması halinde, davacı işçi alt işveren işçisi olduğundan feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğü alt işverenindir. Asıl işverenin iş ilişkisinde sözleşmenin taraf sıfat bulunmadığından, asıl işverenin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden sözedilemez. Asıl işverenin işe iade kararı sonrası işçinin işe başlamak için başvurması ve alt işverenin işe almamasından kaynaklanan işe başlatmama tazminatı ile dört aya kadar boşta geçen süre ücretinden yukarıda belirtilen hüküm nedeni ile alt işverenle birlikte sorumluluğu vardır.
Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı biçimde kurulması halinde ise, işçi gerçek işveren işyerine iade edilmeli, ancak işçinin iş akdinin geçersiz nedenle feshi sonucuna bağlı yasal yaptırım sonucu doğan alacaklarından (boşta geçen en çok 4 aya kadar ücret ve diğer hakları ile birlikte işçinin süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat) muvazaalı işlemin tarafı olan gerçek veya tüzel kişi gerçek işverenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalıdır.
Somut olayda, her ne kadar, davalı şirket muvazaa iddiasında bulunmuş, mahkemece de muvazaa olgusu kabul edilmiş ise de; davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmesi, dosya kapsamı ve Dairemizin 04.05.2015 tarih, 2015/13820 Esas, 2015/7806 Karar sayılı Emsal kararına göre davalılar arasındaki sözleşmenin muvazaalı olmadığı açıktır. Emsal kararımızda da belirtildiği üzere, 5393 sayılı Yasanın, davalı Belediye"ye asıl işi olan hizmetler yönünden işi alt işverene verme olanağının tanındığı, davalı şirketin tabela şirketi olmayıp işyerinde organizasyonu olan bir şirket olduğu, davacının da davalı Belediye Başkanlığı"nın yaptığı Temizlik, Şoför, Sayaç Okuma. İhbar Bırakma, Açma Kapama, Kaçak Su Tespiti, Sayaç Değiştirme, Fen İşleri, Park Bahçeler ve Diğer Birimlerde personel alımı ihalesi kapsamında ihaleyi alan ....... nezdinde temizlik işçisi olarak çalıştığı, iş akdinin haklı ya da geçerli neden olmaksızın feshedildiği ve davalılar arasında 4857 sayılı Yasasının 2. maddesi anlamında asıl-alt işveren ilişkisi olduğu sabittir. Eldeki dosya ile emsal karar dosyası, aynı dönem davalı şirketten yapılan aynı hizmet alımlarına ilişkin olup, her iki dosyadaki davacılarının da temizlik işçisi olarak çalıştığı, fesih tarihlerinin de aynı olduğu görüldüğünden Dairemizin 2015/13820 Esas, 2015/7806 Karar sayılı kararından ayrılmayı gerektirir bir neden bulunmamaktadır.
Sonuç olarak, yukarıda belirtilen nedenlerle, muvazaa olgusu mahkemece yanlış değerlendirilmiş olup davalı şirketin, muvazaanın gerekçesine yönelik temyiz sebepleri yerinde değilse de; davalı belediyenin taraflar arasında muvazaa olmadığına dair temyiz itirazı yerindedir. Davalılar arasında yasal alt işverenlik ilişkisi bulunduğundan yukarıda belirtilen ilkelere göre, davacı işçi davalı alt işveren şirkete işe iade edilmeli; işe başlatmama tazminatı ile dört aya kadar boşta geçen süre ücretinden ise davalılar müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulmalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3.maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile
1.Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Feshin geçersizliğine ve davacının davalı ............... nezdinde işe İADESİNE,
3-Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı alt işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminattan her iki davalının müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak kaydı ile miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4.Davacı işçinin işe iadesi için davalı alt işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5-Alınması gereken 29,20 TL harçtan peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye4,00 TL karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine"ye irat kaydına,
6- Davacının yapmış olduğu Yargıtay’a geliş-dönüş dahil toplam 134.15 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalıların yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7- Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre 1800,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine
8- Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
9-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalı Belediyeye iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalı Şirkete yükletilmesine, 21/01/2016 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.