Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4407
Karar No: 2017/9896
Karar Tarihi: 31.10.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/4407 Esas 2017/9896 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/4407 E.  ,  2017/9896 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Davacılar vekili, davalıların sürücüsü, maliki ve zorunlu trafik sigortacısı olduğu halk otobüsünün kusurlu olarak yaya murise çarpması sonucu murisin vefat ettiğini, müvekkillerinin murisin evlatları olduğunu, davacı küçük ...’in babası ve muris annesi boşanmış olup kazadan önce velayetinin muris annede olduğunu, murisin gündelik işler yaparak geçimini sağladığını, davacı küçük ...’in destekten yoksun kaldığını, tüm müvekkillerinin elem çektiğini beyanla, davacı küçük ... için şimdilik 5.000,00 TL maddi, 60.000,00 TL manevi, diğer davacılar için ayrı ayrı 60.000,00’er TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek temerrüt faizi ile davalılardan (davalı ... şirketi sadece maddi tazminattan ve dava tarihinden itibaren sorumlu) müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle davacı küçük ... için maddi tazminat talebini 22.542,41 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalılar ayrı ayrı davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı ..."un davalılar ... Anonim Türk ... A.Ş, ... Ltd.Şti ve ... adına açmış olduğu maddi tazminat talebinin kabulü ile 22.542,41 TL tazminatın dava tarihinden itibaren
    işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı ..."un davalılar ...Ltd.Şti ve ... aleyhine açmış olduğu manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı ..."ın davalılar ... Ltd.Şti ve ... aleyhine açmış olduğu manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı ..."un davalılar ...Ltd.Şti ve ... aleyhine açmış olduğu manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 20.000,00TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın (aşağıda (3) nolu bentte belirtilen husus dışında) hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, temyiz eden davalının kusur bilirkişi raporundan yargılama sırasında haberdar olmasına, manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davacılar vekili ve davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle manevi tazminat talebine ilişkindir.
    Davalı ... şirketi dışındaki diğer davalılar haksız fiil sorumlusu olup herhangi bir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın kaza tarihinde yükümlü oldukları tüm borçlar yönünden temerrüde düşer. Davacılar dava dilekçesinde manevi tazminat bakımından kaza tarihinden itibaren faize hükmedilmesini talep ettiği halde, mahkemece kaza tarihi yerine dava tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olması doğru görülmemiştir. Ne var ki, faizin başlangıç tarihi konusundaki bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı
    gerektirmediğinden, 6100 Sayılı H.M.K.nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle HUMK.nun 438/7. maddesi uyarınca manevi tazminata ilişkin hükümlerin düzeltilerek onanması gerekmiştir.
    3-6098 sayılı TBK m. 53 öngörmüş olduğu hal, ölüm sonucu vukua gelen bir kısım zararların tazminini hükme bağlamaktadır. Bu hükme göre, ölenin yardımından faydalananlar, bu yüzden yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak, sorumludan isteyebilirler. Buna “destekten yoksun (muinden mahrum) kalma tazminatı” denir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Buna göre; destekten yoksun kalma tazminatı belirlenirken, zarar görenlerin istifade sürelerinin belirlenmesi önem taşımaktadır.
    Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre; çocuklar için destekten yoksun kalacakları sürenin belirlenmesinde yaşlarının, okuldaki eğitim durumlarının, içinde yaşadıkları sosyal ve ekonomik koşulların ayrı ayrı değerlendirilmesi, ... öğrenim yapacak iseler 25 yaşının doldurulmasına kadar; ... öğrenim yapmamakta iseler yerleşik ve kabul gören uygulamaya göre erkek çocukları için 18 yaşın, kız çocukları için 22 yaşın desteğin sona ereceği yaş olarak kabul edilerek hesaplama yapılması gerekmektedir.
    Somut olayda; murisin oğlu olan davacı ... kaza tarihinde 8 yaşında olup, hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda erkek çocuğun askerlik çağına kadar destek göreceği kabul edilerek destek görme (istifade süresi) olarak 20 yaşın sonuna kadar hesaplama yapılmıştır. Açıklanan ilkeler doğrultusunda davacı ...bakımından 18 yaşın sona ereceği tarihe kadar hesaplama yapılması gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hesaplama yapılması doğru görülmemiştir.
    4-Kabule göre de, davalı ... şirketi dışındaki diğer davalılar haksız fiil sorumlusu olup herhangi bir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın kaza tarihinde yükümlü oldukları tüm borçlar yönünden temerrüde düşer. Davacı ... maddi tazminat bakımından dava ve ıslah dilekçesinde kaza tarihinden itibaren faize hükmedilmesini talep ettiği halde, mahkemece davalı ... şirketi dışındaki davalılar bakımından maddi tazminat alacağı için kaza tarihi yerine, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olması doğru değildir.
    5-Gerekçeli karar başlığında davanın ...’e velayeten ... tarafından açıldığının belirtilmemesi mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak değerlendirilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili ve davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile manevi tazminata ilişkin hüküm fıkrasının (2), (3) ve (4) nolu bentlerindeki ‘‘dava’’ ibareleri ayrı ayrı çıkartılarak yerlerine ayrı ayrı ‘‘27.3.2012 kaza’’ ibarelerinin yazılmasına ve manevi tazminata ilişkin hükümlerin bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile maddi tazminata ilişkin hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar vekili ve davalı ... Ltd.Şti"ne geri verilmesine, 31/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi