Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/2525 Esas 2022/7502 Karar Sayılı İlamı

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Beraat

1)Sanığın 2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenlediği iddia edilen kamu davasında; sanığın savunmasında, hurda toplayarak geçimini sağladığını, dava konusu şirketle ilgisi olmadığını, hatırladığı kadarıyla açık kimliğini bilmediği bir kişinin kendisine para karşılığı bir kağııda imza attırdığını ancak bu işlem için notere gitmediğini beyan etmesine karşın dosya arasında mevcut bilirkişi raporuna göre mükellefe ait bazıları noterde düzenlenen, hisse devir sözleşmesi, tescil talepnamesi, imza sirküleri ve yoklama fişinde sanık adına atılı imzaların sanığın eli ürünü olduğu kanaatinin bildirilmiş olması; dosya içerisinde bulunan vergi suçu ve tekniği raporlarında, şirkete ait araç ve emtia olmadan kısa sürede yüksek cirolu satışlar gerçekleştirilmesi, tahakkuk eden hiç bir vergi borcunun ödenmemesi, mal ve hizmet aldığını bildirdiği mükelleflerin tamamının hiç mal alışının bulunmaması ve sahte fatura düzenledikleri yönünde olumsuz tespitler bulunması karşısında, sanığa yüklenen 2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçunun unsurları itibarıyla oluştuğu gözetilmeden yerinde olmayan gerekçeyle sanığın mahkumiyeti yerine beraatine hükmolunması, yasaya aykırı
2)Hükümden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle, 213 sayılı Kanun'un 359 ve 367. maddelerinde değişiklik yapılmış olup aynı Kanun'un 6. maddesiyle, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na eklenen geçici 34. maddenin 3. fıkrasındaki "Bu maddeyi ihdas eden Kanun'un yayımı tarihinde 359. madde kapsamına giren suçlardan dolayı temyiz veya istinaf kanun yolu incelemesinde bulunan dosyalardan, 359. maddede bu maddeyi ihdas eden Kanunla yapılan düzenlemeler nedeniyle lehe değerlendirme yapılması gereken dosyalar hakkında bozma kararı verilir" hükmü uyarınca, 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,


Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 27.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.