7. Hukuk Dairesi 2015/34325 E. , 2016/420 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe İade
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, davacının taze gıda departman şefi olarak müvekkilinin 07.05.2007 – 20.12.2013 tarihleri arasında görev yaptığını, 20.12.2013 tarihinde iş akdinin sözlü olarak 25/II.maddesine istinaden feshedildiği ve fesih sebebinin müvekkilinden istenen savunmalarda ileri sürülen isnat ve iddialar olduğunun söylendiğini, davalı tarafça yapılan suçlamaların asılsız ve dayanaksız olduğunu, müvekkilinin şirket kurallarına riayet eden son kullanım tarihi ve atık yönetimi konularında uygun davranan şirketi zora sokacak ve müşterilerin sağlığını tehlikeye atacak herhangi bir davranışın bulunmadığını, fesih için haklı ve geçerli bir neden bulunmadığını belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesiyle diğer yasal haklara karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının taze gıda şefi olarak çalıştığını, son kullanım tarihi geçmiş ürünlerin etiketini sökerek tekrar satış reyonuna koydurduğunun ve müşteriye satış yapıldığının tespit edildiğini, bu davranışlarının tutanağa bağlanıp savunmasının da alındığını, davacının şirketin atık, iade, sayım, mal kabul süreç ve rutinlerine aykırı davrandığını, mağazanın ticari kayba uğraması, tedarikçi firmalar karşısında imajının zedelenmesine ve gıda güvenliğini tehlikeye düşürerek halk sağlığının tehdit altına alınmasına sebebiyet verdiğini, ahlak ve iyi niyet kuralları ile bağdaşmayan bu davranışları nedeniyle iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece söz konusu baklava müşteri tarafından kuru gıda reyonuna bırakılan hasarlı bir ürün olmakla, ... uygulamasının yapılmasında göreve bir aykırılık bulunmamakla birlikte ürünün üzerindeki etiketin yırtılması sebebiyle son kullanım tarihi geçip geçmediği belli olmadığından son kullanım tarihinin geçme ihtimaline binaen bu ürünün ... etiketiyle tekrar satışa sunulması riskli bir durum olup, ayrıca yine son kullanım tarihi geçen ve ... görmeyen ve atık da yapılmayan köfte ürünün de bulunduğu anlaşılmakla, davacının görev tanımına uygun şekilde hareket etmediği anlaşılmakla, halk sağlığına zarar verecek ve işletmenin ticari itibarini zedeleyecek bir davranışı bulunmamakta ise de görev tanımı kapsamında görevini ifa etmediği ve bunun da işyerinde olumsuzluklara sebebiyet verdiği, feshin geçerli nedene dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanununun 18. maddesi işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenlerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi vermiştir.
İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenler, aynı yasanın 25. maddesinde belirtilen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerlerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenlerdir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli nedenlere dayandığını kabul etmek gerekecektir. Bu nedenle, geçerli fesih için söz konusu olabilecek sebepler, işçinin iş görme borcunu kendisinden kaynaklanan veya işyerinden kaynaklanan sebeplerle ciddi bir biçimde olumsuz etkileyen ve iş görme borcunu gerektiği şekilde yerine getirmesine olanak vermeyen sebepler olabilecektir. Sonuçta, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli nedenlere dayandığını kabul etmek gerekecektir".
İşçinin iş sözleşmesini ihlal edip etmediğinin tespitinde, sadece asli edim yükümlülükleri değil; kanundan veya dürüstlük kuralından doğan yan edim yükümlülükleri ile yan yükümlerin de dikkate alınması gerekir. Sadakat yükümü, sözleşmenin taraflarına sözleşme ilişkisinden doğan borçların ifasında, karşı tarafın şahsına, mülkiyetine ve hukuken korunan diğer varlıklarına zarar vermeme, keza sözleşme ilişkisinin kapsamı dışında sözleşme ile güdülen amacı tehlikeye sokacak özellikle karşılıklı duyulan güveni sarsacak her türlü davranıştan kaçınma yükümlülüğünü yüklemektedir.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 25. maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
Somut olayda davacının iş akti 20.12.2013 tarihli fesih bildirimi ile; “...son kullanım tarihi geçmiş baklavanın atık yapılması için atık konteynırına bırakıldığını, ancak ürün etiketini çıkartarak yeni tarihli etiket yapıştırıp ... reyonuna ürünün tekrar konulmasını istediğinin tespit edilmesi, yine kasap deposundaki rutin kontrollerde son kullanım tarihi dolmuş köfteye rastlandığı, bu ürünün ... görmediği ve atık yapılmadığının tespit edildiği, kasap deposunda yapılan kontrolde bu ürünün depoda olmadığı gibi atık yapılmadığı, reyonda da bulunmadığının tespit edildiği görülmekle, iş Kanunu"nun 25/II.maddesi uyarınca feshedildiğinin” bildirildiği, davacının tespit yapıldığı iddia edilen 10.12.2013 ve 12.12.2013 tarihlerinde izinli olduğu, tutanaklarda imzası bulunan davacı tanığı ..."in yeminli beyanında ".. atığa ayrılan ürünlerin içinde tatlı da vardı. Tatlı 1 gün öncesinde reyon kuru gıdanın arasına bırakılmış, şefimiz davacı bu tatlının neden atık yapıldığını sordu, ben de reyon dışında kaldı hasardan dolayı atık yapıyoruz dedim. Müşteriye bir kısmı satılmıştı. Eksilmiş, yeniden gramaj eksildiği için etiket çıkartılması gerekiyordu, şef te atıklık durumu yoktur, etiket çıkartalım dedi. Yeniden etiketle % 75 indirimle indirim reyonuna koyduk, müşteri etiket kısmını yırttığı için son kullanma tarihi gözükmüyordu, benden savunma istediler, son kullanma tarihi geçmiştir diye savunma istediler, işe ihtiyacın varsa bu savunmayı yazmak zorundasın dediler, savunmamı yazdım ancak tarihi geçmiştir diye yazmadım, çünkü son kullanma tarihi gözükmüyordu. davacı hakkında tarihi geçmiş ürünü reyona koydu diye ifade vermemi istediler, ...davacının tatlı konusunda suçu yoktur." şeklinde ve halen işyerinde çalışan davacı tanığı ... yeminli beyanında; "Bizim reyonumuzda son kullanma tarihi geçmiş ürün bulundu. Davacı o gün izinliydi, son kullanma tarihi geçmiş dolapta ürünler vardı. Kontrol edilmesini bir müşteri istedi, çalışanlardan .... de kontrol etti, o ürünlerin hepsini topladı ve kasap dolabına attı, bu şahıs bunlara dokunma ertesi gün atık yapacağız diye söyledi, ben de giderken baktım hala orada duruyordu. Ertesi gün geldiğimde ... isimli arkadaşımız bu ürünleri reyondan toplamış, Benden bu ürünleri reyona kim açtı diye savunma istediler, ben savunmamda benim açmadığımı söyledim, kamera kayıtlarına bakalım dedim, baktırmadılar, ürünleri kimin açtığını kimse bilmiyor. İnsan kaynakları şefi beni odalarına çağırdılar, bu olaylarla ilgili departman şefinin bir alakası olabilir mi diye söylediler, ben de alakası yok dedim, çünkü kendisinin izinli olduğunu belirtmiştim. Biz sana doğrusunu söyleyelim departman şefin saklamış olabilir mi diye söylediler savunmaya yazdırmadan direk ağzımdan davacı aleyhinde laf almak istediler, ben de doğrusu neyse ifade ettim." şeklinde, yine davacı tanığı ... yeminli beyanında .." saat 12.00 gibi reyonu açtım. Reyonu açtıktan sonra pişmiş ürünler reyonuna baktım, tarihi dolmuş ürünleri imha atık alanına koydum, daha sonra ...nın kayıp önleme şefi ... hanım gelip bu ürünlerin daha önceden reyonda olduğunu iddia ederek benim onu kaldırdığımı bana söyledi, bana bu tarihi geçmiş ürünleri benim kaldırdığımı ve yalan konuştuğumu söyledi, ben de bunun üzerine kamera kayıtlarını istedim, bu ürünleri ben topladım, bu ürünler daha önce kaldırılmamıştı ben kaldırdım diye söyledim, kamera kayıtlarını istedim ancak bana vermediler, bunun üzerine benimle ilgili tutanak tanzim ettiler, işyerinde bulunan 4 arkadaş davacı dahil tutanak tanzim ettiler, davacı o gün izinliydi. Olaydan hiçbir haberi yoktu, insan kaynaklarından .... Hanım beni çağırdı, savunmamı istedi, bende yukarıda belirttiğim ifadeleri savunmamda söyledim, ben davacının bu olaydan haberi olmadığını üstüne bastıra bastıra söyledim. İnsan kaynaklarında çalışan ... Hanım bana savunmanı yazmazsan, davacının haberi olduğunu bildirmezsen seni işten çıkartacaklar diye söyledi ve tamamen bu olayı davacının üzerine çektiler, benim savunmamda belirttiğim gibi davacının bu olayla alakası olmadığını, izinli olduğunu söyledim. Davacı yönünden bir komplo olduğunu söyledim. ... Hanıma da bu durumu söylemiştim. ..."ı işten çıkartmak ve tazminat vermemek için işten çıkartacaklarını kayıp önleme şefi ... Hanıma ve insan kaynaklarından ... Hanıma söyledim. Tarihi geçmiş hiçbir ürün satmadım, davacı bizim şefimiz olarak çalışıyordu, bu tarihi geçmiş ürünlerin kontrolü çalışanların göreviydi, bu nedenle de ben tarihi geçmiş ürünleri imha reyonuna koydum. Görevimizi yapmıştık, davacıya tazminat ödememek için komplo düzenlemişlerdi, bizi tehdit ettiler. işine son verildi. Kamera kayıtları olmasına rağmen davalı işveren bize kamera kayıtlarını göstermedi. Davacının bir kusuru olmayıp, olayla ilgisi de bulunmamaktadır." şeklinde davalı tanığı ... ise yeminli beyanında; "Şirket tutum ve prosedürlerine aykırı davrandığı için işine son verildi. Müşterilere geçmiş ürünleri satmıyoruz. Davacının geçmiş ürünleri satması ile ilgili bir tesbit yaptık ve bunun üzerine şirket karar almıştı. Davacının geçmiş ürünleri satmasında menfaati yoktur, bundan ancak mağazanın giderleri var bu konuda mağaza müdürlerine hesap vermemek için işine son verilmiştir. Benim en son bildiğim bilgi budur." dediği anlaşılmaktadır.
Tüm bu ifade içerikleri dikkate alındığında şirket yetkilileri tarafından çalışanlardan baskı ile davacı aleyhine beyanda bulunmalarının istenildiği, aleyhe tutanaklar tutulduğu, belirtilen hususlarda her yeri kamera kaydı ile izlenen mağazada şirket kurallarına aykırı hareket edenler, toplanan ve atık alanına ayrılan ürünleri yeniden reyona koyanlar çok rahat tespit edilebileceği halde kamera kaydı sunulmadığı, davacının haftalık izinli olduğu günlerde işverenin tutanak tuttuğu, işverenin davacı ile ilgili iddialarını her türlü şüpheden uzak somut delillerle ispatlayamadığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi hatalı olup davacının temyiz itirazlarının yerinde olduğu, davalı temyiz itirazlarının ise yerinde olmadığı görülmekle 4857 sayılı İş Yasasının 20/3.maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3-Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde davalı tarafından ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 5 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4-Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5-Karar tarihinde alınması gerekli 29,20 TL harçtan peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,00 TL"nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacının yapmış olduğu toplam 302.20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’e göre 1800,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
9-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 20.01.2016 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.