Abaküs Yazılım
13. Daire
Esas No: 2019/1733
Karar No: 2020/3577
Karar Tarihi: 08.12.2020

Danıştay 13. Daire 2019/1733 Esas 2020/3577 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/1733
Karar No : 2020/3577

DAVACI : … Yakıt Taşımacılık Otomotiv Gıda Kimyevi Madde Temizlik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.

VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Kurumu

VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU :
LPG otogaz bayilik lisansı sahibi davacı şirkete, mutfak tüplerine LPG dolumu yaptığı ve tüp dolum aparatı bulundurduğunun tespit edildiğinden bahisle 5307 sayılı Kanun'un 16. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca, 308.194,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
İstasyonda LPG dolumu yapılmadığı, tüp dolumuna yarayan aparatın istasyon içerisindeki araçta bulunduğu ileri sürülmüştür.

DAVALININ SAVUNMASI :
5307 sayılı Kanun'un 12. maddesinin verdiği yetki çerçevesinde yapılan denetimlerde, davacı şirketin işlettiği otogaz istasyonunda, Kanun'un 7. maddesine aykırı olarak mutfak tüplerine LPG dolumu yaptığı ve tüp dolum aparatı bulundurduğunun tespit edildiği, bu tespite dayanılarak verilen idarî para cezasında Kanun'a aykırılık bulunmadığı belirtilerek, davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ :
Davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI …'IN DÜŞÜNCESİ :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46. maddesinin 1. fıkrasında; Danıştay dava daireleri kararlarına karşı Danıştay'da temyiz yoluna başvurulabileceği, 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 38. maddesinde; İdari Dava Daireleri Kurulunca idari dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların temyizen inceleneceği öngörülmüş olup 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinin 4. fıkrasında ise Danıştay dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların temyizen bozulması halinde ısrar olanağı tanınmamıştır.

LPG otogaz bayilik lisansı sahibi davacı şirketin, mutfak tüplerine LPG dolumu yaptığı ve tüp dolum aparatı bulundurduğunun tespit edildiğinden bahisle 5307 sayılı Kanun'un 16. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca, davacı şirkete 308.194,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin … günlü, … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararının iptali istemiyle açılan davada Danıştay Onüçüncü Dairesinin 14/05/2013 günlü, E:2012/1442, K:20131352 sayılı kararıyla dava konusu işlemin iptal edildiği, bu kararın temyizi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 29/12/2016 günlü, E:2013/3792, K:2016/3958 sayılı kararıyla ''Dava konusu işlemin tutanağa dayanılarak tesis edildiği, bu tutanakta yer alan tespitlerden, dava konusu idari para cezasını gerektiren tüp dolumu yapmak eyleminin gerçekleştiği, aparatın da denetim sırasında istasyon dahilinde tüplere takılı halde mevcut olduğu anlaşılmakla, davacının otogaz istasyonunda mevzuata aykırı olarak LPG tüpü dolumu yaptığı ve LPG tüpü dolumuna yarayan aparat bulundurduğunun somut olarak tespit edildiği görüldüğünden, dava konusu işlemde hukuka aykırılık, aksi yönde verilen Danıştay Onüçüncü Dairesi kararında da hukuki isabet bulunmamaktadır.'' gerekçesiyle bozulduğu anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesince, Dairemizin 14/05/2013 tarih ve E:2012/1442, K:2013/1352 sayılı dava konusu işlemin iptali yolundaki kararının Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 29/12/2016 tarih ve E:2013/3792, K:2016/3958 sayılı kararıyla bozulması üzerine işin gereği yeniden görüşüldü:
MADDİ OLAY:
Davacıya ait LPG otogaz istasyonunda 01/02/2011 tarihinde yapılan denetim sonucunda düzenlenen ve idarî para cezasına esas alınan tutanakta, istasyondaki bir araç içerisinde 5 adet mutfak tüpü, 1 adet piknik tüpü ve bu mutfak tüplerinden bir tanesinin üzerinde takılı tüp dolum aparatı bulunduğunun belirtildiği, bunun üzerine mutfak tüpüne dolum yapmak ve tüp dolum aparatı bulundurmak fiillerinden dolayı davacının yazılı savunmasının alınmasına karar verildiği, Kurul'un dava konusu kararıyla yazılı savunma yeterli görülmeyerek tüp dolum aparatı bulundurulduğundan ve mutfak tüpüne dolum yapıldığından bahisle davacıya 308.194,00-TL idari para cezası verilmesi üzerine anılan Kurul kararının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

HUKUKİ SÜREÇ:
Dairemizin 14/05/2013 tarih ve E:2012/1442, K:2013/1352 sayılı kararıyla dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, anılan kararın davalı idare tarafından temyiz edildiği, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 29/12/2016 tarih ve E:2013/3792, K:2016/3958 sayılı kararı ile;
"Dava dosyasının incelenmesinden, davacıya ait işyerinde yapılan denetimde, bir minibüsün istasyonun içerisinde bulunan tuvaletin yanında park halinde olduğu ve aracın içerisinde 5 adet (12 kg) mavi İpragaz marka mutfak tüpü, 1 adet (2 kg) piknik tüpün olduğu, 12 kg'lık tüpün birinin üzerinde dolum aparatının takılı olduğu hususlarının 01/02/2011 tarihli tutanakla tespit edildiği, davacının mevzuata aykırı olarak LPG tüpü dolumu yaptığı ve LPG tüpü dolumuna yarayan aparat bulundurduğundan bahisle dava konusu işlemin tesisi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Bu haliyle, dava konusu işlemin tutanağa dayanılarak tesis edildiği, bu tutanakta yer alan tespitlerden, dava konusu idari para cezasını gerektiren tüp dolumu yapmak eyleminin gerçekleştiği, aparatın da denetim sırasında istasyon dahilinde tüplere takılı halde mevcut olduğu anlaşılmakla, davacının otogaz istasyonunda mevzuata aykırı olarak LPG tüpü dolumu yaptığı ve LPG tüpü dolumuna yarayan aparat bulundurduğunun somut olarak tespit edildiği görüldüğünden, dava konusu işlemde hukuka aykırılık, aksi yönde verilen Danıştay Onüçüncü Dairesi kararında da hukuki isabet bulunmamaktadır. ..." gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline ilişkin Dairemiz kararının bozulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46. maddesinin birinci fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihaî kararlarının Danıştay'da temyiz edilebileceği; 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 38. maddesinde, İdarî Dava Daireleri Kurulu'nun, idarî dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararları temyizen inceleyeceği; 2577 sayılı Kanun'un 49/4. ve 50. maddelerinde, Danıştay dava dairelerine ısrar imkânı tanınmayıp, Danıştay İdarî ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu kurala bağlanmıştır.
Öte yandan, 5307 sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 7. maddesinin ikinci fıkrasının (4) numaralı bendinde, otogaz bayilerinin, "Otogaz istasyonlarında LPG tüpü dolumu ve satışı yapmamak, LPG tüpü dolumuna yarayan hiçbir alet, makine ve teçhizatı istasyon dâhilinde bulundurmamak" ile yükümlü oldukları, dava konusu işleme ilişkin fiil tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 16. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendinde, bu Kanun'un 5, 6 ve 7. madde hükümlerinin ihlâli halinde sorumlulara ikiyüzellibin Türk Lirası idarî para cezası verileceği belirtilmiştir.
7164 sayılı Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 35. maddesi ile 5307 sayılı Kanun'un 16. maddesi yeniden düzenlenmiş ve maddenin ikinci fıkrasının (ç) bendi ile 7. maddenin ikinci fıkrasının (4) numaralı bendinin ihlâli hâlinde otogaz bayilik lisansı sahiplerine yüzbin Türk Lirasından az olmamak ve beşyüzbin Türk Lirasını geçmemek üzere fiilin işlendiği tarihten bir önceki yılda ilgili lisansa konu LPG piyasası faaliyetine ilişkin net satış hasılatının binde onu oranında idarî para cezası uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
7164 sayılı Kanun'un 37. maddesi ile 5307 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 8. maddesinin ikinci fıkrasında, "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Kurul kararına bağlanmış, ancak tahsilatı tamamlanmamış olan idarî para cezaları, işlenen fiil için bu Kanunla birlikte daha düşük bir idarî para cezası uygulanmasının öngörülmesi hâlinde, ilgili vergi dairesince 16. maddenin ilgili bentlerinde belirlenmiş olan asgarî maktu hadden tahsil edilir. Kısmen veya tamamen tahsil edilen idarî para cezaları iade edilmez." kuralına yer verilmiştir.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 2. maddesinde, "Kabahat" deyiminin, Kanun'un karşılığında idarî yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık anlamına geldiği; 3. maddesinde, bu Kanun'un, idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması hâlinde, diğer genel hükümlerinin, idarî para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı; "Zaman Bakımından Uygulama" başlıklı 5. maddesinde, 26/09/2004 günlü, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun zaman bakımından uygulamaya ilişkin hükümlerinin kabahatler bakımından da uygulanacağı, kabahatler karşılığında öngörülen idarî yaptırımlara ilişkin kararların yerine getirilmesi bakımından ise derhâl uygulama kuralının geçerli olduğu; bu maddenin atıf yaptığı 5237 sayılı Kanun'un 7. maddesinin ikinci fıkrasında da, suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanunun uygulanacağı ve infaz olunacağı kurala bağlanmıştır.
Kanun koyucu tarafından, Kurulca karara bağlanmış, ancak tahsilatı tamamlanmamış idarî para cezalarının, işlenen fiil için 5307 sayılı Kanun'un 7164 sayılı Kanun'un 35. maddesi ile değişik 16. maddesinde daha düşük bir idarî para cezası uygulanması öngörülmüş ise asgarî maktu hadden tahsil edilmesi vergi dairesine bir görev olarak verilmiştir. İlgili vergi dairesinin kanunen üstlendiği bu görevi yerine getirmesi açısından önemli olan husus, idarî para cezasının keşinleşmesi değil, tahsilatının tamamlanmamış olmasıdır. Dolayısıyla söz konusu düzenleme, tamamen tahsilat aşamasına özgü bir kural niteliğindedir. İdarî para cezasının iptali istemiyle dava açılsın veya açılmasın, bu kuralın tahsilatı tamamlanmamış idarî para cezalarına uygulanması vergi dairesi açısından bir zorunluluktur.
İlgili vergi dairesi, dava açılıp açılmadığına bakılmaksızın tahsilatı tamamlanmamış idarî para cezasının miktarında lehe bir değişiklik varsa bunu tespit etmekle ve uygulamakla yükümlü bulunduğundan, tahsilat aşamasına özgü olan anılan kuralın, idarî para cezasının iptali istemiyle açılan davalarda dikkate alınmasına gerek bulunmamaktadır.
Her ne kadar 2577 sayılı Kanun'un 49/4. ve 50. maddelerinde, Danıştay dava dairelerince ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurullarınca bozulması hâlinde, Danıştay dava dairelerine ısrar imkânı tanınmamış ise de; gerek AİHS'nin 7. maddesinin birinci fıkrası, gerekse Anayasa'nın 38. maddesinin birinci fıkrası ile 5237 sayılı Kanun'un 7. maddesinin ikinci fıkrası dikkate alındığında, idarî yaptırımlar bakımından ceza verilmesinin dayanağı kuralın yürürlükten kaldırılması veya lehe düzenleme yapılması yoluyla ortaya çıkan yeni hukukî durumun dikkate alınması gerekmektedir.
Bu itibarla, idarî para cezasının miktarında lehe olan değişikliğin tahsilat aşamasında vergi dairesince dikkate alınacak olması sebebiyle, İdari Dava Daireleri Kurulu kararında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin ve davalı idare tarafından temyiz aşamasında yapılan …-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na temyiz yolu açık olmak üzere, 08/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
İdari para cezalarında, ceza verilmesinin dayanağı kuralın yürürlükten kaldırılması veya lehe düzenleme yapılması hâlinde, uyuşmazlığın ortaya çıkan yeni hukukî durum dikkate alınarak sonuçlandırılacağı açık olduğundan, yargı organlarınca, yeni yasal düzenlemenin ilgililerin lehine olup olmadığı araştırılarak karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, lehe kanunun varlığının tespitinin yargı organlarınca yapılması gerektiği, vergi dairesinin böyle bir yetkisinin ve görevinin bulunmadığı, idari para cezalarına ilişkin düzenlemeler incelendiğinde özellikle alt ve üst sınırın belirlendiği ve nispî oranda cezalandırılmanın öngörüldüğü düzenlemede yargı organlarınca gerekli araştırma yapılarak lehe kanunun var olup olmadığı tespit edildikten sonra lehe kanunun varlığı hâlinde idari para cezasının iptaline karar verilmesi gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi